A HABER GALERİ
İngiltere ve ABD arasında istihbarat krizi! Londra'dan rest: Artık paylaşmayacağız
Karayipler'in mavi sularında başlayan bir operasyon, Atlantik'in öte yakasında diplomatik bir fırtınaya dönüştü. Aylarca sessizce yürütülen gizli bir istihbarat iş birliği, şimdi iki müttefiki karşı karşıya getiriyor. Washington hedefleri vurmaya devam ederken, Londra frene bastı.
Karayipler'deki "ölümcül tekne saldırıları", Washington ile Londra arasında soğuk rüzgarlar estirdi. CNN International'ın özel haberine göre, İngiltere, ABD'nin düzenlediği askeri operasyonlar nedeniyle istihbarat paylaşımını durdurdu.
CNN'in edindiği bilgilere göre İngiltere, Karayipler'deki şüpheli uyuşturucu kaçakçılığı tekneleri hakkında ABD ile istihbarat paylaşımını askıya aldı. İddiaya göre Londra yönetimi, ABD ordusunun bu bilgileri hedef belirlemede kullanarak ölümcül saldırılar düzenlemesinden endişe ediyor.
Londra saldırılara ortak olmak istemiyor
İngiliz yetkililer, ABD'nin son aylarda gerçekleştirdiği ve 76 kişinin ölümüne yol açan bu saldırıların uluslararası hukuka aykırı olduğunu düşünüyor. Kaynaklar, İngiltere'nin "yasa dışı eylemlere ortak olmak istemediğini" belirtiyor.
"Yargısız infaz" uyarısı
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk de geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada bu saldırıların "yargısız infaz" niteliğinde olduğunu vurgulamıştı. CNN'in aktardığına göre, İngiltere bu değerlendirmeyi resmen paylaşıyor.
Pentagon sessiz, Beyaz Saray topu taca attı
CNN'in sorularına yanıt vermeyen Beyaz Saray ve İngiltere Büyükelçiliği sessizliğini korurken, Pentagon'dan bir yetkili, "istihbarat konularını konuşmuyoruz" açıklamasında bulundu.
Eylül ayına kadar Karayipler'deki uyuşturucu operasyonları, tamamen Sahil Güvenlik ve kolluk kuvvetleri tarafından yürütülüyordu. Ancak CNN'in haberine göre, Trump yönetimi, uyuşturucu kaçakçılarını 'silahlı çatışma halindeki düşman savaşçılar' olarak nitelendirerek ABD ordusuna doğrudan saldırı yetkisi verdi.
"Yakın tehdit" tezi sorgulanıyor
ABD yönetimi, bu operasyonların "Amerikan vatandaşlarına yönelik yakın tehditleri önlemek için" yapıldığını savunuyor.
Ancak CNN'in ulaştığı belgeler ve uzman görüşleri, vurulan bazı teknelerin sabit ya da geri dönmekte olduğunu, dolayısıyla bu gerekçenin zayıf kaldığını ortaya koyuyor.
ABD ordusunda da çatlak
CNN International'ın aktardığına göre, ABD Güney Komutanlığı'nın başındaki Amiral Alvin Holsey bile saldırıların yasallığını sorguladı. Savunma Bakanı Pete Hegseth ve Genelkurmay Başkanı ile yaşanan gergin toplantı sonrası istifasını sundu. Holsey, görevinin yalnızca birinci yılında Aralık ayında koltuğunu bırakacak.
Pentagon içindeki hukukçuların da operasyonlara dair ciddi şüpheleri bulunduğu, ancak resmi itirazların bastırıldığı öne sürülüyor.
Kanada ve Kolombiya da mesafeli
CNN'in haberine göre, ABD'nin yakın müttefiki Kanada da benzer bir tutum sergiliyor. Kanada, "Karayip Operasyonu" kapsamında Sahil Güvenlik ile iş birliğini sürdürse de, istihbarat bilgilerinin ölümcül saldırılarda kullanılmasını kesinlikle reddediyor.
Kanada Savunma Bakanlığı, yaptığı açıklamada, "ABD ordusunun şüpheli teknelere yönelik saldırılarıyla bizim yürüttüğümüz operasyonlar tamamen ayrı ve bağımsızdır" ifadesine yer verdi.
Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro da geçtiğimiz günlerde ABD'ye rest çekti. Petro, X hesabından yaptığı paylaşımda, "Uyuşturucuyla mücadele, Karayip halklarının insan haklarına tabi olmalıdır" diyerek ülkesinin ABD ile istihbarat paylaşımını askıya aldığını duyurdu.
Kriz derinleşiyor
CNN International'ın özel haberine göre, Washington'ın Latin Amerika'daki askeri operasyonları hem uluslararası hukuk çevrelerinde hem de kendi müttefikleri arasında büyük rahatsızlık yaratmış durumda.
İngiltere'nin bu kararı, sadece bir "istihbarat duraklaması" değil; Batı ittifakı içinde bir kırılma olarak değerlendiriliyor.