MEHMET BARLAS

Her konuda herkese laf yetiştirmeyi hüner zannedenler o kadar çok ki...

Yıllar önce küçük bir çocukla annesinin tartışmalarına tanık olmuştum. Çocuk mantıklı mantıksız olmasına bakmadan ağzına gelen her şeyi söylediği ve çok konuştuğu için, annesi onu azarlıyordu. Bir ara yediği azar yüzünden bunalan çocuk annesine şöyle isyan etmişti:
-Madem ağzım ve dilim var... O zaman neden susayım ki?
Annesi de sanki bir faydası olurmuş gibi şu eklemeyi yapmıştı çocuğun sözlerine:
-Ağzını ve dilini kullandığın kadar beynini de zaman zaman devreye soksan, ne kadar iyi olurdu...
Laf yetiştirmek
Bugün önüne gelen herkesin ağzını ve dilini kullanarak siyaset üzerinde konuşmalarına bakarken, o çocukla annesinin diyaloglarını hatırlıyorum. Siyaseti birilerine ve özellikle karşıt görüş sahiplerine laf yetiştirmek biçiminde algılayanlara, günümüzden gösterilebilecek örnekler o kadar çok ki...
Mesela Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın günümüz gençlerinin evlenmekten neden kaçındıklarını sorgulamasına sanırsınız ki bekarlar ilgi gösterecektir. Oysa kendisi yıllar önce evlenmiş ve çocuk sahibi de olmuş bir hanım, Cumhurbaşkanına laf yetiştirmeyi görev bildi... İYI Parti'nin grup toplantısında konuşan Meral Akşener, şunları söylemiş:
Neden bekar kalıyorlar?
"Saray bürokrasisine esir düşen Sayın Erdoğan, bu kadar hayati bir iş için, kimseye danışmıyor, kimseye bir şey sormuyor. Ama yine gençlere takmış, onlara soruyor: 'Neden evlenmiyorsunuz?'diyor. Haydi, buyur buradan yak. Sorarım sana, ekonominin hali ortadayken, gençler neye güvenip de evlenecek? Babasının, annesinin biriktirdiği üç kuruştan, harçlık almaktan mahcup düşmüş bir gençlik var karşında. Bir de alay eder gibi sormak ayıptır. İş buldun da evlenmediler mi? Bu işin sorumlusu sizsiniz ama bir de çaresiz gençlerimin yüzüne mi vuruyorsunuz? Ayıptır ayıp."
İmamoğlu'nun doktoralı eşi
Bekarlığın sultanlık olmadığı dönemde evlenenlerden biri olan Ekrem İmamoğlu da, Selahattin Demirtaş'ın kitabından uyarlanan oyuna katılan eşi Dilek İmamoğlu'nu "Benim eşim nereye gideceğini bilir" diyerek şöyle övmüş:
"Benim eşim, iyi eğitim almış, üniversite bitirmiş, masteri olan doktorası olan bir Türk kadını. Benim eşim, nereye gideceğini bilir."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.