HASAN BASRİ YALÇIN

Üç tarafımız denizlerle dört tarafımız yalanlarla çevrili

Türkiye bir yandan klasik terör örgütlerine karşı başarılı bir mücadele veriyor bir yandan da maalesef yalan terörüyle boğuşmak zorunda kalıyor. Toplumu yanıltmak, korkutmak ve terörize etmek için bilinçli biçimde sürekli yalan bilgiler üretiliyor. En son örneğini birkaç aydır ekonomi alanında gördük. Belli merkezler belli uzantılar yoluyla ülke ekonomisi üzerinden "battık, bittik" söylemleriyle muazzam bir spekülasyon üretti. Doların aşırı yükselmesinin arkasındaki ana hikâye buydu.
Ama dediğim gibi yalan terörü sadece tek bir alanla sınırlı değil. Geçenlerde son derece tuhaf bir yazı okudum. Yazıda Yunanistan'ın Kuzey Ege'de Taşoz Adası yakınlarında ama Türk kararsularından petrol çıkardığı ve Türkiye'nin de sessiz kaldığı iddia ediliyordu. "Yahu olur mu öyle şey" demekten kendimi alamadım. Ege dahil tüm Akdeniz'de Türkiye bu kadar teyakkuzdayken gerçekten böyle bir şey olabilir mi? Son derece mantıksız.
O nedenle kısa bir araştırma yaptım. Ve öğrendiklerim bu ülkede herkesin kafasına göre oldukça kolay yalan haber yapabildiğini bir kez daha gösterdi. Taşoz Adası Lozan Anlaşması'nın 12. Maddesi gereğince maalesef bir Yunan Adası olarak kalmış. Tek şerh askeri amaçlarla kullanılamayacak olması. Ama bunun dışında adanın egemenliği Yunanistan'a ait. Bu nedenle Yunanistan adanın yakın çevresinde zaten uzun yıllardır petrol çıkarmaya devam ediyor. Son dönemde yine belli noktalarda arama faaliyetlerine girişmiş. Ama tamamen kendi bölgesinde. Taşoz Adası'nın yaklaşık dört mil kuzeybatısında. Türk karasularıyla zerre kadar alakası yok. Ama maalesef haberi yapanlar bu alanı Türk karasularıymış gibi tarif ediyor ve Türk donanmasının gerekeni yapmadığı gibi saçma bir iddiayı dile getirebiliyor.
Dahası anladığım kadarıyla bu yeni bir yalan da değil. 2018'den beri tekrar tekrar gündeme sokulmuş. Bu sefer bir de 1987 yılında yaşanan bir krize ve kriz esnasında MGK'nın aldığı bir karara atıf verilmiş. Herhâlde yalan daha inandırıcı olsun diye yapılmış. Sözüm ona Türkiye o tarihlerde Yunanistan'ı engellemiş ama şimdi engellemiyormuş. Halbuki 1987'de yaşanan krizin de konuyla alakası yok. O tarihte Yunanistan Taşoz Adası'nın 10 mil doğusunda yani kendi karasularının ötesinde aramaya kalkıştığı için kriz olmuş. Ve o tarihte Yunanistan geri adım atmak zorunda kalmış.
Bu kadar kolay ve profesyonelce yalan haber yapılıyor oluşuna şaşırabilirsiniz. Ben de şaşıyorum. Güvenlik güçlerimiz ülke savunmasında bu kadar kritik görevler yerine getirirken, Türk donanması Yunanistan'a ve arkasındaki Fransa ve İtalya gibi aktörlere Akdeniz'de adım bile attırmazken birileri çıkıp bile isteye planlı biçimde milletin kafasını bulandırabiliyor. İşte bu Türkiye'nin yeni sorunu. Ciddi bir mücadele gerektiriyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.