Kirli çamaşırları ortaya saçıldı
Giriş:
30.09.2015
00:00
Güncelleme:
30.09.2015
06:27
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iftira ve yalan manşet attıran Aydın Doğan'a sert mesaj verdi: İnkar ediyor. Bütün kirli çamaşırları ortaya döküldü. A'dan Z'ye devleti nasıl soyup soğana çevirdiği ortaya çıktı mı...
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde muhtarlarla buluştu, terörle mücadele konusunda net mesajlar verdi. Türkiye Cumhuriyeti'nin seçilmiş başbakanlarını göndermekle övünen, terör örgütü PKK'nın siyasi uzantılarını destekleyen Aydın Doğan'a da cevap verdi:
Erdoğan'a düşmanlığınız olabilir (Aydın Doğan'a) ki attığınız manşetlerle bu düşmanlığı görüyorum. Ama siz ne kadar düşman olursanız olun, rabbimin takdir ettiği ömrü azaltamayacaksınız. Bu azmi hiçbir zaman yıldıramayacak, durduramayacaksınız ve bu oyunun kazananı asla siz olmayacaksınız. Bugün sizi tahrik edenler, yarın yüzünüze dahi bakmayacaklar.
YALANLARLA DOĞAN
Tabii ben bir Conrad meselesi anlatmıştım. Bana söylediklerini. Hepsini inkar ediyor. Ne kadar hayırlı oldu. İnkar etti, bütün kirli çamaşırları ortaya dökülmeye başladı mı? A'dan Z'ye devleti nasıl soyup soğana çevirdiği ortaya çıktı mı? Herkes açıklama yapıyor mu? Sen busun. Kimin dürüst olduğuna, kimin olmadığına millet şahit. Tayyip Erdoğan, yalandan en çok kaçınan kişidir. Sizse ömrünüzü yalanlarla geçti.
Teröristi ekrana çıkarıp cici çocuk diye gösteren sizsiniz. Onlar için her türlü yolu meşru kılan sizsiniz, sizin sayfalarınız. Tayyip Erdoğan'a mektup göndermene de gerek yok. O mektupların da kıymeti harbiyesi yok. Kimin nerede kime hizmet ettiği bellidir.
Hiçbir kutsalları olmayan, Müslümanların kutsallarına da saygıları bulunmayan bu teröristlerle mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Bu gece de sınır ötesinde 30'un üzerinde terörist öldürüldü. Bunların yurt içindeki sözde şehitlikleri varmış ya buralara koydukları o 'taziye evi' adı altında mühimmat depoları var. O mühimmat depolarını da aynen yerleyeksan ediyoruz.
Umudunu terör örgütüne bağlamış olanların da yavaş yavaş hayal kırıklığı yaşadıklarını biliyoruz. Bu devletin kendisine silah doğrultanları, ülke içinde paralel yapılar kurmaya çalışanları da cüretlerine pişman edecek güce sahip olduğunu herkes çok iyi bilmelidir.
Dün gördünüz, roket bir zırhlı aracı sıyırıyor bir eve ve o evde de 9 yaşındaki bir yavru maalesef şehit oluyor, aile yaralanıyor. Şimdi bunun bedelini biz bunlara ödetmek durumundayız. Terör örgütü sadece insanlığın, ülkenin değil aynı zamanda milletimizin tüm fertleriyle birlikte Kürt kardeşlerimizin de düşmanıdır.
İstanbul'daki mitingde "yerli ve milli olmanın" üzerinde durdum. Bölgede ve ülkemizin dört bir yanında yaşayan her vatandaşım gibi Kürt ve Zaza kardeşlerim yerlidir, millidir, bu ülkenin, bu vatanın öz evladıdır.
İstanbul'un en mutena köşelerinde yaşıyor olmak, holdinglerin, kıymetli mülklerin sahipleri olmak, yerli ve milli dairesinde bulunmanızı sağlamaz.
Ne zaman ki milletim bana 'tamam' der, işte o vakit bu bayrağı yine milletimin takdir ettiği vazife verdiği kişiye, ekibe teslim eder kenara çekilirim. O zamana kadar hiç kimse kusura bakmasın durmayacağım, susmayacağım, çalışacağım, koşturacağım, mücadele edeceğim. "Cumhurbaşkanı hiçbir şeye karışmasın" demek aslında "Cumhurbaşkanı görevini yapmasın" demektir. Hiç kimse beni ülkeme, milletime karşı vazifelerimi yerine getirmekten alıkoyamaz.
Terör örgütü kendilerini nasıl gösterirlerse göstersinler yerli değildir. Bu ülkenin ve milletin bir parçası asla değildir. Hangi adla, hangi kisveyle olursa olsun, ülkemizin kazanımlarına saldıranlar, birliğine, bütünlüğüne kast edenler, bu vatana ait değildir, isterse parlamentonun içinde olsun. Hamburg'da toplantı yapıyorlar. Hamburg'daki toplantıda Trinidad'ın bayrağı asılı ama orada Türk bayrağı yok, Japonya'nın bayrağı asılı ama Türk bayrağı yok. Hani sizin bayrakla sorununuz yoktu? Sizin milletle de bayrakla da, vatanla da, devletle de sorununuz var.
Erdoğan'a düşmanlığınız olabilir (Aydın Doğan'a) ki attığınız manşetlerle bu düşmanlığı görüyorum. Ama siz ne kadar düşman olursanız olun, rabbimin takdir ettiği ömrü azaltamayacaksınız. Bu azmi hiçbir zaman yıldıramayacak, durduramayacaksınız ve bu oyunun kazananı asla siz olmayacaksınız. Bugün sizi tahrik edenler, yarın yüzünüze dahi bakmayacaklar.
YALANLARLA DOĞAN
Tabii ben bir Conrad meselesi anlatmıştım. Bana söylediklerini. Hepsini inkar ediyor. Ne kadar hayırlı oldu. İnkar etti, bütün kirli çamaşırları ortaya dökülmeye başladı mı? A'dan Z'ye devleti nasıl soyup soğana çevirdiği ortaya çıktı mı? Herkes açıklama yapıyor mu? Sen busun. Kimin dürüst olduğuna, kimin olmadığına millet şahit. Tayyip Erdoğan, yalandan en çok kaçınan kişidir. Sizse ömrünüzü yalanlarla geçti.
Teröristi ekrana çıkarıp cici çocuk diye gösteren sizsiniz. Onlar için her türlü yolu meşru kılan sizsiniz, sizin sayfalarınız. Tayyip Erdoğan'a mektup göndermene de gerek yok. O mektupların da kıymeti harbiyesi yok. Kimin nerede kime hizmet ettiği bellidir.
Hiçbir kutsalları olmayan, Müslümanların kutsallarına da saygıları bulunmayan bu teröristlerle mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Bu gece de sınır ötesinde 30'un üzerinde terörist öldürüldü. Bunların yurt içindeki sözde şehitlikleri varmış ya buralara koydukları o 'taziye evi' adı altında mühimmat depoları var. O mühimmat depolarını da aynen yerleyeksan ediyoruz.
Umudunu terör örgütüne bağlamış olanların da yavaş yavaş hayal kırıklığı yaşadıklarını biliyoruz. Bu devletin kendisine silah doğrultanları, ülke içinde paralel yapılar kurmaya çalışanları da cüretlerine pişman edecek güce sahip olduğunu herkes çok iyi bilmelidir.
Dün gördünüz, roket bir zırhlı aracı sıyırıyor bir eve ve o evde de 9 yaşındaki bir yavru maalesef şehit oluyor, aile yaralanıyor. Şimdi bunun bedelini biz bunlara ödetmek durumundayız. Terör örgütü sadece insanlığın, ülkenin değil aynı zamanda milletimizin tüm fertleriyle birlikte Kürt kardeşlerimizin de düşmanıdır.
İstanbul'daki mitingde "yerli ve milli olmanın" üzerinde durdum. Bölgede ve ülkemizin dört bir yanında yaşayan her vatandaşım gibi Kürt ve Zaza kardeşlerim yerlidir, millidir, bu ülkenin, bu vatanın öz evladıdır.
İstanbul'un en mutena köşelerinde yaşıyor olmak, holdinglerin, kıymetli mülklerin sahipleri olmak, yerli ve milli dairesinde bulunmanızı sağlamaz.
Ne zaman ki milletim bana 'tamam' der, işte o vakit bu bayrağı yine milletimin takdir ettiği vazife verdiği kişiye, ekibe teslim eder kenara çekilirim. O zamana kadar hiç kimse kusura bakmasın durmayacağım, susmayacağım, çalışacağım, koşturacağım, mücadele edeceğim. "Cumhurbaşkanı hiçbir şeye karışmasın" demek aslında "Cumhurbaşkanı görevini yapmasın" demektir. Hiç kimse beni ülkeme, milletime karşı vazifelerimi yerine getirmekten alıkoyamaz.
Terör örgütü kendilerini nasıl gösterirlerse göstersinler yerli değildir. Bu ülkenin ve milletin bir parçası asla değildir. Hangi adla, hangi kisveyle olursa olsun, ülkemizin kazanımlarına saldıranlar, birliğine, bütünlüğüne kast edenler, bu vatana ait değildir, isterse parlamentonun içinde olsun. Hamburg'da toplantı yapıyorlar. Hamburg'daki toplantıda Trinidad'ın bayrağı asılı ama orada Türk bayrağı yok, Japonya'nın bayrağı asılı ama Türk bayrağı yok. Hani sizin bayrakla sorununuz yoktu? Sizin milletle de bayrakla da, vatanla da, devletle de sorununuz var.
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN