Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gündeminde İstanbul da elbet var... Ama sadece bir madde bu
Garip bir demeç
Bir de herkesin çok iyi anladığı isimler vardır. Bunlardan bazıları siyasi liderlerdir. Sözünü ettiğimiz siyasi liderlerin hayatları da, yaşamları da saydamdır. Ancak belirli kesimler bunları da yanlış anlamak konusunda ısrarcıdırlar. Son olarak söylediklerimize bir örneği, CHP'nin İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu'nun bir gazeteye verdiği ve İstanbul seçimleri ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında garip ilişkiler kurduğu demeçten verebiliriz.
İstanbul ve Erdoğan
Kaftancıoğlu "Duvar" gazetesindeki demecinde özetle şöyle demiş:
"Sizin de gözlemlediğiniz gibi Erdoğan kendi kitlesinde neredeyse 'yarı tanrısal' olarak görülen gücünü koruyabilmek için kaybetmediğini göstermek zorunda. Nitekim 31 Mart sonrasında etrafındakilere durun, nereye dağılıyorsunuz demek zorunda kaldı."
"-Erdoğan'ın etrafındakileri yanında tutmak için İstanbul'a ihtiyacı var. AKP İstanbul'u tekrar kaybettiği an çil yavrusu gibi dağılır. Çünkü onları çok uzun zamandır bir arada tutan tek şey Tayyip Erdoğan'ın yenilmezlik duygusu ve yarı tanrısal olarak algıladıkları siyasi gücü. İstanbul'u tekrar kaybettiklerinde o güç kaybolacak."
Yanlış anlamalar
Canan Kaftancıoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündemindeki problemli ve Türkiye için ölüm kalım meselesi niteliğindeki konuları bir listelese ve bunların arasına İstanbul'daki seçimi yerleştirebilseydi, herhalde yaptığı yorumdan ötürü kendinden utanırdı. Ve herhalde "Erdoğan'ı anladığımı sandım, ama ben de onu yanlış anladım" derdi. Erdoğan'ın gücünü "yarı tanrısal" olarak niteleyen Kaftancıoğlu, lideri Kılıçdaroğlu'nun gücü için "yarı insansı" mı derdi acaba?
Bereket GENAR Başkanı İhsan Aktaş gibi gözlemciler de var toplumda. Aktaş'ın Star gazetesine verdiği demeçte CHP'yi anlatması, Kaftancıoğlu gibilerinin huzursuzluklarını da tahlil ediyor. CHP'nin neden böyle hırçın olduğunu şöyle yorumluyor Aktaş:
CHP neden böyle hırçın?
"-Bu tavır CHP için yeni değildir. Onlar Cumhuriyet'in ülke için değil, kendi çıkarları için kurulduğuna inandıklarından onların hilafına olan bütün gelişmeler düşmanlıkla karşılanır. Refah Partisi'nin kapatılması, HDP'li vekillerin Meclist'en sürüklenerek çıkarılması, 367 kararı, başörtüsüne özgürlük getiren değişiklik için "400 el kaosa kalktı" hezeyanı, 28 Şubat sürecinde darbecilerle müttefik olmaları, 60 ihtilalini her zeminde savunmaları vs. CHP, kendi tezlerinden darbe dahil hiç geri adım atmadı ve özeleştiri yapmadı çünkü. Bu hadisede de böyle tutum takınmaları gayet normal."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ‘Atatürkçüleri tasfiye etti, FETÖ’cüleri aday yaptı’ (15.04.2023)
- FETÖ ve PKK’nın adayı belli, sizin adayınız kim? (14.04.2023)
- CHP’den ‘PKK ile müzakere’ sözü (13.04.2023)
- Erdoğan arayı gittikçe açıyor (12.04.2023)
- Atatürk’ün kurduğu partide Atatürkçü aday yok (11.04.2023)
- Hesap uzmanı Kemal Bey’in tutmayan liste hesabı (10.04.2023)
- Seçim, yerliler ile küreselciler arasında geçecek (09.04.2023)
- Kemal Bey gerçeklikten kopuyor mu? (08.04.2023)
- Ortak liste kararı tesadüf mü, PKK’nın talimatı mı? (07.04.2023)
- Akşener mermileri PKK’nın yoldaşlarına fırlatmalıydı (06.04.2023)