HASAN BASRİ YALÇIN

BM reformu daha fazla gündem olabilir

Ukrayna Savaşı Türkiye'nin BM konusunda ne kadar haklı olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Zaten BM'nin her türlü savaş durumunda etkisiz olduğunu biliyorduk da savaşan taraflardan biri Güvenlik Konseyi üyesi olunca çok daha ilginç sonuçlara da şahit olduk. 2003 Irak Savaşı öncesinde ABD önce BM'yi ikna etmeyi denemiş, başaramayınca da üzerinden atlayarak işgale devam etmişti. Bu sefer Rusya Güvenlik Konseyi'ndeki yetkilerine güvenerek benzer bir sorumsuzluk ve saldırganlık örneği sergiliyor. Hem de Güvenlik Konseyi toplantılarıyla alay edercesine...
Aslına bakarsanız BM dünyaya barış ve adalet getirmek için kurulmuştu. Bu nedenle savaş zamanlarında gözlerimizin BM'yi araması gerekirdi. Fakat biz BM'nin işlevsizliğine öylesine alıştık ki, artık savaş durumlarında bile neredeyse hiç aklımıza gelmiyor.
Türkiye bunu uzun yıllar boyunca dile getirdi. "Dünya beşten büyüktür" ifadesi tam da bu çarpıklığı eleştirmek için kullanıldı. Türkiye bu eleştirileri yaparken birçok ülke bu çabaları görmezden gelmiş olabilir. Ancak her seferinde BM düzenine dair reform ihtiyacı daha fazla hissedilir hale geliyor.
Bu savaşı başlatan Rusya bile düzen sorgulamasına mesela 1990'lardan başlamıyor. Tabii ki NATO'nun yayılmasını eleştiriyor ama Putin'in birçok konuşmasına bakacak olursak işi çoğunlukla İkinci Dünya Savaşı sonrası düzene kadar götürüyor. Güvenlik Konseyi'nde kendisine bir daimî üyelik koltuğu hayal eden ülkeler de bugünlerde benzer eleştirileri dile getirmeye başladı.
Hatta ABD'nin son günlerde Rusya karşıtlığı üzerinden atmayı planladığı adımlar çok daha ilginç. ABD Güvenlik Konseyi'nde bir daimî üyenin veto yetkisi kullanması durumunda konunun Genel Kurul'a getirilmesi ve üçte iki çoğunlukla vetonun kaldırılması gibi konularla ilgilenmeye başladı. Böylesi düzenlemelerin hem karar almada şeffaflığı artıracağı hem de adaleti sağlayacağı savunuluyor.
Her ne kadar kökten bir çözüm olmasa da ABD'nin bile Türkiye'nin savunduğu çizgiye yaklaşması önemli. Belki BM reformu için ciddi bir ilerleme kaydedilemeyebilir. Ama bu tür tartışmaların başlaması bile yeni bir gerçekliktir. Türkiye'nin ne kadar doğru ve haklı bir çizgide durduğunu gösterir. Birazcık akla ve vicdana dayanmak durumunda kalanlar Türkiye'nin çizgisine yaklaşmak zorunda kalıyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.