Biz de her terör saldırısı ertesinde Fransa’yı mı kınayalım?

Batı'dan Türkiye'ye gelen eleştirel içerikli tepkiler sizi de güldürmüyor mu?
Biz burada canımızı dişimize takmış, bir anlamda devleti yeniden kuruyoruz... Çeşitli kurumlara ve orduya da sızmış bir terör örgütünün üyelerini ayıklamaya çalışıyoruz.
Bu sırada mesela Avrupa Birliği'nin bir sözcüsü "İdam cezası gelirse, Türkiye AB'ye giremez" diyor.
Sanki idam cezası gelmezse Türkiye hemen AB'ye girecek de... Ya da idam cezasının yeniden kabulü konusunda devlet katında bir eğilim mi var ki?
Onlar gibi davransak
Diyorum ki, biz de onlar gibi davranıp, onlar gibi konuşsak ne olurdu?
Mesela her terör saldırısı ertesinde olağanüstü hali üç ay daha uzatan Fransa'yı, her seferinde kınasak...
Terör saldırılarını değil de, Fransa'da askıya alınan özgürlükleri konu etsek. Suriyeli mültecileri almamak için sınırlarını dikenli tellerle ören AB ülkelerini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne şikâyet etsek...
Dost kavramı yozlaşıyor
Türkiye'ye bu zor günlerde destek vermek yerine sadece uyaran veya eleştiren dış çevrelerin bir bölümünün beyinlerine ya da ceplerine FETÖ'nün mikrobu sızmış olabilir.
Ama adeta bir iç savaş provasına sahne olan Türkiye'nin gerçeklerini görmek yerine sersem sepet konuşan sözde dost ülkelerden insanlar, dostluk kavramını da yozlaştırıyorlar.