MURAT GENER

Farkındayız!

Hedefin, "Güçlü" ve "Büyük Türkiye" olduğunun da farkındayız, "Güçlü" ve "Büyük Türkiye"yi, kendine, kimin, neden ve nasıl hedef seçtiğinin de....

Daha 20 gün önceydi...

İstanbul'un orta yerinde Vodafone Arena'da polislerimizi şehit ettiler onlar.

Kendilerine PKK dediler.

Ve daha 15 gün önceydi.

Bir Dolar savaşı başlattılar.

Türkiye'nin parasına, geleceğine, ekonomisine, milletin her bir ferdinin cebine, mutfağına bomba attılar, kurşun sıktılar.

Bu kez serbest piyasa dediler kendilerine.

Sonra; Kayseri'de, çarşı iznine çıkan Mehmetçiği hedef aldılar.

Yine PKK'ydı isimleri.

Sonra; Rus Büyükelçiyi vurdular.

Sırtından...

İsimleri FETÖ oldu bu defa.

Ve sonra sınırımızda, kapımızın eşiğinde, askerlerimize saldırdılar.

Bombayla, tüfekle, alevle saldırdılar.

İsimleri bu kez DEAŞ'tı.

Ve 31 Aralık'ı, 1 Ocak'a; 2016'yı, 2017'ye bağlayan gece yarısı.

Belki de akla gelecek ilk yerdi Reina.

İçeride 700 kişi vardı, yeni yılı kutluyorlardı...

Bir terörist girdi içeri...

Elinde kalaşnikof vardı, tetiğe tam 180 kere bastı...

Adı DEAŞ...

Ya da PKK...

Veya FETÖ...

Artık her neyse...

Bugün artık o teröristin isminin hiç bir önemi yok...

Bugün artık o teröristin ve kan kardeşi teröristlerin ne yapmak istediği ve niye yapmak istediği aslolan.

İşte biz bunun farkındayız!

Onların kim olduğunu; neyi, neden ve nasıl yaptıklarını çok iyi biliyoruz...

15 Temmuz gecesinde de...

Sonra Beşiktaş'ta da....

Sonra Kayseri'de de...

Sonra döviz kurunu gösteren bu tabelalarda da onların izi ve yüzü var...

Aynı siluet Mehmetçiğin destan yazdığı El-Bab'ta da görünüyor...

Yeni yıl gecesinin hedefi Reina'da da...

Tanıyoruz o yüzü, o silueti...

Ama ismi önemli değil...

Onlar DEAŞ, onlar FETÖ, Onlar PKK...

Hepsini çok iyi tanıyoruz.

Ve arkalarındaki gücü görüyoruz...

Farkındayız!

Terörizmin, neyi, neden, nasıl yaptığını, daha da önemlisi kimden güç aldığını çok iyi biliyoruz...

FETÖ'cüleri, PKK'lıları, vatana ihanetle yargılanan gazeteci bozmalarını saklayan, yetmezmiş gibi DEAŞ'a güç veren, kuvvet veren, arka çıkan, destek olan ülkelerin isimlerini ezbere biliyoruz artık...

Hadi sayalım;

Almanya veya Fransa...

Veya Belçika, Hollanda, İsveç, Norveç...

Ya da bilmem ne bela...

Farkındayız!

Teröristleri tanıyoruz...

Neyi, neden, nasıl yaptıklarını, kimden güç aldıklarını çok iyi biliyoruz...

Amerika Birleşik Devletleri'ni de, Birleşik Devletlerin "teröre verdiği birleşik desteği" de, gizli servisleri de, adının önüne "gizli" ibaresi alan servislerin, açıktan silah yığdığı terör örgütlerini de çok iyi biliyoruz...

Gözlerimizle görüyoruz...

Sonra Pensilvanya'yı biliyoruz...

Pensilvanya'daki malikaneden bu coğrafyayı dizayn etmeye kalkan teröristi, teröristleri, çok iyi tanıyoruz, onları orada kimin beslediğini biliyoruz...

Çünkü Farkındayız!

Tam da 21'nci yüzyılın şafağı sökerken, terör denen o belanın neden bu sıklıkta ve neden sadece bu ülkeyi hedef aldığının farkındayız!

Tam da bu nedenle yükseliyor sesimiz...

Yükseliyor ve diyoruz ki;

Bugün Türk Milletini ama yarın gezegendeki herkesi vuracak terörün ardında, teröriste sahip çıkanlar ve "al da insan öldür" diye silah yığınağı yapanlar var...

Terörizmin ardında; o sözde savcıları, o sözde gazeteci başkentlerinde saklayanlar var...

Teröristlerin malikanelerde yaşamasına, dünyanın gözü önünde, göz yumanlar var...

Farkındayız!

Tek hedef var!

Haritanın batısındakiler, haritanın tam ortasındaki bin yıllık bu büyük birliği bölmek, parçalamak istiyorlar...

Biz farkındayız...

Siz de fark edin...

Biz unutmuyoruz...

Siz de unutmayın...

Çünkü, unutursak bir daha yaşanacak!