A HABER GALERİ
Beklenen açıklama: Üniversiteler ne zaman açılacak? 2021 üniversitelerde yüz yüze eğitim ne zaman başlayacak?
Üniversiteler ne zaman açılacak? Koronavirüsle mücadele kapsamında uzaktan eğitim sistemine geçen üniversite öğrencileri, 2021 yılında üniversitelerin açılıp açılmayacağını merak ediyor. Yeni yıla girmemiz ile birlikte yeniden gündeme gelen üniversiteler ile ilgili Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan'dan açıklama geldi. Peki, üniversiteler ne zaman açılacak? 2021 üniversitelerde yüz yüze eğitim ne zaman başlayacak? İşte merak edilenler...
Üniversitelerde yüz yüze eğitim ne zaman başlayacak? Geçtiğimiz yıl mart ayında Türkiye'de görülen koronavirüs salgını nedeniyle bir takım önlemler alındı. Bu kapsamda üniversite öğrencileri uzaktan eğitim sistemine geçti. Aşılama sürecinin başlaması ve vaka sayısında düşüş görülmesi ile birlikte gözler üniversitelerin açılacağı tarihe çevrildi. Konu ile ilgili beklenen açıklama geldi. Peki, üniversiteler ne zaman açılacak? 2021 üniversitelerde yüz yüze eğitim ne zaman başlayacak? İşte cevaplar...
ÜNİVERSİTELER NE ZAMAN AÇILACAK? YÜZ YÜZE EĞİTİM...
Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, her üniversitenin yüz yüze eğitime kendisinin karar vermesi gerekeceğini söyledi. İlhan, "Bir grup özellikle, 'üniversiteler açılsın, tamamen yüz yüze olsun' derken, bir grup ise 'tamamen çevrimiçi olsun' diyor. Doğru olan şu; rakamların gidişatına bakıp her üniversite kendi olanakları, kendi yeterlilikleri, yürüttükleri eğitim programları dahilinde eğitimin 'çevrimiçi+yüz yüze' ya da sadece 'yüz yüze' olacağına karar vermesi gerekecek" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 15 Şubat'tan itibaren okulların artık mümkün olduğu kadar daha yüksek bir kapasiteyle açılması gerektiği noktasında bir kararlılıkları olduğunu açıkladı. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan da, üniversitelerin yüz yüze eğitime ne zaman geçeceğine ilişkin açıklama yaptı.
'HER ÜNİVERSİTENİN KENDİSİ KARAR VERMELİ'
Prof. Dr. İlhan, üniversitelerin eğitime çevrimiçi devam ettiğini, bazı programlarda ise yüz yüze eğitim yapıldığını belirterek, "Hem öğrencilerde hem de velilerde iki ayrı görüş mevcut. Bir grup özellikle, 'üniversiteler açılsın, tamamen yüz yüze olsun' derken, bir grup ise 'tamamen çevrimiçi olsun' diyor. Her iki grubun da kendince haklı gerekçeleri var. Ama doğru olan şu; rakamların gidişatına bakıp her üniversite kendi olanakları, kendi yeterlilikleri, yürüttükleri eğitim programları dahilinde eğitimin 'çevrimiçi+yüz yüze' ya da sadece 'yüz yüze' olacağına karar vermesi gerekecek. Üniversiteler kendi kararları ile bu süreci yönlendirecekler. Her üniversitenin kendi programını kendisi yaparak ilerlemesi doğru olacaktır" diye konuştu.
'ÖĞRETMENLERİMİZ İKİNCİ GRUPTA YER ALIYOR'
Prof. Dr. İlhan, Bakan Selçuk'un okulların 15 Şubat'ta açılacağı bilgisini verdiğini anımsatarak, "15 Şubat iyi bir hedef, tabii 15 Şubat'tan önce rakamları değerlendirmemiz gerekiyor. Ona göre yine Milli Eğitim Bakanlığı karar verecektir" dedi. Prof. Dr. İlhan, okulların peyderpey açılması gerektiğine işaret ederek, "Bu sırada öğretmenlerimiz de aşıda ikinci grupta yer alıyor. Bu grubun aşılanması ile beraber günlük rutine dönmek söz konusu olabilir. Evet okullar açılacak belli bir zaman sonra, ondan sonra üniversitelerin açılması değerlendirilebilir elbette; ama vatandaşların gezmek için, sosyalleşmek için dışarıya çıkmaktan biraz itina etmeleri söz konusu olursa bu sefer hem okuluna giden çocuklarımız hem de işine giden kişiler daha rahat ederler. Sosyal alanlarda biraz tasarrufa gitmemiz söz konusu olursa pandeminin üstesinden çok daha rahat gelebileceğimizi vurgulamamız gerekiyor" dedi.
'OKULLARIN AÇILMASI ÇOK DAHA YÜKSEK İHTİMAL'
Prof. Dr. İlhan, okulların açılabilmesi için hasta ve vaka sayısının düşmesi gerektiğini belirterek, "Net bir rakam vermek pek mümkün değil; ama hastanın ötesinde vaka sayısının da aşağıya gelmesi gerekiyor. Vaka sayısında şu sıralar biraz yükseklik söz konusu. Vaka sayısı daha aşağıya gelirse, binli rakamlara, hatta binin altına düşerse okulların açılmasının çok daha yüksek ihtimal olduğunu söylemek mümkün; ama net bir rakam ile konuşmak doğru değil. Hep söylüyoruz, azalış ya da artış eğilimi söz konusu. Şu an 5-6 bin bandında vaka sayısı sabit gidiyor. Daha aşağıya yönelme eğilimi olur, binler civarına gelirse okulların açılması, peyderpey de diğer işletmelerin açılması söz konusu olabilir" ifadesini kullandı.
O SÜRE UZATILDI
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nı (YKS) kazanan ve geçici kayıtları yapılan lise son sınıf öğrencilerinin, mezuniyet belgelerini ibraz etme süresinin 15 Mart 2021'e uzatıldığını bildirdi.
MEB Ortaöğretim Genel Müdürlüğü, lise son sınıf öğrencilerinden Kovid-19 salgını nedeniyle eylülde yapılan sorumluluk veya staj bitirme sınavına giremeyen, katıldığı halde başarısız olduğu için mezun edilemeyen ancak bir yükseköğretim programını kazanarak geçici kayıt yaptıranların durumuna ilişkin açıklama yaptı.
2020 YKS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzuna göre, öğrencilerin mezuniyet belgelerini 31 Aralık 2020'ye kadar yükseköğretim kurumuna ibraz etmesi gerektiği hatırlatılan açıklamada, öğrencilerin kayıtlarının silinmemesi ve mağduriyet yaşamamaları için Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığına yazı gönderildiği belirtildi.
Açıklamada, Yükseköğretim Yürütme Kurulu'nun 13 Ocak 2021'deki toplantısında, "YKS sonucunda bir yükseköğretim programına kayıt hakkı kazanan ve geçici kayıtları yapılan ancak mücbir sebeplerle ortaöğretim kurumlarından mezun olamamış öğrencilerin, herhangi bir mağduriyet yaşamamaları için ortaöğretim kurumundan mezun olduklarına dair belgelerini 15 Mart 2021 Pazartesi günü mesai bitimine kadar ibraz etmeleri" yönünde karar alındığı bildirildi.
Bu tarihe kadar belgelerini ibraz edemeyenlerin ilgili yükseköğretim programından kayıtları silinecek.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Twitter'dan yaptığı açıklamada, Kurul'a doktora eğitimine başlamak için aranan asgari yabancı dil puan şartı 55 iken doçentlik müracaatında da aynı puan şartının aranmasının nitelik bakımından zafiyet oluşturduğu şeklinde görüşler geldiğini belirtti.
Doçentlik müracaatı için bu puanın yükseltilmesinin önerildiğini, YÖK'ün son yıllarda ortaya koyduğu "kalite" eksenli çalışmaların sonucu hayata geçirdiği projelere uyum için bu değişikliğin gerekli olduğunun ifade edildiğini bildiren Saraç, şunları kaydetti:
"Bu kapsamda yapılacak çalışmalarımızda değerlendirmek üzere öğretim elemanlarının görüşünü almaya karar verdik ve söz konusu anketi bütün öğretim elemanlarımızın e-posta adreslerine gönderdik. Yeni YÖK olarak, yükseköğretim sistemimizin bütününü ilgilendiren konularda geniş katılımla karar alma süreçlerini olgunlaştırmak için bundan sonra da kısa anketlerle öğretim üyelerimizin ve öğrencilerimizin görüşlerine başvuracağız."
