MELİH ALTINOK

Ne istiyorsunuz?

Suriye'deki gerilim devam ediyor. Dün de İdlib'deki hava saldırısında iki askerimiz şehit oldu. Bu gelişme Soçi ve Astana'da Rusya ile sağlanan mutabakatın artık söz konusu olmadığının kanıtı.
Zira Suriye'deki rejimin hamisi Rusya verdiği hiçbir sözü tutmuyor. Yetmiyormuş gibi kendisinin de tanıdığı 'sınırları' zorluyor.
Krizin yalnızca Türkiye ve Rusya arasındaki bir sorundan ibaret olmadığı da ortada. Zira Putin'in hırçınlaşmasında, ABD'nin Rusya'nın iki sıkı müttefiki Çin ve İran üzerinden verdiği mesajların da etkili olduğunu söyleyebiliriz.
Moskova, Suriye politikasında dümen kırarak, Akdeniz'deki egemenlik haklarını korumak, dahası ABD'nin nüfuz alanının genişlemesine engel olmak istiyor.

***

ABD'nin, NATO'nun ve Avrupa Birliği'nin de İdlib krizini bu bağlamda değerlendirdiklerini görüyoruz.
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey bölgede hayatını kaybeden askerlerimiz için apar topar Türkiye'ye gelip "şehit" ifadesini kullanıyor...
ABD Başkanı Trump, Suriye'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'la sıkı bir işbirliği yürüttüklerini açıklıyor...
NATO, Türkiye'nin pakt için ne kadar kıymetli bir ortak olduğunu anlatan videolar yayınlıyor...
AB, Suriye gündemiyle doğrudan alakalı olan Libya'da Hafter'e ateşkes çağrısını yinelerken, Türkiye'nin Suriye'deki varlığının kendileri için bir garanti olduğunu dolaylı da olsa ifade ediyor.

***

Özetle çağdaş dünya bu krizde Türkiye'nin hukuki ve insani tezlerinin yanında görünüyor.
Bu tavırlarının olası bir göç dalgasından çekinmeleri gibi pek çok sebebi olabilir. Ancak tüm bu olası ayrıntılar, Türkiye'nin uluslararası arenada bu kez yanlız olmadığı sonucunu değiştirmiyor.
Gelin görünki, eksenleri daima batı olan monşerler ve onların Hariciye'den sonraki sığınağı CHP bir türlü Türkiye'nin haklılığına ikna olmuyorlar. Dahası kritik günlerde, Rejimin Türkiye'deki sözcüsüymüş gibi dünyaya mesajlar veriyorlar.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz'ün dün İdlib'ten şehit haberleri gelirken "müttefiklerine" yönelik yaptığı açıklama bunun en iyi örneği:
"CHP olarak biz savaş istemiyoruz. Ama savaş isteyenler var ya da savaş isteyen var. Türkiye'nin Suriye ile savaşmasını gerektirecek hiç bir meşru veya haklı bir gerekçe yoktur. Biz CHP olarak Atatürk'ten aldığımız sürekli olarak dile getirdiğimiz prensipleri hep savunageldik. Bir ülke için hayati çıkarlar söz konusu olmadığı takdirde savaş cinayettir. Türkiye'nin en kısa zamanda İdlib sorunundan ve Suriye'nin içinde bulunduğu çıkmazdan Suriye'ye de yardım edecek şekilde çıkalabilmesi için bir barış önerisinde bulunması gerekir."
Pes!
İnsan bu kafanın Dışişlerini ve Türkiye'yi yönettiğini düşünmek bile istemiyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.