MELİH ALTINOK

Böyle bir sevmek görülmemişti

Ekrem İmamoğlu daha mazbatasını almadan sahneye fırladılar... Bugünlerde ise birbirilerini eziyorlar. İzdiham var!
Yok, Davutoğlu ve Gül tipi AKP'lilerden bahsetmiyorum. Onlar zaten her kapı gıcırtısında hareketleniyorlar... Kimsenin ne yaptıklarını anlamayacağı bir iki figür yapıyorlar... Ama bir türlü oynamaya cesaret edemiyorlar.
Dolayısıyla, "Uyan Ey Cemaat-i Müslimin 'oturmağa' mı geldik" havasındaki küskün yandaş yazarların gazıyla sergileyecekleri performansı şimdi de merak etmiyorum.
Ancak medya ve san'at dünyamızda kayda değer koreografiler sergileniyor. Onlar daha eğlenceli ben onlara bakıyorum.
***
Gece gündüz demeden o konser senin bu sergi benim takip eden kültür sanat insanı gazetecilerimiz mesela... İmamoğlu ile selfieye doyamıyorlar. Tabii ki altına şöylesine ibretlik notlar iliştirmeyi ihmal etmeden:
"Seçimin üstünden bir hafta geçti. Zor ve yoğun süreç devam ediyor. Bu süreçte ne kitap okuyabilmişsinizdir, ne de oturup sakince müzik dinleyebilmişsinizdir Oysa harika kitaplar çıktı bu ara, özellikle öykü kitapları. Müzik deseniz, taşkın bir sel gibi. Kitap okumayı ve müzik dinlemeyi sevdiğinizi biliyorum. Özellikle de türküler. Zaten festivaller mevsimi geldi çattı. Konserler, etkinlikler tatlı tatlı esiyor İstanbul'da ve yurtta. Önerilerimi listeler, daha sonra ulaştırırım. Huzurlu, hakkaniyetli, güzel bahar günlerinde okur, izler, dinlersiniz..."
Nasıl, siz de Yekta Bey'le birlikte koptunuz mu?
Bu ne sevgi ah, bu ne ıstırap arkadaş!
Yerine bahar rüzgârlarını hissetmeler, neleri sevdiğini tahmin etmeler, ona küçük sürprizler yapmalar...
Ben en son böyle hislere ne zaman kapıldığımı düşünüyorum da... Aşıkken falan olmalı sanırım.
Neyse Büyük Şair Attila İlhan'ın dediği gibi, "Ne kadınlar sevdim zaten yoktular" deyip bu mevzuu geçelim.
Kaldı ki ben Yekta Bey gibi, siyasetçiler karşısında da hislenecek kadar gönül adamı değilim. Hem bahse girerim, Kopan'ınki gibi bir sevmek de görülmemiştir ayrıca.
***
"Ne var canım, "kim bilir daha ne işler yapacağı" belediye reisiyle muhabbettin dozunu biraz abartmış... 31 Mart öncesinde de başka belediye gazetecileri hanutçuluk yapıyorlardı" demeyin...
Onlara zaten "yandaş" diyorlar; bugüne kadar itiraz edeni de görmedik.
Hem, Kapalıçarşı sakinlerimiz alınmasınlar ama, böylesine şairane icra edilene ben daha önce çok az rastlamıştım.
Ama AK Parti ile ilişkisi oy vermekten ibaret olan işindeki gücündeki, sokaktaki seçmene bile "yandaş" diyen gözü dönmüşlerin işi zor.
Zira altına hücum başladı, ekmek aslanın ağzında...
Bakalım, CHP kontenjanından Adalar'da Modalar'da belediye başkanı olmaya çalışan... Vekillik peşinde koşturan... Şehremini danışmanlığına terfi etmenin sarhoşluğunu yaşayan... Ancak her nasılsa "tarafsız bağımsız gazeteci" pozları kesen zeytinyağı taifesinin daha ne ilanı aşklarına şahit olacağız?
Sabırsızlıka bekliyoruz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.