Trafikte sigara mı yoksa cep telefonu mu daha zararlı?
Bu önemli seyahat öncesinde Atatürk Havalimanı'nda bir basın açıklaması yapan Erdoğan'ın gündemi yalnızca iç siyaset ve diplomasi değildi. Cumhurbaşkanı sigara yasağının genişletilmesiyle ilgili de önemli açıklamalar yaptı:
"Bakıyorum aracı kullanan sigara içiyor. Bazen ben de işaret ediyorum, ayıptır diyorum. Yazılı kayda girmek suretiyle, şoför de içemeyecek, arkada oturanlar da sigara içemeyecek. Şimdi bunun üzerindeyiz."
Cumhurbaşkanı'nın sigaraya karşı tavrı herkesçe malum. Türkiye'deki sigara yasağının, çoğu Avrupa ülkesine göre daha etkin uygulanmasında da onun bu meseleyi şahsi olarak takip etmesinin payı büyük.
Hatta sigarayı bıraktırdığı vatandaşların ceplerinden aldığı imzalı "son paketlerden" oluşan genişçe bir koleksiyonu olduğu söyleniyor.
Erdoğan'ın zararlı bir alışkanlık olduğu tartışma götürmeyen sigarayla mücadelesi takdire şayan.
Kuşkusuz, Cumhurbaşkanı'nın İçişleri ve Sağlık bakanlıklarının üzerinde çalıştıklarını söylediği düzenlemenin, sürücülerin ve yolcuların sağlığını korumak dışında gerekçeleri olmalı.
Çünkü sigara bakkalda satılan ve devletin de vergi aldığı yasal bir tüketim malzemesi.
Dolayısıyla özel araçlarında sigara içmeyi yasaklamanın hukuki mantığı, sürücülerin dikkatlerinin dağılması gibi trafiğin düzeniyle ilgili olmalı.
Seyir halindeki araçların şoförlerinin cep telefonu kullanmaları.
Konuşmaktan bahsetmiyorum... O, sürücülerin dikkatini çok büyük oranda dağıttığı bilimsel olarak kanıtlanan mesaj yazmanın, Twitter'da gezmenin yanında masum kalır.
Bu gözler nelere şahit oldu...
Otobanda en sol şeridi 60 km hızla giderek tıkarken bir yandan da geniş geniş elindeki telefonla mesaj yazanları mı ararsınız? Yoksa telefonundan İnstagram'a dalıp şeritler arasında serseri mayın gibi gezerek insanların yüreğini hoplatanları mı?
İki teker motosiklet üzerinde seyahat ederken WhatsApp grubunda geyik yapanlar bile var.
Bence trafiğin güvenliği açısından, bu yeni ve garip alışkanlığımız sürücülerin sigara içmesinden katbekat tehlikeli. Üstelik zararı yalnızca kendimize değil, hepimize.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Jet yakıtı meselesi (29.04.2024)
- Bilmem ‘Bizim üniversitelilerde tık yok’ diyenler utanırlar mı? (28.04.2024)
- Geçti o günler cancağızım (27.04.2024)
- Bu konuyu da gündeme getirir misiniz Özgür Bey? (26.04.2024)
- Dön baba dönelim... (24.04.2024)
- Irak petrolü Türkiye’yi çok rahatlatır (22.04.2024)
- Bu da oldu, gazeteci Dündar basına yayın yasağı getirdi (21.04.2024)
- Korkma belki fiyatlar düşmez! (20.04.2024)
- Kim iş yapmaya geldi kim yemeye görelim (19.04.2024)
- Vay be tuvalet kâğıdı bile var! (17.04.2024)