ERMAN TOROĞLU

Öyle bir milletiz ki...

Biz millet olarak tuhaf milletiz" desek aslında tuhaf değiliz. Biz manyak bir milletiz.
Bu manyaklık ters yönde değil ama doğru yönde! Saçma sapan işler yaparız, hiçbir şey yokken aramızda kavgalar ederiz, birbirimizi vurur, hatta ve hatta öldürürüz. Ama ülkemize yapılan bir şey olunca biz pire için yorgan yakan bir milletiz. Onun için de ülke olmuşuz, vatanımız var.
Bazı ırklar vardır, teke tek yakalandıkları zaman korkudan "B..unu yiyim abi" derler.
Ama bir yerde seni 5-6 kişiyle yakalasalar, öldüresiye döverler veya öldürürler. Biz ikisini de yapmayız. Onun için de zaten ülke olmuşuz.
Dikkat edin, ülkesi olan ırklara bakın!
Bir de olmak isteyenlere bakın... O zaman ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.
Biz milli takım olarak Avrupa kupalarında veya Dünya kupalarında oynarken rakiplerimizi çok şaşırtırız. Adamlar bize bakarlar, "Ulan bunlar ne oynuyor?" derler. Onlar bunu düşünürken biz onların futbollarını bozarız ve güzel skorlar yakalarız. Bunun çok örnekleri var. Şimdi bir düşünün...
Türkiye'de bombalar patlıyor. Şehitler veriyoruz. Sınır ötesi harekat yapıyoruz.
Topraklarımızda bir büyükelçi suikasta uğruyor.
Bunun ardından Türkiye'deki yerli ve yabancı futbolcular birleşiyor, sahaya çıkıp maç yapıyorlar.
Bu işi parayla pulla yaptıramazsın.
Hiçbir yabancı futbolcuyu oraya silah zoruyla getiremezsin. Onlar keyifle istekle oraya gelirler. Peki bu istekle, keyifle onları oraya getiren ne? Bizim onlara gösterdiğimiz sıcaklık.
Keşke karşıdan bir tehlike gelmeden, karşı taraf bizi oymaya kalkmadan biz otursak "Ya kardeşim karşı taraf bizi oyarsa acaba veya oymaya kalkarsa acaba" deyip anlaşabilsek daha güzel değil mi? Birbirimizi "Senben ya da bizimkiler-sizinkiler" diye ayırmasak güzel olmaz mı? "Bizimkiler-sizinkiler" diyorsunuz ama sizinkiler ile bizimkiler takışınca hep bizimkiler oluyor, sizinkiler kalmıyor!
Yahu kardeşim hep bizimkiler olsak ya.
Şehitlerimiz var. İnsanın içi kan ağlıyor.
Askerliğin de polisliğin de yüzde 50'si ölüm demektir. Çünkü öyle bir meslek ikisi de...
Ordumuza güveniyorsak, "Bizim ordumuz dünyanın en etkili ordularından biri" diyorsak, o da mutlak gereğini yapacaktır. En tepeden, en aşağı kadar. Yapmaya da mecburlar.
Ordu, karşı tarafla savaşır. İçeriyle değil...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.