A HABER GALERİ
Diyanet açıklaması: İlk oruç ne zaman tutulacak? 2020 Ramazan ayı ne zaman başlıyor? Oruç tutulacak mı?
Diyanet'ten son dakika oruç açıklaması geldi. Koronavirüs salgını nedeniyle camilerde cemaatle ibadete geçici süreliğine ara verilmesinin ardından Ramazan ayında oruç tutulup tutulmayacağı merak ediliyordu. Diyanet İşleri Başkanlığı, konu ile ilgili 'Ramazan'da sağlıklı her müminin oruç tutması Allah'ın emriyle farzdır. Bu ibadetin topyekun ertelenmesi mümkün değildir' açıklamasını yaptı. 11 ayın sultanı Ramazan ayı İslam alemi tarafından heyecanla bekleniyor. Peki, ilk oruç ne zaman tutulacak? 2020 Ramazan ayı ne zaman başlıyor? İşte cevaplar...
İlk oruç ne zaman tutulacak? Ramazan ayı ne zaman başlıyor? On bir ayın sultanı huzur ve bereket ayı Ramazan ayı yaklaşıyor. İslam alemi için büyük öneme sahip üç aylardan Ramazan ayına ulaşmanın sevincini yaşayan Müslümanlar, 2020 Ramazan takvimini araştırıyor. Kur'an-ı Kerim'in indiği ve oruncunda bu ay tahsis edildiği Ramazan ayı ile ilgili Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan açıklama geldi. Peki, ilk oruç ne zaman tutulacak? 2020 Ramazan ayı ne zaman başlıyor? İşte 2020 Ramazan ayı takvimi...
2020 RAMAZAN AYI NE ZAMAN BAŞLIYOR?
2020 yılında Ramazan ayı 24 Nisan Cuma günü başlayacak. 19 Mayıs'ta Kadir Gecesi idrak edilecek. 23 Mayıs'ta Ramazan ayının son orucu tutulacak.
DİYANET'TEN RAMAZAN AÇIKLAMASI
Diyanet İşleri Başkanlığı, "Ramazan'da sağlıklı her müminin oruç tutması Allah'ın emriyle farzdır. Bu ibadetin topyekun ertelenmesi mümkün değildir" açıklamasını yaptı.
Diyanet, "Alan uzmanlarından alınan bilgilere göre sağlıklı bireylerin oruç tutmaları, hastalığın yayılması bakımından özel bir risk oluşturmamaktadır. Kur'an'da oruç tutmamayı mübah kılan temel mazeretlerden biri olan hastalık halinde orucun daha sonra kaza edilmesine izin verilmiştir" açıklamasını yaptı.
Din İşleri Yüksek Kurulu'ndan oruçla ilgili açıklama:
"Rahmet ayı Ramazan-ı Şerif'in gölgesinin üzerimize düştüğü şu mübarek günlerde içinden geçtiğimiz Kovid-19 küresel salgını sebebiyle vatandaşlarımız tarafından oruç ve Ramazan'la ilgili Din İşleri Yüksek Kurulu'na pek çok soru yöneltilmesi üzerine aşağıdaki hususların vatandaşlarımızla paylaşılması uygun görülmüştür:
- Yüce dinimizin ilkelerine göre her ibadetin ifa edileceği zaman, mekân ve şartlar vahiyle belirlenmiştir. Ramazan ayında sağlıklı olan her müminin oruç tutması Allah Teâla'nın emriyle (el-Bakara, 2/183-185) farz kılınmıştır. Bu ibadetin topyekûn ertelenmesi mümkün değildir.
- Alan uzmanlarından alınan bilgilere göre sağlıklı bireylerin oruç tutmaları, hastalığın yayılması bakımından özel bir risk oluşturmamaktadır. Ayrıca oruç tutmanın bağışıklık sistemini olumsuz etkilediğine dair kanıta dayalı tıbbi bir tespit bulunmazken aksine oruç tutmanın bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkiler meydana getirdiğine ilişkin bilimsel yayınlar mevcuttur.
- İslam dini, emir ve yasakların ifasında kişileri güçleri nispetinde sorumlu tutmuş, güçlerini aşan veya sıkıntıya yol açan durumlarda kolaylaştırıcı hükümler koymuştur. Bu genel ilke uyarınca farz olan Ramazan orucunu, belli şartlara bağlı olarak kazaya bırakma konusunda bazı ruhsatlar tanınmıştır.
- Kur'an-ı Kerim'de Ramazan orucunu tutmamayı mubah kılan temel mazeretlerden biri olan hastalık halinde, orucun daha sonra kaza edilmesine izin verilmiştir (el-Bakara 2/185). İslam âlimleri, oruç tutulması halinde hasta olunması, hastalığın uzaması veya artması ihtimalini de bu kapsamda değerlendirmişlerdir. Buna göre;
Kovid-19 teşhisi konulmuş olup doktoru tarafından oruç tutması sakıncalı görülenler:
Oruç tuttuğu takdirde hastalığı daha ağır geçireceği doktorlarca belirtilenler
Oruç tutamayacak derecede yaşlı olanlar
Oruç tutmaya engel kronik hastalığı bulunanlar
Oruç tutmaları hâlinde hem sağlıklarının bozulmasından hem de sağlık hizmetlerinin aksamasından endişe eden sağlık çalışanları
Hamile veya emziren kadınlar
Ağır ve meşakkatli işlerde çalışıp sağlıklarının bozulacağından endişe edenler, mazeretleri devam ettiği sürece daha sonra kaza etmek üzere oruç tutmayabilirler. Sağlık durumları hiçbir şekilde kaza oruçlarını tutmaya el vermeyenlerin tutamadıkları her bir gün için fakirlere bir oruç fidyesi ödemeleri gerekir.
- Dini vecibelerin yerine getirilmesinde müminlerin, ihlas ve samimiyetle Allah'a kulluk bilincini kaybetmeden doktorlarla istişare ederek bu kararı vermeleri ve keyfi değerlendirmelerden kaçınmaları önem arz etmektedir.
- Salgın devam ettiği müddetçe sosyal izolasyon kuralı çerçevesinde başkalarıyla temastan kaçınmalı, bu doğrultuda akraba, komşu ve dostlarla beraber iftar yemekleri düzenlemekten kesinlikle uzak durulmalıdır.
- Halkımızın, toplum sağlığını korumakla görevli yetkililerin koyduğu kurallara uymaları, kendilerinin ve başkalarının hayatını tehlikeye atabilecek tutum ve davranışlardan uzak durmaları medeni bir sorumluluk olduğu gibi dini bir vecibedir.
- Yaşadığımız bu zor süreçte ortaya çıkabilecek yeni sıkıntıları da göz önünde bulundurarak ihtiyaç sahibi kardeşlerimize bağışlarımızı ulaştırmak ve yardımlaşmak, infak ayı olan Ramazan'ı hakkıyla idrak etmeye ve paylaşma bilincimizi canlı tutmaya hizmet edecektir.
- Camilerden uzak kalmamızın hüznünü yaşadığımız şu günlerde, teravih namazlarımızı, mukabelelerimizi evimizde ifa etmek, dualarımızı ve istiğfarlarımızı hep birlikte hanemizden Rabbimize yöneltmek, Ramazan ayının maneviyatından azami derecede istifade etmeye vesile olacaktır.
Kur'an ile gelen varlık algısının maddi ve manevi geleneksel olarak bütün bir ayın içine sıkıştırılmış hali ramazan. Çünkü Kuran-ı Kerim gerçekten insanlığa bir hidayet ve şifa kaynağıdır hidayet rehberidir o ramazanda nazil olmaya başladığı için bu ay rahmet ayı bereket ayı Kuran ayıdır ondan dolayı da 11 ayın sultanı diye vasıflandırılmıştır. Ramazan ayında Kur'an-ı Kerimin gösterdiği yasak ve emirler bütünüyle toplum hayatına yansıyor. Oruçlu müminler gün boyu aç kalarak sabrı öğreniyor, bedenini dinlendiriyor ve bütün kötülüklerden uzaklaşıyor. Kuran'ı Kerimle haşır neşir olan gönüllerse Allah'ın rahmetiyle kuşanıyor. Ramazan ayını iyi değerlendirmenin yollarından biri de mukabele geleneğini sürdürmek, hatmi şerif yapmak...
Ramazan'da yardımlaşma ve dayanışma duyguları ön plana çıkmalı, fakir fukara gözetilmeli.
Ramazan'ın, birlik ve beraberlik zamanı olduğu da unutulmamalı... Zira iftarıyla sahuruyla, teravihiyle ramazan, müminlerin hep beraber hareket ettiği bir ay.