Hamas adına eylem üstlenen kahramanlar

İsrail bir aydır 7 Ekim saldırısında sivillerin hedef alındığını söyleyerek Filistin'de günde 300'den fazla sivili öldürüyor.
Geçtiğimiz gün de operasyonlara devam etmek için "İşte Filistinlilerin gaddarlığı" diyerek 7 Ekim saldırısına dair yeni drone görüntüleri paylaştılar.
Videoda, baskına uğrayan Nova Müzik Festivali alanında yanmış, parçalanmış yüzlerce otomobil görünüyor.
Sanki atom bombası atılmış.
Ne var ki tüm uzmanlar, otomatik tüfeklerle ve bombalarla baskın yaptıkları söylenen Hamaslıların böyle bir yıkıma yol açmalarının mümkün olmadığı görüşünde.

Evet kabul gören "festival baskını" hikâyesinde ciddi bir manipülasyon olduğu açık. Bize anlatıldığı, Batı basınında işlendiği gibi olmadığı kesin.
Her gün ölülere ve kaçırmalara dair yeni bir sayı telaffuz ediliyor. Öldü dedikleri sokakta gezerken görülüyor, sağ dedikleri ölü çıkıyor. Ve gördüğünüz üzere rötuşlu delillerin ardı arkası kesilmiyor.
Hâlâ festivaldeki ölümlerden kimin sorumlu olduğu net olarak anlaşılamamışken, ilk günden itibaren "Savaş bu kardeşim, konser de basılır" diyenler, "Onlar da gitsin başka yerde festival yapsın" diye akıl verenler ne düşünüyorlar?
İmajı için sivil rehine bırakan Hamas adına hariçten gazel okuyup eylem üstlendiklerinin farkındalar mı?
Gaza gelip Hamas'a destek olayım derken, Hamas da dâhil tüm Filistin'e zarar verdiklerini, neyi eleştirdiğimizi anladılar mı?
Bu savaşta insan olanın safı zaten belli. Ama taraf olmak, hakkaniyetli olmaya engel teşkil etmez. Ahlaki zemini kaybedersen İsrail'in pozisyonuna düşersin.
Kazansan bile elinde kalan da "Pirus zaferi" olur.

***

MISIR BARİ YARDIMA ENGEL OLMA
Türkiye, Gazze'deki çocuk ve kadınlardan oluşan 1000 kanser hastasını Türkiye'ye getirmek için harekete geçti. Sağlık gemisi İzmir Alsancak Limanı'ndan yola çıktı.

Operasyona dâhil olan kaynaklarıma, "Sayı neden daha fazla değil" diye sordum. "Biz sadece kanser hastalarının değil, hastaneler bombalandığı için tedavi edilemeyen yaralı kadın ve çocukların da getirilmesini teklif ettik. Ancak Mısır yönetimi bu konuda bizim kadar hızlı hareket etmek istemiyor. Uluslararası prosedürleri, bürokrasiyi de biliyorsunuz" diyorlar.
Mısır ya Gazze'de zor durumdaki hastaları kabul etsin ya da hiç olmazsa bu işe talip olan Türkiye'yi yavaşlatmasın.
Atla deve mi? Gazze sınırını aç demiyoruz ya.

***

MUSK DA 'SOYKIRIM' DEDİ
Elon Musk tabu devirmeye devam ediyor. Sokaktaki vatandaş bile "fişlenirim" diyerek İsrail'e karşı söylediği söze dikkat ederken, son tahlilde ABD'li bir işadamı olan Musk büyük risk alıyor.
Son olarak da katıldığı bir yayında İsrail'i açıkça soykırımcı ilan etti:
"Soykırım yaparak bir yere varamazsınız. Öldürdüğünüz her Hamas üyesine karşılık kaç tane Hamaslı yarattınız? Gazze'de bir çocuğu öldürürseniz en azından birkaç Hamas üyesi daha yaratmış olursunuz."
Bir kez daha helal olsun.

***

'APLA' DEMELERİNDEN BELLİYDİ
Meral Akşener'in fedaileri bir bir dökülüyor.
Dün de Durmuş Yılmaz ve Bahadır Erdem gibi ağır toplar zehir zemberek açıklamalarla partiden istifa ettiler.
Ama İyi Parti'de beni en çok şaşırtan satış Ümit Dikbayır'ınki oldu.
Zira "Akşener'in yeğeni" diye anılan Dikbayır'a ekranda ne zaman rastlasam, Meral Hanım'a ithamlarda bulunanları dövecek gibi tehditler savuruyordu.

Ancak şimdi bizzat kendisi Meral Abla'sına fena yüklendi... Hakkında çıkan ihale ve iş aldığı iddialarına tepki gösterirken, Meral Akşener ve ailesi ile Akşener'in özel kalem müdürü ve eşinin de banka hesaplarının incelenmesini istedi.
Hiç şaşırmıyorum. Bu beylerin Akşener'e "abla" diye hitap ettiklerini her duyduğumda finalin böyle olacağını tahmin ediyordum.
Öyle ya bir siyasetçi, genel başkanına kamuoyu önünde neden "abla" diye hitap eder ki?