A HABER GALERİ
Heyecanla bekleniyor! Bahar dönemi üniversiteler açılacak mı? 2021 üniversitelerde yüz yüze eğitim başlayacak mı?
Üniversitelerde yüz yüze eğitim ne zaman başlayacak? Yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle üniversite öğrencileri online eğitime geçmişti. Ocak ayının yavaş yavaş sonlarına doğru geldiğimiz şu günlerde en çok merak edilenlerden biri de, üniversitelerdeki yüz yüze eğitim oldu. Konu hakkında son gelişmeleri yazımızda ele aldık. Peki, bahar dönemi üniversiteler açılacak mı? 2021 üniversitelerde yüz yüze eğitim başlayacak mı? İşte merak edilenler...
Bahar dönemi üniversiteler açılacak mı? Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle yurt genelinde online eğitim sistemine geçildi. 15 Şubat'tan sona ilkokul, ortaokul ve liseler için yüz yüze eğitim planları yapılırken, gözler üniversiteler için alınacak karara çevrildi. Bilim Kurulu üyesi tarafından konu ile ilgili açıklama geldi. Peki, bahar dönemi üniversiteler açılacak mı? 2021 üniversitelerde yüz yüze eğitim başlayacak mı? İşte cevaplar...
ÜNİVERSİTELER NE ZAMAN AÇILACAK? YÜZ YÜZE EĞİTİM...
Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, her üniversitenin yüz yüze eğitime kendisinin karar vermesi gerekeceğini söyledi. İlhan, "Bir grup özellikle, 'üniversiteler açılsın, tamamen yüz yüze olsun' derken, bir grup ise 'tamamen çevrimiçi olsun' diyor. Doğru olan şu; rakamların gidişatına bakıp her üniversite kendi olanakları, kendi yeterlilikleri, yürüttükleri eğitim programları dahilinde eğitimin 'çevrimiçi+yüz yüze' ya da sadece 'yüz yüze' olacağına karar vermesi gerekecek" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 15 Şubat'tan itibaren okulların artık mümkün olduğu kadar daha yüksek bir kapasiteyle açılması gerektiği noktasında bir kararlılıkları olduğunu açıkladı. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan da, üniversitelerin yüz yüze eğitime ne zaman geçeceğine ilişkin açıklama yaptı.
'HER ÜNİVERSİTENİN KENDİSİ KARAR VERMELİ'
Prof. Dr. İlhan, üniversitelerin eğitime çevrimiçi devam ettiğini, bazı programlarda ise yüz yüze eğitim yapıldığını belirterek, "Hem öğrencilerde hem de velilerde iki ayrı görüş mevcut. Bir grup özellikle, 'üniversiteler açılsın, tamamen yüz yüze olsun' derken, bir grup ise 'tamamen çevrimiçi olsun' diyor. Her iki grubun da kendince haklı gerekçeleri var. Ama doğru olan şu; rakamların gidişatına bakıp her üniversite kendi olanakları, kendi yeterlilikleri, yürüttükleri eğitim programları dahilinde eğitimin 'çevrimiçi+yüz yüze' ya da sadece 'yüz yüze' olacağına karar vermesi gerekecek. Üniversiteler kendi kararları ile bu süreci yönlendirecekler. Her üniversitenin kendi programını kendisi yaparak ilerlemesi doğru olacaktır" diye konuştu.
'ÖĞRETMENLERİMİZ İKİNCİ GRUPTA YER ALIYOR'
Prof. Dr. İlhan, Bakan Selçuk'un okulların 15 Şubat'ta açılacağı bilgisini verdiğini anımsatarak, "15 Şubat iyi bir hedef, tabii 15 Şubat'tan önce rakamları değerlendirmemiz gerekiyor. Ona göre yine Milli Eğitim Bakanlığı karar verecektir" dedi. Prof. Dr. İlhan, okulların peyderpey açılması gerektiğine işaret ederek, "Bu sırada öğretmenlerimiz de aşıda ikinci grupta yer alıyor. Bu grubun aşılanması ile beraber günlük rutine dönmek söz konusu olabilir. Evet okullar açılacak belli bir zaman sonra, ondan sonra üniversitelerin açılması değerlendirilebilir elbette; ama vatandaşların gezmek için, sosyalleşmek için dışarıya çıkmaktan biraz itina etmeleri söz konusu olursa bu sefer hem okuluna giden çocuklarımız hem de işine giden kişiler daha rahat ederler. Sosyal alanlarda biraz tasarrufa gitmemiz söz konusu olursa pandeminin üstesinden çok daha rahat gelebileceğimizi vurgulamamız gerekiyor" dedi.
'OKULLARIN AÇILMASI ÇOK DAHA YÜKSEK İHTİMAL'
Prof. Dr. İlhan, okulların açılabilmesi için hasta ve vaka sayısının düşmesi gerektiğini belirterek, "Net bir rakam vermek pek mümkün değil; ama hastanın ötesinde vaka sayısının da aşağıya gelmesi gerekiyor. Vaka sayısında şu sıralar biraz yükseklik söz konusu. Vaka sayısı daha aşağıya gelirse, binli rakamlara, hatta binin altına düşerse okulların açılmasının çok daha yüksek ihtimal olduğunu söylemek mümkün; ama net bir rakam ile konuşmak doğru değil. Hep söylüyoruz, azalış ya da artış eğilimi söz konusu. Şu an 5-6 bin bandında vaka sayısı sabit gidiyor. Daha aşağıya yönelme eğilimi olur, binler civarına gelirse okulların açılması, peyderpey de diğer işletmelerin açılması söz konusu olabilir" ifadesini kullandı.
O SÜRE UZATILDI
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nı (YKS) kazanan ve geçici kayıtları yapılan lise son sınıf öğrencilerinin, mezuniyet belgelerini ibraz etme süresinin 15 Mart 2021'e uzatıldığını bildirdi.
MEB Ortaöğretim Genel Müdürlüğü, lise son sınıf öğrencilerinden Kovid-19 salgını nedeniyle eylülde yapılan sorumluluk veya staj bitirme sınavına giremeyen, katıldığı halde başarısız olduğu için mezun edilemeyen ancak bir yükseköğretim programını kazanarak geçici kayıt yaptıranların durumuna ilişkin açıklama yaptı.
2020 YKS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzuna göre, öğrencilerin mezuniyet belgelerini 31 Aralık 2020'ye kadar yükseköğretim kurumuna ibraz etmesi gerektiği hatırlatılan açıklamada, öğrencilerin kayıtlarının silinmemesi ve mağduriyet yaşamamaları için Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığına yazı gönderildiği belirtildi.
Açıklamada, Yükseköğretim Yürütme Kurulu'nun 13 Ocak 2021'deki toplantısında, "YKS sonucunda bir yükseköğretim programına kayıt hakkı kazanan ve geçici kayıtları yapılan ancak mücbir sebeplerle ortaöğretim kurumlarından mezun olamamış öğrencilerin, herhangi bir mağduriyet yaşamamaları için ortaöğretim kurumundan mezun olduklarına dair belgelerini 15 Mart 2021 Pazartesi günü mesai bitimine kadar ibraz etmeleri" yönünde karar alındığı bildirildi.
Bu tarihe kadar belgelerini ibraz edemeyenlerin ilgili yükseköğretim programından kayıtları silinecek.
YÖK'ÜN BU YILKİ ÇALIŞMALARI KAMUOYUYLA PAYLAŞILDI
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Yekta Saraç, Twitter hesabından, YÖK'ün "https://www.yok.gov.tr" internet sitesinde yayımlanan, Kurul'un bu yıl uygulamaya koyduğu proje ve düzenlemelerin yer aldığı çalışmayı paylaştı.
Paylaşımında, YÖK"ün, yükseköğretime ilişkin parlak ve sofistike söylemler, ileriye yönelik tasarımlar, retoriği yüksek taslaklar, entelektüel paylaşımlar yapma yerine, ortaya koyduğu somut icraatlar, hayata geçirdiği projeler, sonuç üreten düzenlemelerle yol almaya devam ettiğini belirten Saraç, Kurul'un yetki devri süreçlerini başlatarak teferruatla uğraşmayı artık terk ettiğini, yasalardan şikayet etme acziyetine düşme yerine mevzuatın imkanlarını akılcı tarzda kullandığını aktardı.
Saraç, YÖK'ün güçlü koordinasyon-esnek yönetim tarzını benimseyerek, yükseköğretim politikaları yapan ve uygulayan bir kurum haline dönüştüğüne işaret etti.
"Yükseköğretim Kalite Kurulu'nun kurulması, Yükseköğretimde Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Projesi, YÖK 100/2000 Doktora Projesi, Hedef Odaklı Uluslararasılaşma, Üniversite-Sanayi İş Birliği, Yükseköğretimde Dijital Dönüşüm, Açık Bilim ve Açık Erişim Projesi, Ortadoğu'da Akademik Mirası Koruma Projesi, Geleceğin Meslekleri Projesi, YÖK-Akademi Projesi" gibi pek çok projeyi uygulamaya koyarak, sonuçlarını kamuoyuyla paylaştıklarını anımsatan Saraç, şunları kaydetti:
"YÖK olarak bu yıl da bu çalışmalara yenilerini ekledik. Yeni YÖK olarak, yükseköğretimin toplumsal bir uzlaşı alanı olması gerektiğine inanıyor ve bunun için çalışıyoruz. Kamu kurumuyuz, kamuya hizmet ediyoruz, kamuya hizmet anlayışımız gereği şeffaflık içinde hesap verebilir olmaya önem veriyoruz. Onun için 2020'de görev tanımımız içindeki rutin işlerin dışında gerçekleştirdiğimiz sonuç üreten projelerimiz, yeni ve yenilikçi girişimlerimizin öne çıkanlarını kamuoyuyla paylaşıyoruz. YÖK değişti. Amaçlarıyla, takip ettiği yöntemleriyle, ortaya koyduğu yükseköğretim anlayışıyla, iş yapış şekliyle, öncelikleriyle her alanda değişti ve yenilendi. Şimdi 'Yeni YÖK' de Türk yükseköğretim sistemini değiştiriyor. Sizlere 2020'de 'Yeni YÖK' olarak gerçekleştirdiğimiz proje ve düzenlemelerin bir kısmını sunuyoruz. Türk yükseköğretimini planlamalarımıza uygun bir şekilde, tedrici bir surette yeniden yapılandırmaya 2021'de de devam edeceğiz."
Kurulun internet sitesinde "YÖK'ün 2020 Yılında Hayata Geçirdiği Yeni Projeler ve Düzenlemeler" başlıklı çalışmaya ilişkin şu bilgiler aktarıldı:
"- YÖK-Gelecek Projesi ile 'şeffaflık, liyakat ve fırsat eşitliği' gözetilerek üniversitelerdeki akademik kadro kullanımlarında mevcut genel cari usule ek olarak yeni bir yöntem getirildi.
- YÖK Sanal Laboratuvar Projesi ile evde bilgisayarda deney yapma imkanı sağlandı.
- Bölgesel kalkınma odaklı üniversite sayısı 15'e çıkarıldı.
- YÖK Dersleri Platformu ile öğrencilere dijital ders desteği sağlandı.
- Üniversitelere ilişkin değerlendirme raporları yayımlandı.
- Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele kapsamında önlemler alındı, düzenlemeler yapıldı.
- Türk Yükseköğretim Sisteminde karma (hibrit) öğretime geçildi.
- YÖK'ün rasyonel kontenjan politikası, YKS yerleştirmelerinde doluluk oranlarını önemli düzeyde artırmaya devam etti.
- Öğrencilere yönelik yeni burs imkanları sağlandı.
- Uluslararası öğrenci sayısındaki rekor artışla, dünyada ilk 10'a girildi.
- Ülkeye nitelikli öğrenci çekmeye yönelik düzenlemeler yapıldı.
- Yurt içi ve yurt dışına yönelik sanal fuarlar düzenlendi.
- Bir Türkiye Projesi olan YÖK 100/2000 Doktora Projesi geliştirilerek, devam edildi.
- Yükseköğretimde dijital dönüşüm çalışmaları yapıldı.
- Açık bilim ve açık erişim çalışmaları gerçekleştirildi.
- YÖK'ün girişimiyle Yükseköğretim kanununda önemli yasal düzenlemeler yapıldı.
- Türk Yükseköğretim Sistemine ilk defa 'birlikte iş yapma modeli' kazandırıldı.
- Araştırmanın önünü açacak yeni düzenlemeler yapıldı.
- Yabancı uyruklu akademisyen istihdamında kalite eksenli düzenlemeler gerçekleştirildi.
- Eğitim fakültelerinin müfredatlarına yönelik karar alındı.
- Fen ve mühendislik öğrencilerinin sanayi eğitimi için teşvik ve destek sağlandı.
- Organize Sanayi Bölgelerinde bulunan MYO'lara büyük destek verildi.
- Klinik branşlarda (Tıp) uzmanlık dışında ilk defa klinik uygulama ağırlıklı lisansüstü programlar açıldı."