A HABER GALERİ
1 Haziran'da mekanlar açılacak mı? Eğlence mekanları ve nargile kafeler ne zaman açılacak? Son gelişmeler...
Son dakika... 1 Haziran'da mekanlar açılacak mı? Kovid-19 ile mücadele kapsamında eğlence mekanları ve nargile kafelerin faaliyetlerine ara verilmişti. Normalleşme sürecine geçiş için hazırlıkların yapıldığı Türkiye'de gözler mekanların açılacağı tarihe çevrildi. Merakla beklenen Kabine Toplantısı bugün gerçekleştirildi. Peki, 1 Haziran'da mekanlar açılacak mı? Eğlence mekanları ve nargile kafeler ne zaman açılacak? İşte haberin detayları...
1 Haziran'da mekanlar açılacak mı? Koronavirüsle mücadele sürecinde alınan tedbirler kapsamında bazı mekanların geçici süreliğine kapatılması kararlaştırılmıştı. Vaka sayısındaki düşüş sonrası mekanların açılacağı tarih konusunda araştırmalar hız kazandı. Bugün gerçekleştirilen Kabine Toplantısı'nda hangi kararların alındığı merak ediliyor. Peki, 1 Haziran'da mekanlar açılacak mı? Eğlence mekanları ve nargile kafeler ne zaman açılacak? İşte cevaplar...
1 HAZİRAN'DA MEKANLAR AÇILACAK MI?
1 Haziran'dan sonra yeme-içme yerleri 07.00-21.00 saatleri arasında belirlenen kurallara göre masaya servis yapabilecek, saat 24.00'e kadar paket servisini sürdürebilecek. Bu mekanlarda sokağa çıkma kısıtlaması olan pazar günü ise sadece paket servis hizmeti verilmeye devam edilecektir.
Kahvehane, kafe, çay bahçesi, halı saha, spor salonu, lunapark gibi işletmeler kurallar çerçevesinde pazar günü hariç 07.00-21.00 arasında yarından itibaren çalışabilecek.
LOKANTA VE KAFELER
Kabine'nin alacağı kararlardan biri lokanta ve kafeler ile ilgili olacak. Pandemi sürecin en fazla zarar gören lokanta ve kafelerin haziran ayı itibari masa sınırlaması ile açılması bekleniyor. Toplantıda önce dış mekanlar mı açılacak yoksa hem iç hem de dış mekanlara mı izin verilecek bu da tartışılacak.
SADECE PAZAR GÜNÜ KISITLAMA
Bu hafta beklenen kararlardan biri de Cumartesi günleri sokağa çıkma kısıtlamasının kaldırılması. Pazar günleri ise bir süre daha kısıtlama devam edecek. Hafta içi saat 21'de başlayan sokağa çıkma kısıtlamasının 23'e çekilmesi üzerinde duruluyor. Hafta içi kısıtlamanın tamamen kaldırılması da seçeneklerden biri.
'AĞUSTOS AYINDA TOPLUMSAL BAĞIŞIKLIĞA ULAŞABİLİRİZ'
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ümit Savaşçı, hesaplamalara göre, dünyada bağışıklık kazanma süresinin 2022 yılının Mart ayı gibi görüldüğünü belirterek, "Haziran ayında aşılanma oranları artarsa günde 200 bin aşı yapılıyor; eğer 1 milyonun üzerine çıkarsak o zaman biz bağışıklığa dünya üzerinde erken ulaşan ülkeler arasına gireceğiz. Şu andaki veriler ile bizim ülkemizde toplumsal bağışıklığa ağustos ayının sonuna kadar ulaşacağız gibi görünüyor" dedi.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Savaşçı, dünyada şu anda toplam 1,8 milyar doz aşı yapıldığını belirterek, "Hesaplamalara göre tüm dünyanın bağışıklık kazanma süresi 2022 Mart ayı gibi görülüyor. Ama bizim ülkemiz çok avantajlı konumda, biz dünyada aşılamada 10'uncu sıradayız. Haziran ayında aşılanma oranları artarsa günde 200 bin aşı yapılıyor eğer 1 milyonun üzerine çıkarsak o zaman biz bağışıklığa dünya üzerinde erken ulaşan ülkeler arasına gireceğiz.
Amerika ve İsrail'de 2020 Mart ayından itibaren alınan sayılara göre en düşük vaka sayılarındalar şu an. Dolayısıyla onlar doğal bağışıklığa, toplumsal bağışıklığa doğru ulaşmış vaziyetteler. Ne yazık ki dünya genelinde aşıya ulaşamayan ülkeler de olduğu için genel dünyanın bağışıklığa ulaşma süresi 2022 Mart ayını bulacak gibi görünüyor" dedi.
'AĞUSTOS SONUNDA ULAŞABİLİRİZ'
Doç. Dr. Savaşçı, Türkiye'de toplumsal bağışıklığa ne zaman ulaşılabileceğine ilişkin, "Şu andaki veriler ile bizim ülkemizde toplumsal bağışıklığa ağustos ayının sonuna kadar ulaşacağız gibi görünüyor. Tabi ki aşı temininde herhangi bir sıkıntı yaşamazsak ve halkımız inanarak aşısını yaptırırsa. Biz sahada Amerika, İngiltere, İsrail verilerinde şunu görüyoruz; Amerika verilerinde özellikle çok ciddi pik yaşadılar, günlük 3-4 bin insan kayıpları yaşadılar; ama şu anda insan kayıpları sıfıra yakın boyutta. Aşının bunda önemli etkisi olduğu gözüktü. Aşının yan etkileri yönünden de çok ciddi yan etkiler görülmedi, bizlere inanarak, güvenerek aşı zamanı gelince mutlaka aşı yaptırmaları gerekiyor" diye konuştu.
İKİNCİ DOZ AŞININ 12 HAFTA SONRA YAPILMASI
Biontech aşısının koruyuculuk oranının çok yüksek olduğunu belirten Savaşçı, şöyle konuştu:
"Uzun süre kalıcı bağışıklık yanıtı oluşturabileceği yönünde ciddi veriler elde edilmeye başlandı. Bu anlamda hatırlatıcı doz (üçüncü doz) olarak Sinovac inaktif aşıyı daha erken olabiliriz 6'ncı ayın sonunda; ama Biontech aşısının 9-12 aya çekilebileceği yönünde yeni çalışmalar çıkmaya başladı. İkinci doz aşılar ne kadar geç yapılırsa aslında antikor oluşturma oranı ve süresi uzayabilir ama bu konuda ciddi çalışma yapılması gerekir.
Özellikle Biontech aşısının ikinci dozunun 12'nci haftada yapılması yönünde bazı görüşler var. 'Antikor seviyesi, koruyuculuk oranı arttıkça 6-8-12 hafta sonra uygulanabilir mi' diye saha çalışmaları ile Bilim Kurulu tarafından değerlendirilip, ona göre aşılama süreleri uzatılabilir. Halkımız bu konuda şüphe etmesin, bunların hepsi bilimsel, gerçek veriler ile ortaya konulacak, açıklanacak çalışmalar olacaktır. Ama hedefimiz antikor seviyesini en yüksekte tutmak ve koruyuculuk süresini uzatmak. Dolayısıyla eğer ikinci doz aşının 12 hafta sonra yapıldığında daha çok koruduğu ispat edilirse bu yönde aşı programları yapılabilir."
'AŞILARINIZI YAPTIRIN, KONSER YAPALIM'
Doç. Dr. Savaşçı, aşı olmak istemeyen gençlerin ikna edilebilmesi için sanatçıların da devreye girebileceğine dikkat çekerek, şunları söyledi:
"Özellikle konserler, tiyatro, sinema gibi toplu katılım olan toplantılar olsun, eğitimler olsun; buralarda mutlaka aşılı kişilerin bir araya gelmesi anlamlı olacaktır. Gençleri teşvik etmek için 'Aşılarınızı yaptırın 15 gün sonra konser yapalım' gibi sosyal olarak sanatçılardan da ciddi destekler alınabilir. Aşılarını yaptıran kişilere ücretsiz konserler, sinemalar, gösteriler düzenlenebilir. Biraz da ılımlı teşvik edici noktalarda toplumu buluşturmak anlamlı olacaktır. Özellikle toplumda ön plana çıkan sosyal sorumluluk projeleri de yapan Haluk Levent, Cem Yılmaz gibi örnekler de sanatçılarımız da aşılanan gençlere yapılacak gösteriler ile gençlerimizi aktif olarak aşı sürecine davet edebilirler. Bu da onları olumlu yönde teşvik eder."