Hitler'in sırrı resmen onaylandı

İkinci Dünya Savaşı'nı çıkaran ve milyonlarca insanın ölümüne neden olan Nazi diktatörü Hitler'in, tek testisli olduğu resmen onaylandı. İkinci Dünya Savaşı'nı çıkaran ve savaşı kaybedince intihar eden nazi diktatörü Hitler'in tek testisli olduğu şimdiye kadar hep iddiada kaldı. İngilizler o zaman, 'Hitler Has Only Got One Ball' (Hitler sadece tek testisli) diye şarkı yapmıştı. Ancak bu, bugüne kadar iddiadan öteye geçemedi. Tarihçi ve arşiv yöneticisi Peter Fleischmann nihayet resmi doktor belgesini buldu. Başarısız bir darbe sonucu Kasım 1923'te Landesberg Cezaevi'ne düşen Hitler'i muayene eden Dr. Josef Brinsteiner'in raporu ortaya çıktı. 'Adı: Adolf Hitler', 'mesleği: Ressam, son olarak yazar' diyen raporda, sağlık durumuyla ilgili 'sağ taraflı Kriptorşidi' notu yer alıyor. Kriptorşidi sağ erbezinin torbaya inmemesi anlamına geliyor. Almanya, Hitler'in yönetimindeyken sadece 10 senede; Fransa, İtalya, Yunanistan, Sovyetler Birliği ve Finlandiya da dahil olmak üzere 24 ülkeyi işgal etmiş ve bir süper güce dönüşmüştü. Motorizasyon teknolojisi çok hızlı geliştiği için hiçbir güç karşısında duramadı. Naziler geliştirdikleri 'U-boat' isimli denizaltı sayesinde Atlas okyanusunda hüküm sürmüşler ve New York'a kadar ulaşmışlardı. Hitler toplulukların düşünmesini durdurup, duygusallaşmalarını sağlayan ve kalabalıkları çok iyi ikna eden bir konuşma yeteneğine sahipti. Miting öncesi yaptığı konuşma provalarında kendi fotoğraflarını çektirerek konuşurken ki duruşunu sıklıkla analiz eder ve geliştirirdi. 2. Dünya Savaşı sırasında Nazi bilim adamları 'süper bir ordu üretebilmek amacıyla' içinde oxycodone, kokain ve metamfetamin bulunan tuhaf bir ilaç karışımı geliştirmişlerdi. Bu ilacı deneklere verdiklerinde denekler bir gün boyunca 20 kg'lik bir yük sırtlarındayken hiç yorgunluk çekmeden 90 km yürüyebilmiş ve vücut kondisyonları %500 artmıştı. Tarihteki en büyük silah - Schwerer GustavıNazi Almanyası tarafından üretilen 1350 ton civarındaki bu nesne ancak demir yolu üzerinde ilerleyebilmektedir. Hitler Fransa'yı aldığında Fransızlar Hitler'in Eyfel kulesine çıkamaması için kasıtlı olarak asansörün halatlarını kesmişlerdi. 1710 basamak çıkmaya üşenen Hitler Paris'i ele geçirmiş olsa da asla çok sevdiği Eyfel'e tırmanamadı, bu yüzden kendisiyle Paris'i ele geçirdi, ancak Eyfel'i ele geçiremedi diye dalga geçilmiştir. 1925 yılında, o zaman 35 yaşında olan Adolf Hitler, gerçekleştirdiği darbe girişiminin ardından mahkum olduğu hapis cezasını tamamladı. Hapiste 'Kavgam' isimli manifesto kitabını yazan Hitler, ülkesi Almanya'da iktidara gelmenin peşindeydi. Etkili bir hatip olan Hitler, konuşmalarına birahanelerde başladı. Öfke, nefret ve ırkçılık dolu konuşmaları, gittikçe kendini kaybeden topluluğu hipnoz eden Hitler, dış görünüşü, el hareketleri ve hitap stiliyle oldukça yakından ilgileniyordu. Kendini bu konuda geliştirmeye çalışan Hitler, kişisel fotoğrafçısı Heinrich Hoffmann'a konuşmalarını çalışırken fotoğraflarını çekmesini istedi. Çeşitli ifadeler ve hareketler gerçekleştiren Hitler Fotoğrafları inceleyen Hitler, yüz hatlarının nasıl görüntüğüne önem verdi. Çeşitli ifadeler ve hareketler gerçekleştiren Hitler, fotoğrafları dikkatlice inceleyip kendisinin etkisini ölçtü. Fotoğrafçısı Hoffmann'a fotoğrafları imha etmesini söyleyen Hitler, fotoğrafların 'insanın onurunun altında' olduğunu söyledi. Fotoğrafları imha etmeyen Hoffmann, gelecekte fotoğrafları 'Hitler Arkadaşımdı' isimli anı kitabında yayınladı. 'Hava saldırıları İngiltere'yi nasıl değiştirdi?' Bu soruya cevap arayan tarihçi Peter Quennell, 1940 ve 41 tarihleri arasında 267 gün boyunca Alman uçaklarının bombardımanı altında kalan Londra'nın bilinmeyen yeraltı tarihini yazdı. ÇEVİRİ: GAZETEVATAN.COM / DIŞ HABERLER Birbirini tanımayan insanların, karanlıkta ve korku dolu gecelerde farklı cinsel deneyimler yaşadıklarını anlatan Quennell, Büyük Britanya'daki halen etkileri görülen cinsel devrimin bu yıllarda başladığını ileri sürüyor. 40 bin insanın hayatını kaybettiği bombardıman sırasında, şehirde yaşayan çocukların şehir dışına, erkeklerin de savaşmaya gitmesiyle kadınların yabancılarla başbaşa kaldığını söyleyen tarihçi, daha önce hiç yaşanmamış cinsel deneyimlerin yaşandığını söylüyor. Hava saldırılarının 75. yılının anıldığı bu dönemde, yeraltında yaşanan eşi benzeri görülmemiş seks devrimine dikkat çeken tarihçi, uzun saatler boyunca birbirleriyle birlikte olan korkmuş ve sıkılmış kişilerin başka bir şey yapmasının beklenemeyeceğini açıklıyor. İnsanların ölüm korkusuyla daha önce denemedikleri heyecanları araması her türlü cinsel deneyimin artmasına yol açtı. Bu nedenle bugüne kadar çok fazla konuşulmamış ve İngiltere tarihinin gizli kalmış kısımlarından biri olan yeraltındaki cinsel devrimde heteroseksüel ilişkinin yanı sıra o dönemde yasak olan homoseksüel ilişkilerde de daha önce atılmamış adımlar atıldığı belirtiliyor. Hitler'in korkunç yüzü Dünyanın en büyük insanlık suçlarından birini işleyen Adolf Hitler'in bu propaganda posterinin arkasında ilginç bir hikaye var... Dört yaşındaki Gerhard Bartels ile bir parça pasta karşılığında çekilen bu fotoğraf, soykırım rejiminin bayraklarından biri haline gelmişti... Fotoğraf karşılığında pasta sözü alan küçük çocuk ise, o pastayı asla olmadığını söylüyor. 'Hitler bir gangsterdi. Naziler beni propaganda için kullandılar. Ben Hitler'in çocuk sevgisini göstermek için kullandığı bir piyondum. Oynamama izin yoktu, gezmeme izin yoktu. Fotoğrafı çektirdim çünkü pasta yiyeceğimi sanıyordum fakat 80 yıl sonra hala pastamı bekliyorum.' İşte Hitler'in yasaklattığı fotoğrafı İşte Adolf Hitler'in, 1924'de özel fotoğrafçısına çektirerek albümüne koydurttuğu ancak yayınını yasaklattığı fotoğrafları... Führer olarak meydanlarda milyonlarca kişiye sert konuşmalarıyla hitap eden Hitler'in, imajının bozulacağını düşündüğü için şortlu fotoğrafların yayınlanmasını yasatlattığı ifade edildi. Çekim sonrasında fotoğraflara bakarak sadece özel arşivine konulmasını isteyen Hitler'in, 'ciddiyetimi bozar' diyerek resimlerin kimse tarafından görülmemesini istediği belirtiliyor. Sovyet güçlerinin 23 Nisan 1945'te Berlin'e girmesiyle III. Reich'in yıkılacağı kesinleşmişti. İstila edilen Berlin'de Hitler, eşi Eva Hitler ile yeraltı sığınağında (Führerbunker) 30 Nisan 1945 günü intihar etti. Cesedi, vasiyeti üzerine takipçileri tarafından yakıldı... Adolf Hitler'in ölümü üzerine birçok tartışmalar oldu. Siyanür zehirlenmesi, silah yaralanması ya da her ikisi birden ölümünün nedeni olarak gösterildi. Kafatasından ve üst çenesinden mtDNA analizleri yapıldı (dişlerinden). Bu analizler şu an Moskova'da dosyalar halinde saklanıyor. Siyanür zehirlenmesi: Ağzında siyanür kapsülü kalıntıları bulunduğu iddia ediliyor. Silahla yaralanma: Hitler'in önce sevgilisi Eva Braun'u sonra da kendisini bir silah vasıtasıyla vurarak intihar ettiği iddia ediliyor. Yakılmış ceset: Yakılmış cesetten kesin sonuç için çene ve diş yapısı ile kemikten DNA analizi yapılmalıdır. Hitler'in ölmeden önce siyanür içtiği diğer bulgulardan biriydi. Siyanür zehirlenmesi, asıl olarak siyanür içeren maddelerin ağız yoluyla, solunum ile ve deriden emilim yoluyla alınmasıyla olabilir. Ölü lekelerinin açık kırmızı olduğu görülmekteydi... Hitler'in cesedi yardımcıları tarafından bir bomba kraterine konularak benzinle yakıldı. Rus güçleri içeri girip cesetleri bulduğundaysa diş kayıtlarıyla yapılan otopside teşhis edilen Hitler'in yangından sonraki diğer bulguları ise şu şekildeydi: 1. Ceset ciddi şekilde kömürleşmiş ve yanık et kokuyordu. 2. Beyin boşluğu içerisinde yangından dolayı hasar almış beyin çok açık bir şekilde görünüyordu. 3. Dil kömürleşmişti fakat alt ve üst dişler arasında sıkıştığı anlaşılmıştı. 4. Ağzının içinde cam kıymıkları, duvar parçaları, ince duvarlı bir ampul bulundu. X ışınları yardımıyla yapılan araştırmalar dişle ilgili bazı karakteristik koşullara ulaşılmasını sağladı. Ferdinand Sognnaes bu dişle ilgili sonuçları karşılaştırdı. Dikkatli bir çalışmanın ardından bu dental kanıtın Hitler'e ait olduğu anlaşıldı. Bütün sonuçlar Hitler'in beyne nişan aldığını göstermekteydi. • Kafatasının da bir kısmı eksikti. • Bulgular ağızdan beyne doğru nişan alınmadığını gösteriyordu. 2009 yılında FSB, ABD'de bu kafatası parçasının aslında bir kadına ait olduğu yönündeki araştırma sonuçlarının yayımlanmasının ardından yaptığı açıklamada, ''FSB arşivlerinde Hitler'in çene kemiği ve devlet arşivlerinde de Hitler'e ait kafatası parçası bulunmaktadır. 5 Mayıs 1945'te ele geçirilen bu kalıntıların dışında Hitler'in vücuduna ait başka parça mevcut değildir'' ifadesi kullanıldı... Haberde, Hristoforov'un ''Bu kalıntılar tektir, karşılaştırma yapacak benzerleri de yoktur. Bunlar, Hitler'in ölümüne dair bu türden tek kanıtlardır ve işte bu yüzden de bunlar FSB arşivlerinde muhafaza edilmektedir'' dediği aktarıldı... Kurşun delikli bu kafatası parçası, İkinci Dünya Savaşı sırasında Sovyet birliklerinin eline geçmesinden sonra, 55 yıl boyunca sır gibi saklanmasının ardından, 2000 yılında Moskova'da ortaya çıkarılmış ve bir kaç haftalığına sergilenmişti. Hitler'e ait olduğu belirtilen üniforma ile sağlık malzemelerinin bulunduğu çanta ve Hitler'e ait olduğu belirtilen diğer bazı şahsi eşya da sergilenmişti. HİTLER'İN SON NEFESİNİ VERDİĞİ SIĞINAK Bu fotoğraflar, İkinci Dünya Savaşı'nda Berlin'in düşmesinin ardından Adolf Hitler ve eşi Eva Braun'un intihar ettikleri sığınakta çekildi Bu fotoğrafın çekildiği odanın, Hitler'in komuta kontrol için kullandığı konferans salonu olduğu söyleniyor. Bu oda Hitler'in kişisel muhafızlığını yapmak üzere kurulan SS bölükleri tarafından yakıldı ve 1945'te de Ruslar tarafından eşyalar yok edildi. Yırtık, kan lekeli ve yanmış kanepe Berlin'in kalbi olan Reichschancellery'nin (Alman Şansölyesi'nin görev yaptığı binanın geleneksel ismi) tam altına konumlandırılmış vaziyette duruyordu. Kanepenin yanındaki derme çatma masanın üstünde Hitler'den geriye kalan eşyalar görülüyor. Bu fotoğraflar ilk defa William Vandivert tarafından Hitler'in ölümünden iki hafta sonra çekildi. Savaş muhabirleri, Hitler'in kanının bulaştığı koltuğun ayağını inceliyor. Kirli ve loş odadan bir kanepe fotoğrafı daha. Masanın gözünde bulunan yırtık belgeler. Bu fotoğraflar Haziran 1945'te Life Magazine dergisinde yayınlandı. Sığınağın bir diğer odasındaki molozların arasında, yırtık ve yanmış kanepenin önünde bir Rus askeri. Virâne hale gelmiş, kapağı yakılmış boş bir kasa. Fotoğrafçı Vandivert'in notu: 'Hitler koltuğun ortasına oturmuştu ve öne doğru düştü, bu yüzden koltukta onun kanı yok. Burası Hitler'in oturma odası.' Bir SS kepi. Üzerinde bir kuru kafa amblemi var. Yığınların üzerinde bulunan Milan'daki bir müzeden getirilmiş 16. yüzyıla ait bir yağlı boya Bir sürü kitap ve kâğıt parçaları dolabın ve masanın çevresine yayılmış vaziyette. Aynı zamanda bu fotoğrafçı, bombalarla koca bir şehirdeki yüzlerce binanın nasıl yok edilebileceğini, savaş mağlubu Berlin'i belgelemiş oldu. Hitler'in sığınağının yanındaki makineli tüfek kulesi. Söylentiye göre SS birlikleri bu boş benzin bidonlarını Eva Braun ve Adolf Hitler'in bedenlerini yakarken kullanmış. Hitler'in 1937'de çekilmiş bir fotoğrafı. Hitler'in eşi Eva Braun. Nazilerin Yükselişi ve Çöküşü Hitler'in Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Parti Üyesi OlmasıNasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi lideri Adolf Hitler'in Şansölye olarak görevlendirilmesi ile başlayan yükseliş ve sonrasındaki çöküş. Line.do Hitler'in Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Parti Üyesi Olması (Eylül 1919) Hitler'den aslında kendine yeni bir parti kurması bekleniyordu fakat o biraz kötü bir parti olan Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi ( NSDAP ) üyesi oldu ve bu da zaten partinin kaderini değiştirdi. Daha sonra başbakanlığa kadar yükselip Almanya'nın hatta dünyanın tarihini değiştirdi. Başarısız darbe girişimi (9 Kasım 1923) Gittikçe ünlenen Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi ünlü birahane baskınını gerçekleştirecek fakat Hitler hapsihaneye girecekti. Fakat bu olaylar onu daha ünlü yaptı. Kavgam (Mein Kampf )'ın yazılması (18 Temmuz 1925) Adeta Nazilerin İncil'i görülen 'Kavgam' kitabı, Hitler ve onun gelecekte yapacaklarına dair zaten belirli ipuçları veriyordu. Kitap iki ciltten oluşuyordu ve Hitler bu kitaba Viereinhalb Jahre (des Kampfes) gegen Lüge Dummheit und Feigheit (Yalana, Aptallığa ve Korkaklığa Karşı Dört Buçuk Yıllık Mücadele) ismini vermesini istiyordu. Fakat isim çok uzun olduğundan Kavgam ismi verildi. Hitler'in düşüncelerini aktardığı bu kitap bugünlerde başta Almanya olmak üzere birçok ülkede telif hakkı süresinin dolacak olmasından dolayı basılıp - basılmayacağı konusunda tartışılmakta. Hitler'in İmparatorluk Şansölyesi olması (30 Ocak 1933) Hitler'in başkan olmasıyla Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi büyük bir yükseliş gösterdi. 20 Mayıs 1928'de sadece % 2.6 almasına rağmen 5 Mart 1933'de % 43.9 oy oranı almıştı. Hitler'in istikrarsız bir Almanya'ya (1919'dan beri neredeyse tüm iktidarlar ya birkaç ay ya da bir yıl kalıyordu) ilaç olabileceğini düşünenler çoktu ve bunların arasında Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg da vardı. En sonunda Hitler'i 1933'te İmparatorluk Şansölyesi (başbakan) ilan etti. Reichstag Yangını (27 Şubat 1933) Tarihler 27 Şubat 1933'ü gösterdiğinde akşam saatlerinde şaibeli bir yangın çıkmıştı. Koskoca Reichstag'ın Marinus van der Lubbe tarafından kundaklandığı iddia edilmişti. Polis onu hemen tutukladı ama sır perdesi hâlâ aralanamadı. Bazı tarihçiler bunu Hitler'in emriyle yaptığını iddia etmişlerdir. Hitler, bunun ardından kendi partisi ve Alman ulusal halk partisi hariç tüm partilerin propagandasını durdurdu ve 181 milletvekili tutuklandı. Nürnberg kanunları (15 Eylül 1935) Hitler'in Yahudilere karşı duyduğu nefretin kanunlara dönüşmesidir. Hitler, Nürnberg yasaları da olarak anılacak olan bir dizi yasa çıkarttı. Bu yasalarla; Yahudiler, Alman ismi ya da soy ismi alamayacaktı. (Almanya'da o zamanlarda Yahudilerin %95'ine yakını Alman soy ismi almıştı. Örneğin Albert Einstein'in soyadı Almanca'da 'tek taş' anlamına geliyordu) Dahası herhangi bir kamu çalışanı olamayacaklardı (doktorluk, öğretmen vb. gibi). Yahudilerin dükkânlarından alış-veriş yapmayacaklardı. Sadece Almanların evlerinde çalışmalarına izin veriliyordu. Almanların Çekoslovakya'ya saldırması (Mart 1938) Almanlar, Südet Almanlarını bahane ederek Çekoslovakyalılarla savaşmaya hazırlanıyordu. Hitler Südetleri de örgütledi. Almanlar, 1939 başlarında Çekoslavakya sınırına kadar gelmişlerdi. O zamanın İngiltere Başbakanı Neville Chamberlain (fotoğrafta soldan birinci sırada) ve Fransa Başbakanı E. Daladier (soldan ikinci sırada) savaşmayı istemiyorlardı. Saldırmazlık anlaşmasını imzalatıp Südetlerin yaşadıkları bölgeyi Almanlara verdi. Aslında işin aslı şuydu ki Hitler ve Mussolini (sağdan ikinci) çok güçlü olmuşlardı. Ne İngiltere'nin ve Fransa'nın Almanlara saldıracak güçleri vardı. Nazilerin Sovyetlerle saldırmazlık anlaşması imzalaması (23 Ağustos 1939) Hitler'in Südetler konusundaki başarısı Stalin'in gözünü korkutmuştu. Stalin, Hitler'in ne kadar güçlü olduğunu bildiğinden onunla saldırmazlık anlaşması imzaladı. Hitler her iki cephede savaşmak istemediğinden ve Stalin de iyice güçlenmeden savaşa girmek istemediğinden bu anlaşmayı imzaladılar. Sovyetler doğudan Almanlar batıdan Polonya'ya saldırdı. Almanların Polonya'ya saldırması (1 Eylül – 6 Ekim 1939) Hitler, Polonya'ya kuzeyden, güneyden ve batıdan girdi, Sovyetler ise doğudan girdi. İngiltere ve Fransa'nın Polonya ile barış anlaşması vardı. Bu yüzden İngiltere ve Fransa, Nazi Almanyası'na savaş açtı. Naziler ve üzerine Sovyetler Polonya'ya saldırınca Polonya neredeyse 1 ayda yıkıldı. Dinkerque Muharebesi (26 Mayıs 1940 - 4 Haziran 1940) 1940'lı yıllarda Dunkerque adı verilen bir bölgede yaklaşık yarım milyonluk müttefik askeri vardı ama bu askerlerin hem teçhizat eksiği vardı hem de kaçacakları yerler kısıtlıydı. Yani Naziler o savaşı kazanacaktı. Ama Hitler havadan saldırmayı düşündü. Böylece kayıpları en aza indirmek düşüncesindeydi. Aslında bu fikir mantıklıydı ama hava çok kötüydü. Peki, Hitler ne yaptı? Oradaki hava muhalefetinin geçmesini bekledi! Bu büyük hata Hitler'e büyük zarar verdi. Müttefiklerin çoğu kaçmayı başardı. Belki yenseydi büyük bir avantajı olabilirdi. Bu olay tarihe Dunkerque Tahliyesi veya diğer adıyla Dinamo Operasyonu olarak geçti. Amerika'nın savaşa katılması (7 Aralık 1941) Pearl Harbour'a ani bir saldırı yapıldı. Japon İmparatorluğu, -Amerika'nın müttefiklere yardımı daha önce biliniyordu fakat savaşa girmesi bu yardımın daha da artmasına neden oldu- Pearl Harbour'dan sonra Naziler de ve Faşist İtalya'da Amerika'ya savaş ilan etti. Fakat bu da bir hataydı çünkü Amerika ile Müttefikler çok daha güçlü oldu. Hatta bazı tarihçiler, 'Eğer Amerika savaşa girmeseydi Naziler'in savaşı kazanma ihtimali çok daha yüksek olurdu' diye düşünür. Nazilerin İtalya cephesinde yenilmesi (10 Temmuz 1943) Mussolini önderliğindeki İtalya, Afrika'da yenilerek Sicilya'ya kadar çekildi. İtalya yenilgi yaşadıkça geri çekilmeye devam etti. Bu da Naziler adına en güçlü müttefikinin yaralanması anlamına geliyordu. 1945'de Mussolini yakalanıp işkence edilerek öldürüldü. Birçok tarihçi Hitler'in İtalya'nın yenilmesiyle birlikte yenilmeye zaten mahkûm olduğunu düşünür. Stalingard Savaşı (23 Ağustos 1942 – 2 Şubat 1943) Almanlar tarihin gördüğü en güçlü harekat için hazırdılar. Barbarossa Harekâtı ile Nazi biçer-döveri doğuda yeniden çalışıyordu. Naziler, 3 milyondan fazla asker ve 300 tankla Sovyetler'e girmeye başlıyordu. Hızla ileri gidiyordu Naziler. Ancak çamur onları çok yavaşlatmıştı ve benzinleri azalıyordu. Çok hızlı girmiş ancak ardından çok yavaşlamış hatta durmuşlardı. Üstüne 'general' kış gelince Naziler hazırlıksız yakalanmıştı. Artık kıştan dolayı hem Naziler güçsüzleşmişti hem de kışlara alışkın Sovyetler güçlenmişti. Yavaş yavaş geri çekilmeye başladı Almanlar. Bunun yolu ta Berlin'e kadardı. Normandiya Çıkarması (6 Haziran 1944) Hitler doğuda yenilmişti fakat batıda hâlâ güçlüydü. Amerikalılar büyük bir çıkarmaya hazırlanmıştı. Büyük bir komutan olan Eisenhower önderliğinde Müttefikler (ABD, Kanada, Hollanda, Norveç, Fransa, Polonya ve Yeni Zelanda çıkarmaya katılmışlardı) tamamen hazırdılar. Fakat bir de hile yaptılar (Almanlar yakınlarda bir çıkarma olacağını anlamışlardı): bol bol Normandiya reklamı yaptılar ve Almanlar bunun savaş hilesi olduğunu sanarak Normandiya'ya daha az asker koydular. Müttefikler çıkarmayı yaptı ve batıdan da Almanya'ya saldırdı. Hitler'in intiharı ve Nürnberg mahkemeleri (1945) Hitler sığınağa çekilmek zorunda kalmıştı. Hitler yavaş yavaş anlıyordu ki savaş kaybedilmişti. Daha fazla dayanamayan Hitler sonunda intihar etti. Koskoca Nazi İmparatorluğu sadece 13 yıl sürmüştü. Müttefikler birçok SS subayını yargıladı. Birçoğu ise zaten intihar etmişti. 'Adolf Hitler kıyafetleriyle sevişirdi' Adolf Hitler ve Eva Braun, Hitler'in hijyen takıntısından dolayı kıyafetlerini çıkarmadan ve birbirlerine dokunmadan sevişirlerdi. Ünlü İngiliz yazar Martin Amis'in Cheltenham Festivali'nde yaptığı konuşmada, Hitler hakkındaki iddiaları çok şaşırttı. Alman diktatörün Eva Braun'la yatakta arasına mesafe koyduğunu iddia eden Amis, Hitler'in onun eteğini kaldırmasıyla orgazm olduğunu da söyledi. Yazarın bir diğer iddiası da Hitler'in aseksüel olması ve Braun'la olana benzer bir cinsel ilişkisinin üvey yeğeni Angela 'Geli' Raubal'la da bulunması. Binbir surat Hitler Alman diktatör Hitler'in yüzü, sebep olduğu büyük felaketler nedeniyle insanlığın benliğine kazılı durumda. Peki ya ilginç bıyığı ve özenle yatırılmış saçları başka biçimlerde olsaydı Hitler neye benzerdi? Amerikan istihbaratı da 2. Dünya Savaşı'nın sonunda aynı soruyu sormuş, ancak meraktan değil... Savaşın son döneminde müttefik kuvvetler avantajlı bir duruma gelmiş ve zafer görünmeye başlamıştı. CIA'in ilk versiyonu olan OSS, savaş sonunda Alman diktatörün farklı kimlikler altında kaçmaya çalışacağını hesap ederek bunu önlemek için bir çalışma başlattı. Dönemin fotoğraf teknikleri kullanılarak Hitler'in farklı eşkal fotoğrafları hazırlandı ve müttefik askerlere dağıtıldı. Bu fotoğraflar ABD Ulusal Arşivi tarafından ilk kez geçtiğimiz günlerde kamuoyunla paylaşıldı. ÖLÜMÜ BİR EFSANE YARATTI Savaş sonunda Berlin'e giren Kızıl Ordu askerleri, Hitler'in cesedini, birlikte intihar ettiği metresi Eva Braun'unki ile yanyan bulmuştu. Ceset teşhir edildikten sonra bile Hitler'in aslında ölmeediği Güney Amerika hatta Antartika'ya kaçtığı yönünde pek çok efsane yayıldı. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Hitler'e ait kemiklerde DNA analiz yapılıştı. Ancak bu bile bazıları için Hitler'in kaçtığı efsanesini yıkmaya yetmedi. Geçen yıl yayınlanan ve Hitler'in Güney Amerika'ya kaçmayı başardığını iddia eden 'Gri Kurt: Adolf'un Kaçışı' adlı kitap büyük ilgi görmüştü. Nazi lideri Adolf Hitler'in ölümüyle ilgili olarak ortaya şok bir iddia daha atıldı Hitler'in aslında 1945'te Berlin'deki sığınağında intihar etmediğine kanıt olarak bir fotoğraf dahi yayınlandı. Bir kitapta yayınlanan fotoğrafta Hitler'in aslında 1945 yılında Berlin'den kaçmayı başararak önce Arjantin'e sonra Paraguay'a gittiği belirtilirken Hitler'in burada 95 yaşına kadar yaşadığı ileri sürüldü. Hitler'in Adolf Leipzig ismi kullandığı ve 12 bin kişilik Nossa Senhora do Livramento kasabasında 'yaşlı Alman' olarak anıldığı ölümüne dek siyahi kız arkadaşı Cutinga ile birlikte oldukça mutlu bir şekilde yaşadığı iddia edildi. Jaeger, Hitler'in iş arkadaşlarıyla olan görüşmelerine giriş izni olan tek kişiydi. Bulunan fotoğraflar arasında Nazi rejiminin baskıcı tutumunu ortaya koyanların yanı sıra Adolf Hitler'in etrafının okullu kızlar tarafından sarıldığı kareler de var. Nazi lideri Adolf Hitler 'in 50'nci yaş gününü kutladığı renkli fotoğraflar ortaya çıktı. Nazi rejiminin işlediği korkuları da gösteren fotoğraflar Alman fotoğrafçı Hugo Jaeger tarafından çekilmiş. Hitler, Jaeger'a 'Gelecek renkli fotoğrafçılığın' diye telkinde bulunmuş. İşte Adolf Hitler'in Hitler, Jaeger tarafından çekilen renkli fotorğrafları... İngiltere'de önümüzdeki hafta piyasaya çıkacak bir kitap, Nazi lideri Hitler'le ilgili yeni bir iddia ortaya atıyor. İngiliz tarihçi David Johnson'ın 'The man who didn't shoot Hitler' kitabı İngiliz asker Henry Tandy'nin hayatını anlatıyor. Tandy'nin, Birinci Dünya Savaşı'nda yaralı olan Adolf Hitler'i affettiği ileri sürüldü. İngiliz tarihçi David Johnson'ın önümüzdeki hafta piyasaya çıkacak kitabı 'The man who didn't shoot Hitler' (Hitler'i vurmayan adam) Birinci Dünya Savaşı'nda Fransa'da İngiliz ordusunda görevli er Henry Tandy'nin inanılmaz yaşam öyküsünü anlatıyor. 27 yaşındaki İngiliz er Henry Tandy, 28 Eylül 1918'de Fransa'nın kuzeyindeki Cambrai'de İngiliz ordusuna bağlı 'Yorkshire Alayı'nda görevliydi. Cephede İngiliz ve Alman askerleri savaşırken, er Henry Tandy'nin atış menziline bitkin, yaralı bir Alman askeri girdi. 29 yaşındaki bu Alman asker, Bavyere Alayı'nda görevli Adolf Hitler'di. İngiliz asker Henry Tandy, İkinci Dünya Savaşı'nda 60 milyon insanın ölümüne neden olacak bir diktatörü bağışladığının farkında değildi. Henry Tandy Birinci Dünya Savaşı bittikten sonra ülkesine döndüğünde gazi madalyasıyla ödüllendirildi. İkinci Dünya Savaşı'nda 60 milyon insanın ölümüne neden olan, katliamlar yapan Adolf Hitler için duygularını şu sözlerle dile getirmişti: 'Yaralı birini vurmak istemiyordum. Daha sonra onun nasıl bir insana dönüşeceği hakkında en ufak bir fikrim olsaydı, gözümü kırpmadan silahımı ateşlerdim. ' Adolf Hitler, İkinci Dünya Savaşı'nda Henry Tandy'nin İngiltere'nin Coventry bölgesinde çalıştığı otomobil fabrikasını yerle bir etti. Hitler'i bağışladığı için bir anlamda bilemeden İkinci Dünya Savaşı'na da neden olan er Henry Tandy 1977 yılında yaşamını yitirdi. Tandy, İngiltere'de Marcoing askeri mezarlığına defnedildi.

A HABER GALERİ

Hitler'in sırrı resmen onaylandı