Ben bu filmi seyrettim

Bir "dolar uçuyor", "rekora koşuyor" korosu var ki evlere şenlik. Zannedersiniz takımı şampiyonlar ligi şampiyonu olmuş öylesine mutlular bunu söylerken. Eller ovuşturuluyor, deyim yerine tam oturacak ağızlardan salyalar akıyor. Peki bu koronun solistleri dolar milyoneri mi? Hayır... "Dolar yükselişe geçti, uçtu, kaçtı" derken bunu bir mutluluk tablosu olarak göstermelerinin nedeni ne peki? İşte bu zurnanın 'zırt' dediği soru.
Anlatalım. İşin sırrı şu; Türkiye'de bir güruh var. Bu güruh her gelişmenin ardında Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti'yi arıyor. Ama iyileri görmezden gelerek. Kar yağdı okullar tatil mi edildi. Vay sen misin okulu tatil eden. Koro başlıyor şarkıya. "Bu karar çalışan annelere eziyet için alınmıştır." Daha 2 gün önce her taşın altına nefret tohumu eken bir okyanus medyası yazarı bir twit attı. Tam bir gezi zekâsı. Neymiş efendim, THY uçağı pistin üzerinde 4 tur atmış, benzin bedava mıymış? Bu bilinçsiz arkadaş daha bir kaç ay önce de 3. Havaalanı projesine saldırıyordu. Ya hu yetmiyor işte havaalanı anlasana. Türkiye büyüyor anlasana. Sevinsene. Turistik kent oldu, milyonları çekiyor kendine, daha düne kadar musluğundan su akmayan, çöp dağlarının ardındaki İstanbul. Sevinsene. İşte "dolar uçtu, kaçtı" cephesi tam da bu zihniyetten besleniyor. Yabancı sermaye değil bunlar, yalancı sermaye. Zannedersiniz ki dolar uçsa, kaçsa, büyük kâr edecekler. Nerde? Bütün millet gibi onlar da yaşadı 2001 krizini ama hafıza kaybı yaşıyorlar. Gezi zekâlı olmak işte böyle bir şey.
Gelelim dolar meselesinin diğer boyutuna. Son bir hafta içinde olan bitene. Aslında bu meseleyi 1 hafta 10 gün gibi görmemek lâzım. Bu Son 13 yıl hatta 103 yılın öyküsü. Cumhuriyet devrinde bugünden geriye gidelim; Erdoğan, Erbakan, Özal, Menderes borç almamak üzere kurgulanmış liderlik ettiler bu ülkeye. Daha geriye gidelim. Batının dayattığı "borç al" zihniyetine Osmanlı'nın son döneminde 2 isim karşı çıktı. Darbeyle tahttan indirilip katledilen Sultan Abdulaziz ve yine darbeyle tahttan indirilen Sultan Abdülhamid. Bu ayrıntı faiz lobisini tanımak adına önemli. Faiz lobisi Osmanlı'nın son yıllarından bu yana bu ülkenin insanına tam 2 buçuk trilyon lira borç ödetti. Bu ne demek biliyor musunuz? 10 Türkiye büyüklüğündeki parayı çaldılar bizden demek. Daha 15 sene öncesine kadar gecelik repo diye birşey vardı hatırlayın. Paradan para kazanma fikri Türk halkının aklına sokuluyordu usul usul. Türkiye işte o dönemlerden bugünlere geldi. Geldi ama artık böyle gitmeyeceğinin de farkında. Yeni bir döneme giriyor ülke. Başkanlık sisteminin de destekleyeceği yeni dönemde hedef ekonomik vesayet. Hedef Türkiye'ye dayatılan faiz-borç vesayetini tümüyle yıkmak, yerle yek san etmek.
Dolar neden yükseldi diye soranlar olabilir. Bu sorunun yanıtını da algıyı yönetenlerin sözlerinde aramayın. "Yok efendim merkez bankasına karışılmaz"mış. Karışılır, bal gibi karışılır. Eğer milletin iradesini temsil eden güç bir hedefe yürüyorsa merkez bankası milli değerlere karşı duruyorsa bal gibi karışılır. 17-25 Aralık komplosunun hemen ardından faizi 5,5 puan birden artıran, milletin sırtına milyarlarca dolar yük yükleyen bu merkez bankası ise bal gibi de karışılır. Merkez Bankası mevzuu çok konuşuldu uzatmayalım sözü. Asıl dönüşümü görmeye çalışalım. Erdoğan devrim yaptı, yapıyor. IMF'yi silip attı hayatımızdan, şimdi de faizden beslenen asalakları temizliyor. Bu dolar yükselişi de tam seçim öncesine tam bahar başına rastlıyor. Neden? diye düşünün lütfen. 10'larca yıldır faizden milletin kanını emerek yaşayanlar direniyor. Ama eskiden her çalkantıda döviz bürosuna koşan halk bugün oyunu görüyor. Bu yaşananların, Gezi'den, 7 Şubat'tan, 17-25 Aralık'tan farklı olmadığını millet görüyor. Buna da özetle "ben bu rezalet filmi daha önce seyrettim" deniyor. Bir daha da seyretmem!