MURAT GENER

Ha FETÖ ha PKK

2 haber arka arkaya geldi. Bir kaç saat arayla!

Birinci haber, Manisa mahreçliydi. Manisa'da operasyon yapılmış, Polis PKK'lıların kaldığı evi basmıştı. İçeride 2 PKK'lı buldu. Ama bu haber bile başlı başına yeterince çarpıcıyken daha çarpıcı ayrıntı sonradan ortaya çıktı. O evde 14 kişi daha bulundu. Biri kim biliyor musunuz? FETÖ'cü olduğu gerekçesiyle TSK'dan ihraç edilen bir üsteğmen.

Ve ikinci haber. Haberde "Amerika Birleşik Devletleri'nin Adana Konsolosluğu'nda görevli tercüman, PKK'ya üye olduğu iddiasıyla gözaltına alındı" deniliyordu. Ama bu haber bile başlı başına yeterince çarpıcıyken daha çarpıcı ayrıntı sonradan ortaya çıktı. Zanlının evinde 21 adet de "1 dolarlık banknot" bulundu... FETÖ eşittir PKK diye diye dilimizde tüy bitti.

Ya ne deseydik?

FETÖ ile PKK eşit değil mi yani...

Baksanıza artık ev arkadaşı bile olmuşlar.

Amerikan konsolosluklarına bile sızmışlar....

Hala konuşan varsa, baştan diyeyim...

Hadi oradan!

DOLAR TEPETAKLAK

Ne de olsa eski bir ekonomi muhabiriyim.

Hobi diyelim!

Ekonomi haberlerini hep yakından izledim, izlerim.

Ocak ayının başıydı bir fırtına koptu.

"Aman efendim kriz başladı..."

"Canım efendim batıyoruz..."

"Bittik, battık"

v.s.

Böyle durumlarda, sesin nereden çıktığına bakmak lazım.

Zurnanın son deliğinden çıkan sese kulak vermemek lazım.

"Kriz...Battık...Bittik...Bu hükümetle devam edilemez..."

Eğer sesler bu desibelden çıkıyorsa sözün ardında bit yeniği aramak lazım...

Besbelli ki kriz - mriz yoktu.

Eski kafa işte.

"Kriz çıkar, hükümet düşer..."

Birileri böyle sanıyordu...

Peki ne oldu?

Tezlerini "dolar fırladı batıyoruz" cümlesi üzerine kuranlar, hipotezlerinde boğuldular.

Ocak başında 1 Dolar 3 lira 94 kuruştu, şimdi 3 lira 56 kuruş.

Kriz - mriz yok!

Varsa yoksa; manipülasyon var, spekülasyon var...

" BALIK YEMEM BEN!"

Allah uzun, sağlıklı ömürler versin bir anneannem var.

1927'li.

90'ında yani.

Şimdilerde gözleri pek iyi görmüyor, ayakları çok ağrıyor.

Çare yok yaşlılık.

Ailece ne zaman toplansak, söylemesi ayıp canımız ne zaman balık istese, anneannem "ben balık yemem" der.

Sevmediğinden değil, bıktığından.

Anlattı öyküsünü!

Harp varmış.

Yani 1940'lar.

Kumkapılıdır anneannem.

Ekmek vermiyormuş hükümet.

Karneli günler yani.

Veriyor da yetmiyor.

O, öyle anlatıyor.

"Bütün tayın askere gidiyordu herhalde" diyor.

Sebze de yok!

Daha doğrusu varmış da vatandaşa yokmuş.

Kumkapı sahilinden kamyonlarla denize dökerlermiş askeriyeden arda kalan sebzeyi o zamanlarda.

Dedem de rahmetli ne yapsın, her gün balığa gidermiş.

Torik bol tabii.

2-3 Allah ne verdiyse.

"Her gün balık, her gün balık, yıllar böyle geçti" diyor anneannem.

"Bıktım evladım, bıktım, ben balık yemem"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.