Bu sitede Portakal’a Kabataş yalancısı dediler!
Oyumuza talip olan bir siyasetçinin sahip olmadığı bir hakkı zorla talep etmesi başlı başına sorundu.
Ancak skandala dair üzerinde durulan, görevlerini yaptıkları ve kendisine iltimas geçmedikleri için polislere ve valiye hakaret etmesi oldu.
Görgü tanıklarının ve mağdurların ifadesine göre İmamoğlu valiye "it" demişti.
Havalimanındaki tartışmanın ardından apar topar Göcek'e uçurulan ve teknede terapiye alındığı iddia edilen İmamoğlu ancak iki gün sonra konuyla ilgili konuştu:
İt demedim "basit" dedim diye kendini savundu.
Daha basiti kimsenin aklına gelmezdi sanırım.
Zira CHP yandaşı Fatih Portakal bile "eski ev arkadaşının" bu haline isyan etti.
Tabii bu azıcık hakkaniyet bile "ajans" tarafından çılgına çevrilmiş CHP tabanında infial yarattı. FOX'un anchormani günlerdir sosyal medyada linç ediliyor.
Bu linç üzerinden medyada yeniden kendine alan açmaya çalışan gazeteci Kadri Gürsel'se dün eli daha da yükseltti.
Portakal'ı "Kabataş yalancılarına" benzetti.
Hatırlayacaksınız, Kabataş tartışmaları yaşanırken, İsmet Berkan ve Balçiçek İlter gibi kimi gazeteciler "Kabataş görüntülerini izledik" demiş, sonra da çark etmişlerdi.
İmamoğlu'nun özür diledim dediği polisler de dahil tüm görgü tanıklarının ifadeleri yaşananları teyit ediyor. Fail İmamoğlu da eviriyor çeviriyor "it demedim" diyemiyor.
Ki biliyorsunuz rahatlıkla diyebilir.
İstanbul için oy kullanacak bir seçmen olarak kamu görevlisine hakaretten ziyade beni bu olayda düşündüren İmamoğlu'nun gerçeği örtülemek için plan yapması!
Dikkat ederseniz "yalan söylemesi" demiyorum...
Her insan gündelik hayatta zor durumlardan kurtulmak için zaman zaman yalana başvurabilir. Bunu inkâr eden yalan söyler. Ama bu işi taammüden yapmak, ortaya çıkması sürpriz olmayacak gerçekleri bile eğip bükmeyi göze almak tehlikeli bir psikolojik duruma işaret eder.
Psikologlar ne diyor?
Peki ya sosyologlar, gazeteciler?
İmamoğlu üzerinden bu kolektif deliliğin yaygınlaşması dahası normalleşmesi ciddi bir sorun değil mi?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Jet yakıtı meselesi (29.04.2024)
- Bilmem ‘Bizim üniversitelilerde tık yok’ diyenler utanırlar mı? (28.04.2024)
- Geçti o günler cancağızım (27.04.2024)
- Bu konuyu da gündeme getirir misiniz Özgür Bey? (26.04.2024)
- Dön baba dönelim... (24.04.2024)
- Irak petrolü Türkiye’yi çok rahatlatır (22.04.2024)
- Bu da oldu, gazeteci Dündar basına yayın yasağı getirdi (21.04.2024)
- Korkma belki fiyatlar düşmez! (20.04.2024)
- Kim iş yapmaya geldi kim yemeye görelim (19.04.2024)
- Vay be tuvalet kâğıdı bile var! (17.04.2024)