MELİH ALTINOK

Yaralı çakallarla dans

Suriye'de DEAŞ ve PKKYPG'nin kurduğu terör bölgelerinin arasına bir kama gibi saplanıp birleşmelerini engelleyen Türkiye, çakalı yaralı bırakmamaya kararlı.
Ankara, El Bab'ın ardından, DEAŞ ve PKKYPG'yi geriletip bir alanda hapsetmek için şimdi de Münbiç'i hedefliyor.
Ancak bilindiği üzere, bahsettiğimiz yer boş bir arazi değil.
Yo, terör örgütlerinin direnişinden bahsetmiyorum.
Çünkü görüldüğü üzere, arkalarına bakmadan kaçıyorlar.
TSK karşısında hepsi kâğıttan kaplan.
İçinde ciddi sallantılar yaşayan İran da teferruat.
Ancak bölgede söz sahibi olan ABD ve Rusya dengesini önemsememek hamaset olur...
Önce nasıl bir bölgede at oynattığımızı anlamak için resmi net bir şekilde çizelim.
Toprakları DEAŞ, PKKPYD ve onlarca grup arasında bölüştürülmüş Suriye'den bahsediyoruz. Taşeron terör örgütlerinin yanı sıra sahada devletler de var.
Bu coğrafyanın hava sahası Rusya tarafından kontrol altında tutuluyor. Yani Suriye topraklarına burnunu uzatacak her uçak düşürülebilir!
Yani sıkılan kurşunun dünya savaşının fitilini ateşleyecek bir tarafa isabet etmemesi, gerçek hedefi vurması büyük şans!
İşte bu yüzden Türkiye'ye lazım olan askeri güçten daha ziyade, strateji, taktik, diplomasi yani akıl ve soğukkanlılık.
Zaman zaman masada ve dünya kamuoyunda eli yükseltmek için sertleşmek, kararlılık açıklamaları yapmak gerekiyor.
Bazen de ezilmeden imkânları, dengeleri ve bunların zorunlu kıldığı hamleleri komplekse kapılmadan çıplak şekilde ifade etmek...
Önyargılarını kenara bırakan herkesin gördüğü üzere bu politikanın mimarı Cumhurbaşkanı Erdoğan bu perspektifi en ideal şekilde yürütüyor.
Kıbrıs harekâtının ardından, üstelik de darbe girişimden hemen sonra Türkiye'nin kendisine yönelik tehditleri kesmek için sınır ötesine çıkması ve bunca zamandır girdiği yerde kalabilmesi de bunun kanıtı.
Dolaysıyla anlatılan bizim hikâyemiz, Türkiye'nin geleceğinin öyküsü; Erdoğan'ın, hükümetin, şu grubun, bu siyasi akımın bir icraatını konuşmuyoruz.

***

Bizimle değiller
TSK Suriye'de Türkiye'nin düşmanlarına karşı sefere çıkmadan önce "DEAŞ görmezden geliniyor", "Ankara PKKYPG'yi vurmak için ne bekliyor" diyenler de onlardı...
Ordumuzun PKK-YPG'yi ve DEAŞ'ı ininde vurmaya başladığı bu günlerde "Bize ne DEAŞ'tan, YPG'den, Suriye'de ne işimiz var" diyenler de...
Çünkü onların derdi Türkiye, geleceğimiz değil, küçük siyasi hesapları.
Ve emin olun bugünlerde yegâne dertleri de referandum öncesi, Suriye'den Türkiye'yi zora sokacak bir haberin gelmesi. Mesela ABD'nin PKK-YPG'yi süpüren Türkiye'ye karşı tavır alması.
Böylece referandumda hayır çıkmasının kolaylaşacağını düşünüyorlar.
Zavallılar...
Suriye'de, Irak'ta teröre yenilmiş, ABD'nin ve Rusya'nın uzun vadeli politikalarına yem olmuş bir Türkiye'de abat olacaklarını sanıyorlar.
Evet, tüm pejmürdelikleriyle yine rezil haldeler ve bu sınavda da bizimle, Türkiye ile değiller.

***

Her gördüğün sarı, kırmızı, yeşil...
Ortadoğu, güney sınırımız alev alev yanarken, bu yangında saçlarını tarayanların derdi yine iç siyasette el yükseltmek.
Şimdi de, Barzani'nin Türkiye ziyaretinde asılan bayrağı dillerine dolamışlar.
Uzatmaya gerek yok. O üç renkli bayrak PKK'nın değil, örgütün düşmanı, Türkiye'nin resmi muhatabı Irak Bölgesel Yönetimi'nin ve vatandaşlarının bayrağı.
Ve uluslararası arenada prestij sahibi olan bir devlet olarak lafla, hamasetle değil diplomasiyle ayakta duruyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.