A HABER GALERİ
Gazze ateşkesi İsrail basınında: Tel Aviv kaybetti!
İsrail basınında yayımlanan haberler, hükümetin iki yıldır Gazze Şeridi'nde sürdürdüğü soykırımda, İsrail kamuoyuna verdiği sözleri yerine getiremediğini ve stratejik, diplomatik ve siyasi alanda ciddi bir çöküş yaşadığını ortaya koydu.
Gazze anlaşması, tüm dünyanın yanı sıra İsrail medyasının da gündeminde.
İsrail basınında rehinelerin iadesi ve ateşkes anlaşması, insani bir başarı olarak görülse de, Tel Aviv'in stratejik, diplomatik ve siyasi alanda ağır bir darbe aldığı yorumları öne çıkıyor.
Yedioth Ahronoth: Stratejik Çöküş ve Kırılgan Güven
Yedioth Ahronoth, İsrail'in son haftalarda askeri anlamda değil, siyasi ve stratejik açıdan tam bir çöküşün eşiğine geldiğini belirtti ve şöyle denildi:
"Hamas, İsrail'i ekonomik ve diplomatik baskılarla zayıflattı; ihracat ve ithalat ciddi şekilde etkilenmeye başladı."
Yedioth Ahronoth'a göre İsrail'in "askeri baskı ile taviz alırız" varsayımı son iki yılda kendini doğrulamadı. Aksine uluslararası baskı, askeri eylemlerle birleşince İsrail'i çöküşten tam bir dağılma noktasına sürükledi. Ateşkes anlaşması, kritik bir zamanda devreye girdi.
İsrail'in çöküşten kurtarılmasında can simidi olarak görülen ateşkesin ise bu sefer hükümetteki anlaşmazlıklar nedeniyle çökeceği bildiriliyor.
Maariv: İsrail kendi başarısı gibi gösteriyor ama...
Maariv'e göre anlaşmanın özü net: Tüm rehine ve cesetlerin serbest bırakılması karşılığında İsrail'in belirlenen hatlara çekilmesi ve ateşkesin başlaması. Ancak uygulama son derece hassas. Herhangi bir hata, sahada güvenin tamamen çökmesine ve anlaşmanın başarısız olmasına yol açabilir.
Maariv'e göre Hamas, anlaşmayı kendi politik başarısı olarak sunarken, İsrail hükümeti hem iç siyasette hem de uluslararası arenada prestij kaybıyla karşı karşıya.
İsrail basını, anlaşmanın uygulanması için gerekli disiplin ve koordinasyonun sağlanmasının, hükümetin başarısı kadar kırılgan olduğunu vurguluyor.
Milletvekili Simcha Rothman, "Şimdi tüm rehine ve esirlerin hızla serbest bırakılacağı ümidiyle gülme ve dans etme zamanı; ancak ağlanacak çok şey de var" diyerek hükümetin gecikmiş ve eksik adımlarını eleştirdi.
Rothman'a göre anlaşmanın uygulanması ve İsrail'in güvenlik önlemlerini sürdürebilmesi kritik öneme sahip.
Haaretz: Netanyahu'lar tatil peşinde
Haaretz, Başbakan Binyamin Netanyahu ve eşi Sara'nın, Gazze rehine müzakereleri sürerken planladıkları tatili iptal etmek zorunda kaldığını aktardı.
48 rehinenin hâlâ Gazze'de bulunduğu bir ortamda tatil planının "absürt ve skandal" olduğu vurgulandı.
Gil Dickmann, Haaretz'e yaptığı açıklamada, "Başbakanın tatili düşünmesi akıl almaz. Rehineler Gazze'de, askerler sahada hayatlarını riske atıyor ve rezervistler günlerdir mücadele ediyor. Bu, savaşın normal bir etkinlikmiş gibi algılanmasıdır. Netanyahu tatil istiyorsa önce savaşı bitirmeli, tüm rehine ve esirleri geri getirmeli" dedi.
Hükümetin bu duyarsızlığı ve liderliğin sorumsuzluğu, İsrail kamuoyunda ciddi eleştiriler oluşturdu.
"İsrail hükümetinde kırılma"
Gazze'de tarihi ateşkesin perde arkası aralanıyor. Anlaşmanın detayları ortaya çıkmaya başlarken, süreçteki kritik maddeler ve olası riskler de gündeme geldi. A Haber'e özel açıklamalarda bulunan Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Necmettin Mutlu, İsrail hükümeti içinde yaşanabilecek bir kırılmaya dikkat çekerken, anlaşmanın en önemli maddelerinden birinin "garantör ülke" statüsü ve insani yardımların kesintisiz sağlanması olduğunu vurguladı
Dr. Necmettin Mutlu, Netanyahu'nun anlaşmayı nihai onaya sunacağı kabine toplantısının İsrail iç siyaseti için bir dönüm noktası olabileceğini belirtti.
Aşırı sağcı bakanlar Smotrich ve Ben-Gvir'in tutumunun belirleyici olacağını söyleyen Mutlu, bu sürecin Netanyahu için bir tasfiye operasyonuna dönüşebileceğinin altını çizdi ve "Birinci maddede hükümeti toplayacak. Burada bir kırılma anını yaşayabiliriz. Çünkü Smotrich'in altı, Ben-Gvir'in yedi tane vekili var. Ben-Gvir'in Mescid-i Haram-ı Şerif'ten verdiği görüntüleri göz önünde bulundurursak burada bir kırılma anı yaşanabilir ve Netanyahu burada seçim kampanyasını başlatabilir. Bu noktada Netanyahu'nun tasfiyesi için de İsrail siyaseti içinde çok önemli bir toplanma olacaktır." dedi.
Garantör kim olacak?
Anlaşmanın en kritik maddelerinden birinin garantörlük mekanizması olduğunu vurgulayan Dr. Mutlu, ABD'nin bu konudaki tutarsızlığına dikkat çekti. Katar'a yapılan saldırının ardından ABD'nin çıkardığı başkanlık kararnamesini hatırlatan Mutlu, kalıcı bir barış için daha somut adımların atılması gerektiğini ifade etti.
"Tam olarak geldik, garantör kim olacak noktasına geldik. Bu stratejik sabrın, bu kırılgan ateşkesin, bu ihtiyatlı iyimserliğin zeminini oluşturuyor. Garantör kim sorusu... Katar'a saldırmasın diye Amerikalılar kararname çıkarttı. Şimdi bu noktada acaba yeni bir Amerikalıların kararnamesine mi ihtiyaç var? İkincisi acaba burada mesele barış gücüne doğru mu gidiyor?"
"İnsani yardım oyunu"
Dr. Necmettin Mutlu, İsrail'in insani yardımlar konusunda sürekli "oyun bozanlık" yaptığını ve kendi kontrolündeki yapılarla yardımları engellediğini deşifre etti.
Kış ayları yaklaşırken, Gazze Limanı'nın açılması ve yardımların bağımsız bir şekilde ulaştırılmasının hayati önem taşıdığını belirtterek, "Tampon bölgeye çekilmelerinden sonra yine aynı oyun bozanlığı yapacaklardır. Gazze Yardım Vakfı denilen bir yapı kurdular. Başında ABD'li bir haham diplomat var. Eğer bu yapı tasfiye edilmezse, kışın buradan maalesef insani anlamda daha kötü görüntüler seyretmek zorunda kalabiliriz. Kesintisiz insani yardıma erişim çok önemli. Un yok, barınak yok ve önümüz kış. Özellikle deniz kenarının kullanılması noktasında bence adım atılması gerekiyor." ifadelerini kullandı.