HASAN BASRİ YALÇIN

Terör devletini engellemek

Türkiye'nin Suriye'deki tek derdi güvenli bölge değil. PYD'nin sınırımızda varlık göstermesi başlı başına bir sorun. Ve bu bölgeden Türkiye'ye yönelik terör saldırısı ihtimali öncelikli görünüyor. Ancak terör saldırısına imkân sağlayacak bir bölge veya devletçik oluşması asıl derdimiz.
Güvenli bölgeyi böylesi bir devletin oluşturulmasını engellemek istiyoruz.
Yani aslında güvenli bölge politikamız savunmacı tonları olmasına rağmen uzun vadede terörün köküne darbe vurmak istediğimiz ve terörü ileri karakollarda durdurmak istediğimiz bir stratejinin parçası.
PKK terörü Türkiye'ye her yönden gelebilir. Ancak biliyoruz ki, Kuzey Irak gibi bölgelerde kendisine zemin bulan terör bitmek tükenmek bilmiyor. Bu nedenle Türkiye ikinci bir Kuzey Irak oluşumunu engellemenin peşinde.
Yıllarca Kandil'den ülkemize sızan teröristleri içeride ne kadar temizlersek temizleyelim ucu dışarıda olduğundan yeniden dirilebilmeyi becerdi. Şimdi Suriye'de karşılaştığımız durum bundan daha az ciddi değil. Aksine Amerikan koruması altında ve doğrudan doğruya bir PKK yapılanması çok daha rahatsız edici.
Kuzey Irak'ta bir otorite boşluğundan faydalanan PKK aynı zamanda Barzani ve Talabani güçleriyle de uğraşmak durumunda kalıyordu.
Şimdi Suriye'de doğrudan Amerikan desteği altında başka hiçbir aktörle karşılaşmadan kendi varlığını sürdürecek ve bunu doğallaştıracak olursa büyük bir sorun olur.
O nedenle güvenli bölge konusunu değerlendirirken dikkat etmek lazım. Bunun sadece terörü engellemekle ilgili olmadığını akıldan çıkarmamalıyız.
Zira Amerikalılar bunu teröre karşı korunma olarak algılayıp algılatma peşinde. "Türkiye'ye yönelik terör tehdidini ciddiye alıyoruz" derken bunu kast ediyorlar. Halbuki Kuzey Suriye'deki PKK yapılanması doğrudan doğruya Türkiye'ye saldırmaktan kaçınıyor. Çünkü o bölgedeki kazanımlarını korumak Türkiye içinde terör eylemi gerçekleştirmekten daha önemli görünüyor.
Bu nedenle güvenli bölge terör saldırılarını durdurmak için değil bir terör devletinin kurulmasını engellemek için dizayn edilmeli. Bunun altın kuralı ise kontrolün Türkiye elinde olması. Kaç kilometre derinlikte olacağı tartışılabilir ancak Türkiye doğrudan kendi kontrol ettiği bir güvenli bölgede ısrarlı olacaktır. Bu bölgenin Arap nüfusla desteklenmesi de gerekecek. Bu tür tedbirler alınmadan kurulacak bir güvenli bölge gerçek amacına hizmet etmeyebilir. Türkiye'nin güvenli bölge istemesindeki asıl niyet sınırında kurulmak istenen terör devletini çökertmektir. Kurulacak güvenli bölge bu yoldaki ilk adım olarak değerlendirilirse ancak o zaman işe yarar.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.