Macron büyüyünce Merkel olacakmış
Bunlardan ilki, Türkiye'nin PKK'nın Suriye kolu YPG'nin tanımına yönelik tazyikiydi. İkincisi ise Ankara'nın YPG konusunda netleşme sağlanmadığı için şerh koyduğu Baltıklar ve Polonya'da örülmeye çalışılan yeni "duvar"ın akıbeti...
Klişelerin sıralandığı sonuç metnini bir kenara koyarsak, Baltık ülkeleri ve Polonya için tasarlanan güvenlik planına dair pürüzlerin giderildiği görülüyor. Türkiye'nin bu adımına karşılık NATO'nun önümüzdeki süreçte YPG terör örgütüne karşı tavrının ne olacağıysa merak konusu.
Çünkü, Paktın genel sekreteri Jens Stoltenberg bu konuda ortaya bir irade sergilese de Fransa'nın başını çektiği bir grubun Türkiye'ye karşı PKK kozundan vazgeçmek istemediğini biliyoruz.
***
Aslında kutuplaşmanın taraflarını tarif ederken Fransa yerine Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron desek daha doğru olur.Zira genç cumhurbaşkanının NATO zirvesi öncesine başlayan "Birliğin Beyin ölümü gerçekleşti" türünden magazinsel çıkışları kişisel kariyer planlarıyla da doğrudan ilişkili. Göreve geldiği günden beri sokakta olan sarı yeleklileri bile ikna edemeyen Macron'un hedefi boyundan epeyce büyük.
Gözünü, Avrupa'nın en deneyimli, etkili ve ciddiye alınan siyasetçi olan ancak siyaseti bırakacağını açıklayan Almanya Başbakanı Angela Merkel'in bırakacağı pozisyona dikmiş durumda.
***
Keşke hakkında "Küçük Napolyon" esprileri yapılan Macron, bu macera öncesinde vakit bulup NATO liderlerinin Buckingham Saray'ına girişlerinin videosu bir izlese.Evet, görüntülerde kendi süklüm püklüm haline de rastlayacak ama asıl göreceği mekânın sahipleri olacak. Böylece planlarını revize edebilir.
Ayrıca Macron'un Türkiye'deki muadilleriyle, bizim küçük eniştelerle de iletişime geçmesi faydasına olabilir.
Çünkü Erdoğan, 1952'de yoğun çabalar sonucu girebildiğimiz NATO'da Türkiye'yi patronlar locasında temsil ederken, içeride kafayı Macron gibi "Türkiye'nin silahlanmasına" takan siyasetçilerimiz var bizim.
Arada dar alanda paslaşırlar. Soran olursa da adına enternasyonalizm derler...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Jet yakıtı meselesi (29.04.2024)
- Bilmem ‘Bizim üniversitelilerde tık yok’ diyenler utanırlar mı? (28.04.2024)
- Geçti o günler cancağızım (27.04.2024)
- Bu konuyu da gündeme getirir misiniz Özgür Bey? (26.04.2024)
- Dön baba dönelim... (24.04.2024)
- Irak petrolü Türkiye’yi çok rahatlatır (22.04.2024)
- Bu da oldu, gazeteci Dündar basına yayın yasağı getirdi (21.04.2024)
- Korkma belki fiyatlar düşmez! (20.04.2024)
- Kim iş yapmaya geldi kim yemeye görelim (19.04.2024)
- Vay be tuvalet kâğıdı bile var! (17.04.2024)