Yanal kazandı Emre kaybetti

Geçen hafta Fenerbahçe, Sivas'ta yeniliyor.
Hem de farktan kurtularak... Maçtan sonra da Fenerbahçe Başkanı, teknik direktörü için zehir zemberek açıklamalar yapıyor. Adres belli, bir tek ismini söylemiyor ve bu hafta Beşiktaş maçı gelip çatıyor. Hafta arasında teknik durumlar yapılıyor, Beşiktaş orta sahası koşuyor, F.Bahçe orta sahası Emre ile fazla direnç gösteremiyor. Bu maçta Emre ilk 11'de başlar mı? Beşiktaş cephesinde de Ljajic 11'de başlar mı tartışmaları yaşanıyor. Emre'nin sakatlığı konusunda kulüp tarafından en ufak bir açıklama yapılmıyor. Kasığından mı, bileğinden mi sakat, bir hafta boyunca hiçbir şey açıklanmıyor.
Maçtan önce listeler açıklandığında bakıyorsunuz ki, Emre ilk 11'de olmadığı gibi yedekte de yok. Kadrolar açıklanır açıklanmaz yorumlar yapılmaya başlanıyor.
Maç oynanıyor, bazı haberler geliyor. Yanal, yayıncı kuruluşa diyor ki, "Ben hiçbir soru almayacağım. Önümüzdeki hafta açıklama yapacağım. Önümüzdeki hafta derken gün vermiyor. Sonra Ersun basın toplantısına çıkıyor, yanında Emre ve Comolli... Buz gibi bakan, vücut dilleri üçünün de enteresan olan bir basın toplantısı. Yanal, "Bu takım antrenörsüz de bu puanları alırdı" diyenler için salvolar yapıyor. Peki Yanal'a sorayım. Bu cümleyi söyleyen kim?

A- Erman Toroğlu
B- Kabzımallar Derneği Başkanı
C- İhracatçılar Birliği Başkanı
D- Bir gazeteci
E- Ali Koç
F- Hiçbiri
Bu konuşmaları yaparsan bu tip konuşmalara maruz kalırsın. Yine geçen hafta yumuşak doku sakatlıklarından bahseden F.Bahçe Başkanı, bir gazetecinin antrenman sahalarını kastederek, "Zeminlerde mi sorun var?" sorusuna, "Hayır yok" diye net cevap veriyor.
Bu şu demek, 'bu takım düzgün çalıştırılmıyor, hatalı çalıştırılıyor ki, bu sorunlar oluyor.' Anladığım bu.
Bütün bunları üst üste topladığında finalde Ali Koç, Comolli, Yanal ve kaptan Emre dörtgeninde karışıklık olduğu görülüyor.
Cüneyt Çakır'ın da yardımlarıyla kazanılan maçtan sonra çarşı karışıyor.
Yanal, kendini çok güçlü hissediyor, "Ben oynamak istiyorum" diyen Emre maçı kaybediyor. Ali Koç taca çıkıyor.
Görüntüde Yanal, güçlü hale geliyor, tabii nereye kadar! Yahu kardeşim hiçbir şey olmasa, olay gayet doğru olsa bu tip yorumlar karşısında güler geçersiniz, "Söylenenler hikaye, biz yolumuzda gidiyoruz" dersiniz. Yaşananlardan sonra birbirinize kenetlenip, şampiyonluğa yürürseniz, sizin lehinize olur. Bu olayı fırsat bilip, kâra geçersiniz.

***

Çakır'ın cezası ne olacak?
Gelelim Cüneyt Çakır'a... F.Bahçe, Beşiktaş'a göre daha iyi oynadı, daha iyi mücadele etti. Ancak sen göstere göstere gözünün önünde Beşiktaş lehine iki penaltıyı es geçersen, VAR'daki Mete Kalkavan da göz yumarsa o zaman iş şu noktaya geliyor; Zorlu Center'daki toplantının sonuçları alınmaya başladı. Siz bu toplantıyı yaparsanız kafasında şeytan olan hakemler, kendilerine vazife çıkarırlar.
Hakemler akıllıdırlar, bazı şeyleri göstere göstere yaparlar. Fenerbahçe- Beşiktaş maçında Cüneyt Çakır'ın yaptığı gibi.

O toplantı daha çok su götürecek. Toplantıda Ali Koç, Zekeriya Alp'e demiş ki, "Yahu Zekeriya, F.Bahçe lehine hata yapan hakemleri cezalandırıyorsunuz, sonraki haftalarda maç vermiyorsunuz. Fenerbahçe aleyhine hata yapanlara maç veriyorsunuz." Şimdi ben Zekeriya'ya soruyorum, F.Bahçe aleyhine 2 penaltı vermeyen Çakır'a cezayı ne kadar vereceksin? Yerinde olsam 1 yıl ceza veririm.
Şu gösteriyor ki, daha ne rezillikler göreceğiz. Herkes keriz ve aptal, diğerleri akıllı!. "Biz bastıra bastıra istediğimizi yaparız arkadaş" diyorlar.