A HABER GALERİ
İsrail işgal güçlerinden “Taktiksel Duraklama” oyunu: Gazze’deki soykırıma sınırlı ara
İsrail işgal güçleri, Gazze Şeridi'nde yürüttüğü sistematik saldırılar ve uyguladığı ağır abluka sonucunda derinleşen insani felaket karşısında artan uluslararası baskılara yanıt olarak, 'taktiksel duraklama' adı altında sınırlı bir ateşkes ilan ettiğini duyurdu.
İsrail işgal güçleri, Gazze'de derinleşen açlık krizine karşılık olarak pazar günü bazı bölgelerde "taktiksel duraklama" ilan ettiğini duyurdu.
Açıklamada, Birleşmiş Milletler (BM) ve yardım kuruluşlarının güvenli kara güzergâhları üzerinden insani yardımları ulaştırabilmesi için izin verileceği belirtildi.
İsrail işgal güçleri ayrıca Gazze'ye havadan gıda yardımına başladığını öne sürdü ve Filistinli sivilleri aç bırakmakla suçlanmasına sert tepki göstererek bu iddiaları reddetti.
Ordu tarafından yapılan açıklamada, bu adımların BM ve diğer uluslararası kuruluşlarla koordineli şekilde yürütüldüğü ve Gazze Şeridi'ne giren insani yardımların kapsamının artırılmasının hedeflendiği savunuldu. Ancak Gazze'den gelen görüntüler İsrail'in açıklamalarının bölgede bir karşılığı olmadığı yönünde.
Buna göre bazı insani yardım kaynakları, haber ajansı Agence-France Press'e (AFP) İsrail'in duyurusunun sahada ne ölçüde etkili olacağını gözlemlemek için beklediklerini ifade etti.
GÜNDE 10 SAATLİK "DURAKLAMA" SINIRLI BÖLGELERDE GEÇERLİ
İsrail işgal güçlerine göre, ateşkes yalnızca şu anda İsrail askerlerinin faaliyet göstermediği bölgelerde – El-Mevasi, Deyr el-Belah ve Gazze Şehri'nde – her gün saat 10.00 ile 20.00 arasında geçerli olacak.
Ayrıca Gazze genelinde "belirlenmiş güvenli güzergâhların" açıldığı ve bu yollar üzerinden BM ile insani yardım kuruluşlarının gıda ve ilaç taşıyan konvoylarının güvenli şekilde hareket edebileceği ifade edildi.
İsrail işgal güçleri, devam eden askeri operasyonlarla eş zamanlı yürütülen bu yardım faaliyetlerinin, "Gazze'de kasten açlık yaratıldığına dair asılsız iddiaları çürüttüğünü" savundu.
AÇ BIRAKMA VE KUŞATMA POLİTİKASI
İsrail, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye yönelik aralıksız saldırılar yürütüyor. Mart 2025'te bölgeye tam bir abluka uygulandı; gıda, su, yakıt ve ilaç gibi temel insani ihtiyaçlara erişim kesildi.
Savaş uçaklarının altyapıyı hedef alması, sivillerin sistematik biçimde yerinden edilmesi ve yardımların engellenmesi, Gazze'de yaşayan 2 milyonu aşkın Filistinliyi kitlesel açlığa ve ölüme sürükledi.
Filistin Sağlık Bakanlığı'nın paylaştığı verilere göre barbar saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 60 bine dayandı.
Şehit olanların büyük çoğunluğunu kadınlar ve çocuklar oluştururken, enkaz altında hâlâ binlerce kişinin olduğu bildiriliyor.
İSRAİL'İN "YARDIM ŞOVU"
İsrail, uluslararası toplumun suçlamalarını savuşturmak için hafta sonu havadan yedi palet gıda yardımı attığını duyurdu.
Ancak BM'ye bağlı UNRWA'nın Genel Komiseri Philippe Lazzarini, bu tür yardımların etkisiz, pahalı ve zaman zaman sivil ölümlerine yol açtığını belirterek, "Bu tarz hava atışları derinleşen açlık krizini tersine çeviremez." dedi.
İsrail işgal güçlerinin daha önce karar aldığı her ateşkesi ihlal ettiği biliniyor.
Geçtiğimiz cumartesi günü İsrailli işgalcilerin yardım dağıtım noktalarında bekleyen sivillerin üzerine açılan ateş sonucu en az 50 Filistinli yaşamını yitirdi.
İsrail'in "taktiksel duraklama" adı altında yürüttüğü bu sınırlı ateşkesin, esasen uluslararası kamuoyunun dikkatini dağıtmaya ve işlediği savaş suçlarını perdelemeye yönelik bir propaganda hamlesi olduğu belirtiliyor.
İnsan hakları örgütleri, Gazze'de yürütülen bu saldırıların sadece askeri değil, etnik temizlik ve soykırım niteliği taşıdığını vurguluyor.
Sağlık altyapısının çökertilmesi, yardım engellemeleri, sivillerin hedef alınması ve aç bırakma politikaları, uluslararası hukuka göre savaş suçu ve insanlığa karşı suç kapsamında değerlendiriliyor.
Uluslararası toplumun vicdan sahibi insanlarından ise bu soykırıma yönelik tepkiler gelmeye devam ediyor.