Orduda tasfiye bizim alışık olduğumuz bir gelişmedir
Tasfiye geleneği
Aslında Türk toplumu ordudaki çeşitli vesilelerle yer alan tasfiyelere alışkındır. 2'nci Mahmut'un Yeniçerileri ve dolayısıyla devlete sızmış Bektaşiliği tasfiye ettiği "Vaka-i Hayriye" buna tarihten bir örnektir.
Cumhuriyet dönemindeki en büyük tasfiye 27 Mayıs 1960 darbesi sonrasında yapılmıştır. 27 Mayıs darbesinden sonra 275 general ve amiralle, 7.000 albay, yarbay ve binbaşı tasfiye edilmişti. Emekliye sevk edilenler, generallerin % 90'ı, albayların % 55'i, yarbayların % 40'ı, binbaşıların da % 5'iydi. Emekli İnkılâp Subayları (EMİNSU) olarak bilinen bu tasfiye hareketinin finansmanı tamamen ABD'den temin edilmişti. Bu tasfiyeyle TSK, NATO standartlarına uygun olarak yeniden yapılandırılmıştır.
Aydemir darbeleri
22 Şubat 1962 ve 21 Mayıs 1963 tarihlerindeki iki darbe girişimi de bastırılırken, cunta liderlerinden Albay Talat Aydemir ile Binbaşı Fethi Gürcan idam edilmişti.
Bugün gerçekleştirilen tasfiyenin gerekçeleri geçmiştekilerden farklı olsa da, orduda "Tasfiye" geleneğinin son bir yansımasıdır. Neticede Fetullahçı Terör Örgütü'ne aidiyeti, iltisakı veya örgütle irtibatı olan 149 general ve amiral ihraç edildi. Bu kuvvetlerdeki 32 bin 189 subaydan 1099'unun Türk Silahlı Kuvvetleri ile bağı kalmadı.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ‘Atatürkçüleri tasfiye etti, FETÖ’cüleri aday yaptı’ (15.04.2023)
- FETÖ ve PKK’nın adayı belli, sizin adayınız kim? (14.04.2023)
- CHP’den ‘PKK ile müzakere’ sözü (13.04.2023)
- Erdoğan arayı gittikçe açıyor (12.04.2023)
- Atatürk’ün kurduğu partide Atatürkçü aday yok (11.04.2023)
- Hesap uzmanı Kemal Bey’in tutmayan liste hesabı (10.04.2023)
- Seçim, yerliler ile küreselciler arasında geçecek (09.04.2023)
- Kemal Bey gerçeklikten kopuyor mu? (08.04.2023)
- Ortak liste kararı tesadüf mü, PKK’nın talimatı mı? (07.04.2023)
- Akşener mermileri PKK’nın yoldaşlarına fırlatmalıydı (06.04.2023)