GÜRCAN BİLGİÇ

Kadıköy’ün aristokratı!

Fenerbahçe Kulübü'nün içinde büyüdüm sayılır. 20 yaşında muhabir olmuştum. Can Bartu'yu dinleyerek büyüyen biri olarak, artık onu gören, konuşan veya sohbetlerine konuk olan haline geldim. Can ağabey her şeyi ile farklı, yaşadığımız dönemin dışında biriydi. İtalya'dan giyinirdi. Ayakkabısı, gömleği veya ceketi ile şıklık sembolüydü. İslam Baba (Çupi) "Kadıköy'ün aristokratı" diye boşuna dememişti. "Ben farklıyım" diyordu girdiği, bulunduğu her mekanda.
Oyunculuk döneminde çocuktuk. Seyredemedim. Ama olgunluk günlerinde birlikte de çalıştık, aynı masada da oturduk, birlikte maç da seyrettik.
Kahve düşkünüydü. Espresso makinasını İtalya'dan özel getirtmişti. Evine misafir olduğunuzda kendisi hazırlardı ikramlarını. Bilmediğimiz tatları veya markaları bize anlatırken, ikram ederken, bir taraftan da alaycı gülerdi. Birlikte geçirdiğiniz birkaç saatte hayatın kalitesine dair sağlam bir ders alırdınız. Yorumlarının etki alanı büyüktü. Ciddi şekilde kulüp politikasına veya takım yapısına yön verirlerdi. Can Bartu'nun tespitini bir hafta tartışırdı herkes. Sert konuşurdu ve mükemmellik isterdi.
Bir gün, kulüpte neden görev almadığı soruldu. Ne teknik adam, ne de menajer olarak görev kabul etmemişti. Biz de genciz, merak ettik; "Böyle bir yapıda olmaz" dedi. "Ben bildiğimi yapmak isterim. Bunun için de izin almam gerekiyorsa, bana göre değil." Yani emrinde çalışacağı yöneticilerin, başkanların, kendi bilgisine uzak olduklarını ima etmişti. Parayı verenin dediğini yapmayacağını belirtiyordu. Fiorentina'nın efsane teknik adamı Herrera, 4-1'lik İnter galibiyeti sonrasında, "Can futbolun şairidir" diyordu. Mükemmel sol ayağını ancak "raket gibi" diyerek tarif ettiler. Futbolu bıraktıktan sonra ise tarzı, duruşu, yorumları ile başka bir fenomen olarak kaldı. Lefter Küçükandonyadis vefat ettiğinde babam Necati Bilgiç sağdı. Çok üzülmüştü. Fark ettim ki, Lefter ağabey ile birlikte babamın gençliğinden kalan izleri de gitmişti. O yüzden Can Bartu da bir dönemin futbol tutkunları için gözlerini kapattıklarında gençliklerini anlatan hikâyeydi. Sadece F.Bahçe'nin sembolünü değil, babalarımızın hayallerini de toprağa vereceğiz onunla birlikte. Işıklarla uyusun…
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.