MEHMET BARLAS

Dünyaya açılmak, dolara bağımlı olmak mı demekmiş?

Sabah birbirleriyle karşılaşanların ilk konuşma konusu "Duydun mu dolar kaç lira olmuş" şeklinde bugünlerde... Bir referandum yapılsa ve halka "Rahip Brunson'u ABD'ye verelim ve doların değerini düşürelim mi" diye sorulsaydı... Acaba cevap "Evet" mi yoksa "Hayır" mı çıkardı?
Eski günler
Turgut Özal'ın Türk Lirasına konvertibilite kazandırdığı 1980'lere kadar hayatımız bir film senaryosu içindeymişiz gibi, gerçeklerden uzak biçimde geçerdi. Merkez Bankası bürokratları doların, sterlinin, markın fiyatını belirlerlerdi. 1946'da falan olduğu gibi kriz birikimi olduğu zamanlarda devalüasyon yapılırdı. Yurtdışına çıkarken döviz Merkez Bankası'ndan resmi kur fiyatı ile satın alınırdı. Ama bu alım 200 dolar civarında olabilirdi. İhtiyaç duyulan miktar ise Kapalıçarşı piyasasından alınırdı ve bu miktar yurtdışına çıkarken diş macunu tüpü içinde falan gizlenirdi.
Tehlikeli durum
1974 Temmuzunda TRT için Cenevre'deki ateşkes görüşmelerini izliyordum... İhtiyaç duyduğum para Cenevre'deki bir banka aracılığı ile gönderilirdi. O bankaya gittiğimde tanıdık Türklerle karşılaştığım zaman hepsi yüzlerini örtmeye çalışırdı. Çünkü bir dış bankada hesabı olmak affedilmez bir suçtu o zamanlarda... "Araştırıcı gazeteci"ye adları çıkanlar kurbanlarına ilk olarak "Yoksa İsviçre bankalarında hesabınız mı var" diye sorarlardı.
Dolara bağımlılık
Ekonomide dünyaya açık olmanın bedeli, Amerikan dolarına bağımlı olmakmış. ABD bir ülkenin rejimine takıp o ülkeye yaptırımlar uyguladığı zaman, ilk adım dolar kullanımının yasaklanması oluyor. Yaptırımların delindiği ise dolar hareketleri izlenerek anlaşılıyor. Ve Amerika'nın attığı her adım, hedef ülkenin parasının dolar karşısında değer kaybetmesi şeklinde yansıyor. Bunu biz Brunson krizinde gördük. İran, Rusya, Venezüella, Brezilya gibi ülkelerin paraları da bunu yaşadı.
Krizi iyi yönettik mi?
Burada soru, "Acaba ajan papaz Brunson krizini iyi yönetebildik mi" şeklinde olabilir. Çünkü Brunson'ın tutukluluğunu ev hapsine çevirmek yerine doğrudan tahliye kararı çıksaydı daha doğru olmaz mıydı? Çünkü özellikle ABD Başkan Yardımcısı olan yobaz Evangelist Pence, Brunson ev hapsine çıktığı anda Türkiye'ye yaptırım uygulanacağını tweet'lemişti. Ve Allah saklasın mesela FETÖ'cüler Amerika ile ipler iyice kopsun diye Brunson'a suikast falan düzenlerlerse, neler olur?
Evet... Doların fiyatı dışında konuştuğumuz bir konu var mı şu günlerde?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.