A HABER GALERİ
18 Mart Çanakkale Zaferi ile ilgili şiirler! En güzel Çanakkale şiirleri...
18 Mart Çanakkale Zaferi ile ilgili şiirleri araştırılan konular arasında yer alıyor. 18 Mart Çanakkale Zaferi şiirleri bu yıl da birçok öğrenci tarafından hazırlanacak ve çeşitli etkinliklerde okunacak. 18 Mart 2021 Perşembe günü Çanakkale Zaferi'nin yıldönümünde anlamlı etkinlikler gerçekleştirilecek. İşte, en güzel Çanakkale şiirleri...
18 Mart Çanakkale Zaferi ile ilgili şiirleri haberimizde derledik. 18 Mart Çanakkale Zaferi 106. yılını kutluyor. Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde İtilaf Devletlerine karşı 1915-1916 yılları arasında azim ve mücadele ile kazandığımız 18 Mart Çanakkale Zaferi'ne özel en güzel şiirlerleri ve sözleri haberimizde derledik. İşte, en güzel Çanakkale şiirleri...
ÇANAKKALE FARUK NAFİZ ÇAMLIBEL
Övün, ey Çanakkale, cihan durdukça övün!
Ömründe göstermedin bin düşmana bir düğün.
Sen bir büyük milletin savaşa girdiği gün,
Başına yüz milletin üşüştüğü yersin.
Nice tüysüz yiğitler yılmadı cenk devinden,
Koştu senin koynuna çıkar çıkmaz evinden.
Sen onların açtığı bayrağı alevinden,
Kaç bayrağın tutuşup yere düştüğü yersin!
Sen savaşa girince mızrakla, okla, yayla,
Karşına çıktı düşman çelikten bir alayla.
Sen topun donanmayla, tüfeğin bataryayla,
Neferin ordularla boy ölçüştüğü yersin.
Bir destana benziyor senin bugünkü halin.
Okurken duyuyorum sesini ihtilalin.
Övün, ey Çanakkale ki sen Mustafa Kemal'in
Yüz milletle yüz yüze ilk görüştüğü yersin!
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ, FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA
Gürleyen top sesleri Mehmetçiğin sesidir.
Çanakkale ulusun bütünleştiği yerdir.
Denizde Nusrat'ımız, karada bataryalar,
Hamidiye atışta, bir de Mesudiye var.
Düşmana yok verecek bir karış toprağımız,
Anadolu bizimdir dalgalan bayrağımız.
Conkbayırı, Kilitbahir, hele Anafartalar,
Tarih sayfalarına yeni bir destan yazar.
Korkumuz yok, birleşsin gelsin yeni ordular,
Atatürk'ün izinde yenilmez Mehmetçik var…
Düşmana yok verecek bir karış toprağımız,
Anadolu bizimdir, dalgalan bayrağımız.
Çanakkale köpürür düşmana geçit vermez.
Bu toprağın üstüne başka bayrak dikilmez.
Öyle bir zafer ki bu asırlarca silinmez.
Haykırır tüm ulusum Çanakkale geçilmez
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE, MEHMET AKİF ERSOY
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi…
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
"Gömelim gel seni tarihe" desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb…
Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.
"Bu, taşındır diyerek Kâ'be'yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle,
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,
Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;
Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana…
Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.
AKINCILAR (YAHYA KEMAL BEYATLI)
Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik
Ak tolgalı beylerbeyi haykırdı: İlerle!
Bir yaz günü geçtik tuna
Çanakkale Akrostiş Şiir
Çanakkale geçilmez dediler, geçilmedi!
Analar ağladı, oğullar savaştı.
Ne olursa olsun dediler, cepheye gittiler;
Analar ağladı, oğullar savaştı.
Kürdü, Türk'ü Laz'ı Çerkez'i,
Kimi Harbiyeli, kimi liseli.
Ağası da var, çiftçisi de,
La İlahe İllallah! diyerek savaştı hepsi,
En sonunda kazandılar bu büyük zaferi!
ÇANAKKALE ZAFERİ
Gülmeyiniz Ey Düşmanlar,
Çanakkale Geçilmez,
Bekler Nice Kahramanlar,
Çanakkale geçilmez.
Filo Filoya dayansa,
Yerler Bombayla Dayansa,
Siperler Kana Boyansa,
Çanakkale geçilmez.
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ (M. AKİF ERSOY)
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer,
O ne müthiş tipidir, savrulur enkazı beşer.
Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak.
Kafa göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak
Vurulup, tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna yarap ne güneşler batıyor.
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker
Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın.
