MEHMET BARLAS

Erdoğan’ın ziyaret ettiği Macaristan bir Osmanlı vilayetiydi...

Geçmişlerinde cihan imparatorluğu bulunan toplumların eski topraklarına bakışları, o topraklarda yaşayan halkların işgal altında geçirdikleri yıllara bakışlarından çok farklıdır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaret ettiği Macaristan da, Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde kalan topraklardandı. Şimdi biz de Macarlar da, o döneme artık "Tarih" diyerek bakıyoruz.

Fetih yılları
Kanuni'nin 1526'daki "Engürüs Seferi" ile fethedilen Macaristan Krallığı, 15 yıl Osmanlı'ya tabi bir krallık olarak varlığını sürdürmüştü. 1541'deki Budin Seferi ile de Krallık sona erdirilmiş ve Osmanlı toprakları içinde "Budin Beylerbeyliği" kurulmuştu. Doğu Macaristan'da da Beylerbeyliğe tabi bir "Erdel Prensliği" oluşturulmuştu.

Ve bozgun yılları
2'nci Viyana kuşatması ile başlayıp Prens Eugen komutasındaki orduların Osmanlı'yı perişan ettiği yenilgiler sürerken 1687'de toplanan Macar Meclisi (Diet) Macar tahtını Habsburg Hanedanına verdi. Osmanlı Macaristan'ı 1699'daki "Karlofça Antlaşması" ile sona erecek ve bu ülke bağımsızlığına kavuşacaktır. Son olarak elde kalan Temeşvar Eyaleti de 1718'deki "Pasarofça Antlaşması" ile, Almanya'ya verildi.

Tarih ve öyküler
Eğer "Tarih"e okul yıllarının ezbere dayalı bela bir ders biçiminde bakıyorsanız, yukarıda verdiğim tarihler ve olaylar da, unutulması gereken şeyler olarak görülebilir. Oysa bu tarihin içinde insanların serüvenleri ve bugünün şarkılarına konu olan maceralar da vardır. Bir yandan "Estergon Kalesi su başı durak dinlerken bir yandan Evliya Çelebi'nin 1663'ün Budin'ini anlattığı satırları okuyabilirsiniz.

Tököli İmre kimdir
Bir Macar yazarın Osmanlı yıllarını hikaye ettiği ve benim ortaokul yıllarında okuduğum romanından (Mor Kaftan) aklımda kalan dizeler var. Bu dizelerde adı geçen Tököli İmre, Sadrazam Fazıl Ahmet Paşa tarafından Orta Macaristan Kralı olarak atanmıştı. 2'nci Viyana bozgununda Osmanlı'nın yanında yer almış ve genç yaşta İzmit'te (1705) ölmüştür. İşte bu Tököli İmre'nin krallık mühründe şu dizeler vardı:
"Muin-i al-i Osman'ım itaat üzreyim emre Kıral-ı Orta Macar'ım ki namım Tököli İmre" Ne dersiniz? Tarih gerçekten emsalsiz bir öyküler dizisi değil midir?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.