HASAN BASRİ YALÇIN

Ortadoğu’da yeni gerçekler

Ortadoğu'nun hep kendi dinamikleri olmuştur. Ama bu dinamikler genel itibarıyla uluslararası sistemden bağımsız değildir. Daha doğrusu bölgesel dinamikler, çoğunlukla dışarıdan belirlenir. Bu nedenle de jeopolitikçiler, Ortadoğu'yu genelde dış aktörlerin karıştırdığı bir bölge olarak tarif eder. Zaten kendi içinde gerilim düğmeleri tabii ki vardır. Ama o düğmelere genelde dışarıdan basılır.
Obama'nın ikinci dönemi ve Trump döneminde yaşananlar, Ortadoğu'da oldukça karmaşık ve çekişmeli bir resim ortaya çıkarmıştı. Büyük dönüşümler yaşanması ihtimali vardı. Ve dönüşümü kaybetmekten korkan tüm aktörler, kendi pozisyonlarına sıkı sıkıya yapışıyordu. Mesela "Arap Baharı" başarılı olsaydı bambaşka bir denge doğabilirdi. Buna karşılık "yüzyılın anlaşması" denen saçmalık devam etseydi tam tersine bir durum doğabilirdi.
Bu nedenle Suud, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır gibi ülkeler bir tarafa savrulurken Türkiye, Katar gibi ülkeler başka bir tarafta konumlanmıştı. İran zaten bildiğiniz gibi. Herkesle beraber ama herkesle uyumsuzdu.
Bu zıtlaşmalardan bazı ülkeler kârlı çıkmaya çalışmış olsa da karşıtlıkların sertleştiği dönemlerde herkes belli düzeylerde zarar görür. Ama dönüşler de kolay değildir. Körfez ülkeleri, Trump döneminin ardından "açıkta kaldılar" desek yeridir. Biden iktidarının nasıl şekil alacağını yaklaşık bir yıl boyunca izlediler. Somut hareket göremeyince de konumlarını yeniden değerlendirmelerinden daha doğal bir sonuç olamazdı.
Ortada ne "yüzyılın anlaşması" kaldı ne de "Arap Baharı". Yeni gerçekliği tarif etmek biraz zor, ama en iyi kelime boşluk gibi görünüyor. Ortadoğu, küresel aktörlerin gittikçe ilgisini yitirdiği bir alana dönüşüyor. Bu nedenle bölgenin askeri ve siyasi açıdan zayıf aktörleri, küresel güçlerin arkasından bölgesel aktörlere nanik yapma şansını da yitiriyor. Belki de ilk defa bölgesel dinamikler Ortadoğu'yu şekillendirebilir.
Bunu sadece biz değil, tüm bölge görüyor. Bu nedenle de mesela Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında yeni bir süreç başladı. İlişkileri normalleştirmek herkesin genel beklentisi. Sonrasını hep beraber göreceğiz. Ancak bu anlamda benzer davranışların artış gösterebileceğini de öngörebiliriz. Sanırım yakında Suudi Arabistan'la da benzer bir etkileşim doğabilir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.