HİLÂL KAPLAN

Alman Cumhurbaşkanı teftişte...

Muhalefetin çok övdüğü doksanlı yıllarda Türkiye'ye yabancı devlet başkanı geleceği haberleri ülkede bayram havası estirirdi.
Ülkemiz modernlerinin yıllarca aşağılık kompleksi besledikleri Batılı liderlerin ülkemizi ziyaret edilmeye layık görmeleri büyük bir lütuf olarak görülürdü.
Hatta 17 Ağustos depremi sonrası ülkemizi ziyaret eden ABD Başkanı Bill Clinton'ın burnunun, kucağına aldığı bir bebek tarafından sıkılması kimileri için deprem faciasını bile unutturmuştu.
Bu aşağılık kompleksi, Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsında yıllar süren bir mücadeleyle sona ermişti. Alman Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'in Türkiye ziyaretinde yaşananlar bize bu kompleksin herkeste bitmediğini gösterdi.
Steinmeier'in ziyaretini büyük bir iştiyakla bekleyen muhalefet kanadı, misafirlerini ağırlamak için birbirleriyle yarıştı.
Kendisini muhalif hatta antiemperyalist olarak tanımlayan medya kuruluşları, Alman Cumhurbaşkanı'nın CHP'li belediye başkanlarıyla görüşecek olmasından duydukları mutluluğu attıkları manşetlerle gösterdiler.
Bunun nedeninin Alman vakıflarının ve İBB'nin fonları olduğunu hepimiz biliyoruz.
Steinmeier'in mihmandarı, İstanbul ve Edirne'nin adını Constantinople ve Adrianople olarak telaffuz etti. Türkiye'nin en saygın tarihçilerinden biri olarak anılacakken popüler kültür yıldızı olmayı seçtiği için çok şaşırmadık ancak ülkemiz adına üzüldük.
Alman Cumhurbaşkanı, güzel ağırlandığı günün ödülünü büyükelçilik binasında misafirlerine davet vererek gösterdi.
Davette, Almanya'dan getirdiği döneri keserek misafirlerine ikram etti. Bu esnada çekilmiş bir fotoğrafta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yüzlerinden hayranlık ve mutluluk akarken görüldü.
Türkiye'yi ve dünyayı ilgilendiren hiçbir meselede sesini çıkarmayan, 2018 seçimlerinde muhalefetin ortak cumhurbaşkanı adayı olmak için çaba gösteren ancak bu amacına ulaşamayan Abdullah Gül, kendisi gibi risk almadan siyaset yapmaya çalışan Ekrem İmamoğlu'nu da yanına alıp "Buradayım" mesajı verdi.
Buradayım mesajı vermek için bile Alman Cumhurbaşkanı'nın gelmesini bekleyerek neden kendisinden "olmayacağını" bir kez daha gösterdi.
Ekrem İmamoğlu için söylenebilecek hiçbir söz yok. Bütün gün Alman Cumhurbaşkanı'na kendisini beğendirmeye çalışan tavırlarıyla siyasetteki asıl hocasının Abdullah Gül olduğunu ispatladı.
Alman Cumhurbaşkanı, Türkiye'deki muhalefeti teftiş ederken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak'ta Türkiye'nin geleceğini şekillendirecek anlaşmalar imzalamakla meşguldü.
Almanya'nın yıllardır cansiperane bir şekilde savunduğu PKK'ya öldürücü darbeye vurmaya hazırlanıyordu.
Bununla beraber Almanya'nın PKK'dan daha büyük aşkı olan İsrail'i ekonomik olarak sıkıntıya sokacak Kalkınma Yolu Projesi'nin mutabakat zaptını imzaladı.
Kendisini muhalif zannedenler, hayranlıkla karşıladıkları Alman Cumhurbaşkanı'nı karşılamadığı için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı eleştirirlerse hiç şaşırmam.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.