YÜKSEL AYTUĞ

Seyirciden ilk Survıvor değerlendirmeleri

'Survivor' sezonu açıldı, dizi yorgunu izleyiciye de konuşacak yeni malzeme çıktı. Sezona fırtına gibi iki takımla giren 'Survivor'da bu yıl heyecan da çok, kavga da. Kıdemli okurumuz Haluk Zırh, yarışmayı mercek altına almış:
"Merhaba Yüksel Bey, merakla beklenen 'Survıvor' başladı nihayet. Tartışmalar, gruplaşmalar, alınganlıklar da çok erken başladı. Yarışmaya gelen arkadaşlara sanırım kurallar anlatılmamış.
Kimin adı yazılırsa itiraz ediyorlar. Sevgili arkadaşlar, kural böyle; seni yazma, beni yazma, ne yapacaklar? Alp Kırşan ile Acun'u mu yazsınlar?
Bu arada Acun mu hata yaptı, yoksa ben mi yanlış hatırlıyorum; bu hafta Ağırlık Kaldırma Yarışması'nı Acun, 'Olimpiyatlardan alınan yeni oyunlarımızdan biri' diye tanıttı. Halbuki daha evvel de bu yarışma vardı. Yüksel Bey, bir de anlayamadığım; yarışmacılar kendi aralarında gayet anlaşılır şekilde konuştukları halde, konuşmaları ayrıca alt yazı ile veriyorlar. Çok da güzel yapıyorlar. Ben bunu işitme engelliler için yapıyorlar sandım, ancak grup konuşmaları dışındaki konuşmaları alt yazı ile vermiyorlar. Aslında tüm konuşmaları alt yazı ile verseler, işitme engelli vatandaşlarımız da faydalanırlar diye düşünüyorum. Teşekkürler, iyi çalışmalar dilerim. Kolay gelsin."
Köşemizin bir başka müdavimi Engin Nur ise 'arızalı' yarışmacı seçimlerine takılmış:
"Sayın Yüksel Bey, Acun Ilıcalı'ya çok şaşırıyorum. Çok iyi bir televizyoncu, çok iyi programlar yapıyor, reytingleri yüksek işlere imza atıyor. Fakat bazı seçimleri felaket. Acaba mahsus mu yapıyor diye düşünüyoruz. 'Survivor' programına aldığı kişilerin arasına bir aykırı kişi koyması, o programı kötüye götürüyor. Geçen sene Semih, ondan evvel Turabi insanı sinir edenlerdi. Bu sene gene Erdi diye birini buldu, daha ilk günden sinir olmaya başladık. İnşallah tez elden elenir de rahat ederiz. Sağlıklı kalın..."
Yeri doldurulamayan diziler
Bazı diziler var ki, aradan seneler geçse bile tekrarları keyifle izleniyor. Dizi nostaljisine kapılan okurlarımızdan biri de Emrah Baylan. Bakın eskiyi nasıl da özlemle anıyor:
"Selam Yüksel Abi. Artık dizi sektörü Türkiye'de en zayıf halka durumunda. 'Seksenler' ve birkaç düşük bütçeli dizi dışında geri kalanlar israf oluyor. İnsanlar artık aynı yüzlerden bıktı. Ekranın yeni yüzleri de izleyiciyi tatmin etmeyince sonuç aynı oluyor. 'Ekmek Teknesi', 'Mahallenin Muhtarları' gibi diziler istiyoruz artık abi. Gurbetten sevgiler, saygılar."
Galatasaray ekranda eksik mi oynuyor?
Köşemize ürekli katkı veren okurlarımızdan Kamil Çetin, televizyondaki spor/yorum programlarında Galatasaray takımının yeterince temsil edilmediğinden yakınıyor:
"Yüksel kardeşim; içimi kanatan bir konu var, lütfen ilgilen... Hıncal Uluç yıllardan beri bir Fenerbahçe medyasının varlığından bahseder. Bu yıl bu durum kabuk değiştirdi, Galatasaray düşmanlığına dönüştü. Israrla Galatasaray'ı yok farz ediyorlar. Dün akşam bütün kanalları izledim. Önemli spor programlarının hiçbirinde Galatasaray temsil edilmiyor. TRT, NTV Spor, TGRT, a spor, (Bir program hariç; orada Alp var) ve diğerleri. Fenerbahçeli, Beşiktaşlı, Trabzonsporlu yorumcu var, Galatasaraylı yok. Yazılı ve görsel medyada bu durumu kınayan ve Galatasaray'a sahip çıkan bir tek insan da yok. Sevgi ve saygılarımla..."
Reyting kuşkusu
Reyting ölçüm sistemiyle ilgili eleştiriler her dönem gündemdedir. İsmail Kütlü adlı okurumuz da bu konudaki kuşkularını dile getirmiş:
"Reyting saçmalığı ile ilgili bir sorum var: Bir hafta birinci olan dizi, ertesi hafta nasıl oluyor da üçüncü ya da dördüncü oluyor? İnsanların bir kısmı her hafta farklı dizi mi seyrediyor? İnsanlar eğer normalse, seyrettiği neyse onu seyreder. Onun için bu reyting denen şey bana dürüst gelmiyor..."
YAZAR NOTU: Reyting sıralamasını artık puan küsuratları gibi kritik farklar belirliyor. Bir dizinin ya da yarışmanın o hafta yayınlanan tek bir sahnesi bile sıralamayı etkileyebiliyor. Yine de bazı yapımlardaki keskin düşüş ve sıçramaları anlamak mümkün değil. Okurumuzun kuşku ve kaygılarının bir bölümünü paylaşmakla birlikte, 'veri' olarak elimizde başka gösterge yok maalesef.
Zap'tiye
Ekranda futbol yorumcusu kadar anayasa yorumcusu olsaydı, mesele referanduma kalmadan halledilmişti zaten!
Ne demiş?
"Silahı kadın eli tutar gibi tutacaksın. Ne elinden kayacak kadar yumuşak, ne de canını acıtacak kadar sıkı..." (atv'nin 'Ölene Kadar' dizisinden)
Gaf kürsüsü
A Spor'daki 'Takım Oyunu'nda Erman Toroğlu "Bu Beşiktaş takımından hangi oyuncu gidip de Fenerbahçe'de oynamak ister? Eğer bir gerizekalı varsa, gitmek ister" dedi. (Umarım sezon başında Beşiktaş'tan Fenerbahçe'ye transfer olan İsmail Köybaşı alınmamıştır!)
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.