MEHMET BARLAS

Çok fazla da karamsar olmak ne kadar doğrudur ki?

Koronavirüs tüm dünyayı kötümserliğe boğdu. Bazıları salgınlara önlem olarak alınan kararların yarattığı ortamı, 3'üncü Dünya Savaşı biçiminde ele alıyor. Oysa iyi haberler de var dünyanın çeşitli köşelerinden ve bu arada Türkiye'den de gelen...
İyi haberler
Mesela petrol fiyatlarındaki 30 dolara kadar olan düşüş dolayısıyla Türkiye'nin dış ödemelerinde 15 milyar dolara yakın azalma olacakmış... Koronavirüs ile ilgili iyi habere gelince, Çin'de hastalığa yakalanan 103 yaşındaki bir kadın hastalığı atlatıp iyileşmiş. Bu arada Çin'de salgın tehlikesi geçtiği için, bu hastalık için yapılan hastaneler kapatılıyormuş. Hindistan'da, Yeni Delhi'deki bir hastanede tedavi edilen yedi hasta ise iyileştikleri için taburcu edilmişler.
İyi ve kötü bir arada
Bir de iyimser haberden çıkan kötümser haber var sırada... Buna göre İtalya'da yaşlıların nüfusa oranları dünya ortalamasının üzerinde... Bu durum tabii ki İtalya için olumlu bir durum. Ancak çok yaşamak denilen olgu, koronavirüse yakalananlardaki ölüm oranını artırıyor. Bu nedenle İtalya salgından en fazla zarar gören Avrupa ülkesi konumunda...
Kara mizah
İyi ve kötü haber beklentileri mizahın da ilgi alanındadır. Mesela bacaklarından biri sakatlanan hasta ameliyat olmuş. Ertesi sabah onu ziyaret eden doktoru "Sizden özür dilerim, yanlışlıkla sağlam bacağınızı kesmişim" demiş. Hasta telaşlanınca da "Merak etmeyin, iyi haberim de var. Sakat bacağınız iyileşiyor" diye eklemiş.
Beklentiler...
Bir de iyi haber beklerken kötü haber alıp bundan mutlu olanlar hakkındaki fıkralar vardır... Buna göre iflasın eşiğine gelen iki ortak iş adamı, tesislerine bir müşteri bulmuşlar. Ertesi gün öğle vaktine kadar bu müşteri telefon ederse satışın kesinleştiği ve böylece iflasın önlendiği anlaşılacakmış. Ertesi gün iki ortak endişe içinde telefonun çalmasını bekliyorlarken, telefon çalmış. Ortaklardan biri telefonu açmış, söylenilenleri dinledikten sonra diğer ortağa dönmüş, "Gözümüz aydın, baban ölmüş" demiş.
İşin özüne gelince... Hayat böyle bir şey işte... "Korona Günlerinde Aşk" filmi çekilene kadar "Korona günlerinde kara mizah"a kendimizi kaptırabiliriz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.