A HABER GALERİ
İklim aktivisti Greta Thunberg Özgürlük Filosu'yla Gazze yolcusu
İklim aktivisti Greta Thunberg, bir grup uluslararası insan hakları savunucusuyla birlikte bu pazar, İsrail ablukası altındaki Gazze Şeridi'ne insani yardım ulaştırmak üzere yola çıkıyor.
İklim aktivisti olarak bilinen Greta Thunberg, Avrupa Parlamentosu üyesi Fransız-Filistinli Rima Hassan ve çok sayıda insan hakları savunucusuyla birlikte, 2 Mart'tan bu yana İsrail'in ağır abluka altında tuttuğu Gazze Şeridi'ne insani yardım ulaştırmak için bu pazar Akdeniz'e açılacak.
Gazze'ye girişlerin aylardır ciddi şekilde kısıtlandığı, açlık ve susuzluk nedeniyle bebek ölümlerinin arttığı bir dönemde gerçekleşen bu sefer, "Özgürlük Filosu" olarak adlandırılıyor ve dünyanın dikkatini, İsrail'in cezasızlıkla sürdürdüğü politikaların artık görmezden gelinemeyeceğine çekmeyi hedefliyor.
Avrupa Parlamentosu üyesi Fransız-Filistinli Rima Hassan'ın da yer aldığı Özgürlük Filosu, "İsrail'in cezasızlıkla sürdürdüğü soykırıma karşı bir vicdan seferi" olarak tanımlanıyor.
Hassan, "Bu yolculuğun amacı yalnızca yardım ulaştırmak değil, aynı zamanda dünyaya İsrail'in işlediği suçların artık gizlenemeyeceğini haykırmaktır." dedi.
Kendisi daha önce İsrail tarafından işgal altındaki Filistin topraklarına girişine izin verilmemişti.
Dünya çapında iklim eylemleri düzenleyen Greta Thunberg, şimdi Gazze için ses veriyor.
Daha önce bu ayın başlarında Gazze'ye gitmeye çalışmış, ancak bulunduğu gemi Akdeniz açıklarında hasar almıştı. Aktivistler, bu saldırının İsrail'e ait bir İHA tarafından gerçekleştirilmiş olabileceğini ifade etmişti.
Seyahat, İsrail'in 2 Mart'ta başlattığı ve ancak son günlerde kademeli olarak hafifletmeye başladığı insani yardım ablukasına karşı çıkan çeşitli grupların oluşturduğu Özgürlük Filosu tarafından organize ediliyor.
Avrupa Parlamentosu üyesi ve seyahate katılan isimlerden biri olan Rima Hassan, bu operasyonun "birden fazla amacı olduğunu" belirterek şunları söyledi:
"İnsani ablukayı ve süregiden soykırımı kınamak, İsrail devletine tanınan cezasızlık kültürünü ifşa etmek ve uluslararası farkındalık yaratmak istiyoruz."
Geçtiğimiz ay, Özgürlük Filosu'nun ilk seferi Malta açıklarında gizemli bir saldırıya uğradı. Yardım yüklü gemi, Gazze'ye ulaşmak üzereyken deniz yolculuğu sırasında hasar aldı.
Aktivistler, geminin İsrail'e ait bir insansız hava aracı (İHA) tarafından hedef alındığını belirtti. Saldırıya dair henüz bağımsız bir soruşturma ise yürütülmedi.
Son günlerde Gazze'ye sınırlı miktarda yardım girişine izin verilse de, BM ve insani kuruluşlar, bölgede yaşanan kıtlığın "insan eliyle yaratılmış bir felaket" olduğunu söylüyor.
Tıbbi malzemeler tükenmiş durumda. Bebek mamaları ve un bulunamıyor. İsrail'in yardımı silah olarak kullanması, soykırımın gölgesinde yaşam mücadelesi veren Filistinlilerin hayatını kabusa çevirmiş durumda.
Bu yardım seferi, tam da 31 Mayıs 2010'da İsrail donanmasının uluslararası sularda saldırdığı ve 10 barış gönüllüsünün hayatını kaybettiği Mavi Marmara katliamının yıl dönümünde gerçekleşiyor. Mavi Marmara, Gazze'ye insani yardım ulaştırmak isteyen sivil bir filoydu ve saldırı dünya kamuoyunda büyük tepki toplamıştı.
Aradan geçen 15 yıla rağmen İsrail'e yönelik herhangi bir uluslararası yaptırım uygulanmadı. Şimdi ise yeni bir Özgürlük Filosu, aynı kararlılıkla yola çıkıyor ve dünya kamuoyuna şu çağrıyı yapıyor:
"Sivillerin yaşam hakkı için artık sessiz kalmayın."