Gazze…
Batı tarihinin belki yazmayacağı ama insanlığın unutmayacağı bir soykırımın ve o soykırım karşısında destansı direnişin başkenti artık.
Evet onlar yazmayacaklar ama biz unutmayacağız.
Onlar anlatmayacaklar belki ama biz dilimize dolayacağız.
7 Ekim'den bu yana mermiler, bombalar, füzelerle vurulmadık tek bir sokağı dahi kalmadı Gazze'nin.
Parçalanmamış bir aile bulmak zor.
Ya da ailenin tüm fertlerinin hayatta olduğu bir yuva …
…
Binlerce ton patlayıcı binlerce can aldı.
Bebekler annesine,
Anneler evladına doyamadı.
Dünya ayaklandı.
Ortakları bile yeter diye haykırdı!
Ama gözü dönmüş Terör Devleti durmadı.
Bombaladı.
Yetmedi.
Aç, susuz bıraktı.
İnsanlıktan nasibini almamışçasına gıdayı, suyu bile silah olarak kullandı.
Ama yine doymadı.
Ekmek için, su için toplanan mazlumlara yaylım ateşi açtı.
Bir lokma ekmek bekleyen Gazzeliler vahşice kurşunlandı.
Sayılar önemli değil artık.
100,200,1000,10000….
Çünkü orada ölen İnsanlık.
Düşünün ki İngiltere bile dayanamadı…
Hani şu "Üzerinde Güneş Batmayan İmparatorluk."
Emperyalizmin babası…
Sömürgeciliğin, soykırımın, zulmün anası.
Paramparça olmuş, kan ve gözyaşının hâkim olduğu Ortadoğu'nun mimarı.
Evet, İsrail'in yaptıklarına o bile dayanamadı.
Son katliamla birlikte isyan etti.
"Hesap sorulmalı." dedi Dışişleri Bakanı Cameron.
Amerika Birleşik Devletleri bile şaşkın.
En yakın ortağı.
Hatta bu zulmün ortak planlayıcısı!
Modern dünyada yitip giden her canın belki de baş zanlısı Amerika.
Onlar da "Endişeliyiz" açıklamasını yaptı.
Tüm dünya bu vicdansızlığa karşı ayaklanır diyorduk..
Ama bir baktık Fransa Rusya'ya çattı.
Almanya'dan ses kayıtları sızdı.
İsrail, Kahire'deki ateşkes görüşmelerinde yerini aldı.
Hatta o masa kurulurken.
Tüm gözler oraya çevrilmişken,
Nasıl olsa dünya kör ve sağırken,
Bir kere daha sivilleri hedef aldı.
Nasıl olsa kimse ölen çocukları konuşmayacaktı.
…
Hangi din, hangi ideoloji bunu hoş görür bilemem.
Ama insan vasfını taşıyorsak eğer,
Bir lokma ekmeği, bir yudum su içmeyi mazlum çocuklara çok görenleri unutmamalı unutturmamalıyız.
Gerekirse çocuklarımıza masallarla anlatacağız bu destansı direnişi,
Sanatçılarımız tablolarına, şarkılara işleyecek,
Ozanlarımız kıtalarına mısralarına yazacak,
Hafızalara kazıyacağız.
Kin tutmayacağız ama unutmayacağız da…
Ve bu yaşattıklarını da bir gün yanlarına bırakmayacağız.