ERGÜN DİLER

Tesadüf yok

GELİN bugün içeriden gidelim.
Soru çok. Hangisine cevap verelim bilemedim. Libya, Akdeniz, Davutoğlu, Babacan, CHP kongresi, Kemal Kılıçdaroğlu, HDP, Demirtaş, İmamoğlu, Mansur Yavaş, AYASOFYA, Yunanistan'ın tahriki, Kıbrıs... Daha pek çok konu gelip kapımıza dayanmış durumda. Ama genel olarak bir kafa karışıklığı var. Sorulardan anladığım bu. Hepsi ayrı ayrı önemli konu başlığı.
Tümü hakkında kitap yazsak yeridir.
Yine de kısaca, sütuna sığacak haliyle anlatmaya çalışalım...
Genelde DIŞARIYI yazarak içerisinin anlaşılmasına çalışıyorum. Amerika ya da İngiltere tabanlı yazılar içerisinin daha iyi çözümlenmesi için...
KÜRESEL ölçeği küçültüp gidelim...
Derin İngiltere ile DERİN ALMANYA arasında hiç bilmediğimiz, duymadığımız muazzam bir savaş vardır. İçinde Hıristiyanlık da AİLELER de ezoterizm de paylaşım savaşı da hedef farklılıkları da vardır. Ama savaş büyüktür. İNGİLİZ KRALİYET ailesi ALMAN kökenlidir.
Ama ALMANYA ile savaş halindedir.
İKİ BÜYÜK dünya savaşı zaten bunun açık göstergesidir. İki ülkenin de ABD'de büyük uzantısı vardır.
Peki ABD'de uzantısı olacak kadar büyük ve yaygın olan güçlerin TÜRKİYE'de gölgesi yok mudur?
Sorulması gereken ilk soru budur!
Ama sormazlar. Sormayınca da olanların anlaşılması imkansızdır. Son döneme bakın... Türkiye LİBYA'yı BATI'nın inisiyatifine bırakmayacağı için kalktı gücüyle olaya dahil oldu. Yardım götüren TİCARİ GEMİLERİMİZİN önü kesildi. Tehdit edildi. En son Fransız savaş gemileri bunu yapmaya kalktı.
Türk donanması elini tetiğe götürünce kaçtılar. Bir anda AKDENİZ'in derin suları DERİN AVRUPA'yı harekete geçiriyordu. Havai Fişek fabrikası patlıyor, 5 can veriyorduk. Ardından fişekler tahliye edilirken 3 askerimiz de şehit oluyordu. AVRUPA devredeydi!
Bu topraklarda hiçbir şey kendiliğinden olmaz. Bunu unutmayın. Mersin'de devrilen askeri araca da böyle bakın...
PKK neydi? Silahı, parayı, desteği kim neden veriyordu!
Devam...
Avrupa'nın patronu dünya liginde rüyası ve amacı olan ALMANYA'ydı.
Almanlar, GERMENLER büyük bir ekoldü. Ve hep sahnede vardılar. Şimdi de yarın da olacaklardı. Merkel'i sakın hafife almayın. Kimse almasın zaten.
SALGIN gerekçesiyle TÜRK mallarına ve uçaklarına adı KONULMAMIŞ GİZLİ AMBARGO var. Zaten ALMANYA'nın emri ile TEK TURİST gelmiyor. Gelmeyecek de. Araya kim girerse girsin sonuç alamaz. Fransa'yı ALMANYA'dan bağımsız da görmeyin.
Türk donanması FRANSIZLAR'I kovalarken onlarla birlikte AVRUPA BİRLİĞİ ve ALMANYA da gidiyordu!
Bu nedenle ALMANYA gaza bastı.
TURİZMDEN İHRACATA kadar engel çıkardı. Covid-19'la tükenen İTALYA'ya kapılarını açarken Türkiye'ye "DUR" dedi... Yaptıklarının hiçbir mantıklı açıklaması yoktu. Gerçeği gizli kapılar arkasında söylüyorlardı. Türkiye AKDENİZ'e inince, bayrak gösterince, Libya'ya damga vurunca dengeleri bozuluyor ve saldırıya geçiyorlardı.
Aslında her şey BREXIT ile başladı...
Ama öncesini hatırlatmak da fayda var. Mesela 2016'da Spectator dergisi editörü Douglas Murray, Boris Johnson'ı, "Erdoğan'a hakaret içerikli şiir yarışmasının" galibi olarak açıkladı. Bu yarışma Erdoğan'a saldıran, kin kusan Alman komedyen Jan Böhmermann hakkında soruşturma açılmasına izin veren Merkel'i protesto etmek içindi. Şimdi İNGİLTERE BAŞBAKANI olan Boris Johnson o tarihte yani birkaç yıl önce Erdoğan karşıtıydı. George Soros da 2003'ten beri ABD'de CUMHURİYETÇİLER'e savaş açmış ve Rothschild ile birlikte yürüyordu. Ama zamanla herkes yeni koordinatlarına savruldu.
General HAFTER Libya'da söz sahibi olmak istiyordu. Arkasındaki büyük güçlerin başında gelen ALMANYA idi. WAGNER adıyla savaşan PARALI ASKERLERİN de arkasında ALMANYA olabilir miydi!
Almanya tıpkı Türkiye'de olduğu gibi Rusya'da da güçlüydü. Bilinmeyen ilişkilerin komutanıydı. ALMAN aklı AKDENİZ'den büyük pay almak, egemenliğini yaymak ve en büyük olmak hayalini kuruyordu. Rotası bu yöndeydi...
15 Temmuz sonrası Türkiye'yi terk eden pek çok kişi ALMANYA'ya sığınıyordu. Yakın döneme ilişkin ne kadar bilinen isim varsa hepsi ALMANYA'daydı. Suriyeli göçmenler de TÜRKİYE- ALMANYA arasındaki gerilimle gidiyordu. Biz kapıları açıyoruz, onlar Yunanistan'a görev veriyor, GAZ sıkarak geri yolluyorlardı.
Kıbrıs'ın etrafındaki enerji kavgası da AKDENİZ'in tümü de Libya da hep AVRUPA ile karşı karşıya gelinen alanlardı. Belki hatırlamazsınız ama Boris Johnson BAŞBAKAN olmadan önce Türkiye'yi izlediği göçmen politikası nedeniyle İNGİLTERE için en büyük tehdit olarak gösteriyordu. BAŞBAKAN oldu, dili değişti: "KÜRESEL BRİTANYA ESKİ DOSTLARIYLA TEKRAR GERİ GELECEKTİR..." açıklaması yapıyordu.
Ve buraya geldiğinde de "TÜRKİYE OLMADAN ASLA" diyordu. Öğreniyordu...
Fransa, Macron aracılığıyla "NATO'DAN ÇIKALIM.
TÜRKİYE'ye ders verelim" çağrısı yapıyordu. Son dönemde devamlı bilek güreşi yaptığımız ABD ise "TÜRKİYE HAKLI" diyerek Fransa ve ALMANYA karşısında konum belirliyordu. Hatta Türkiye'nin İNGİLTERE ile birlikte destek verdiği SARRAC'ı ABD'nin Afrika Kuvvetleri Komutanı (AFRICOM) Stephen Townsend ziyaret ediyordu... Hafter'in üzerini çizen ABD yeni pozisyon alıyordu. Bunların hiçbiri elbette tesadüf değildi... Zaten LİBYA BARIŞ masası Almanya'nın güçlü olduğu MOSKOVA ile BERLİN'de kuruluyordu. Masa dağılsa da GERMEN AKLI sahnedeydi.
Demek ki LİBYA'yı dağıtan, karıştıran ve sonra da PAY almak isteyenler masanın etrafında toplanıyordu. Bunu bilen TÜRKİYE de ön alıp sahada ve masada önemli bir koltuğu kapıyordu... BREXIT ile birlikte ADA'da sorun yaşayan ve yaşayacak olan İNGİLTERE, TÜRKİYE için kapılarını sonuna kadar açıyordu.
AKDENİZ'de olmak için sınırsız kart sunuyordu... ABD'nin LİBYA'daki tavrı da eklenince bir anda ABD-İNGİLTERETÜRKİYE hattı oluşuyordu...
Bu denklem yavaş yavaş kurulurken AYASOFYA kartı açılıyordu... Bunun da 24 Temmuz'a denk getirilmesi, 4 minareden ezan okunması, devletin saf tutması çok ama çok önemliydi...
Bütün bunların arkasında yatan gerçek ise TÜRKİYE'nin koordinatlarını belirlemesi, AVRUPA'ya "Artık karşınızda hasta adam yok" demesi ve bunu arazide göstermesiydi. Libya da AKDENİZ de bunun sahnesiydi...
Dışarıda denge kabaca bu şekilde olunca genel itibariyle AVRUPA'ya yakın sermaye de daha doğrusu İSTANBUL sermayesi de siyasete arka kapıdan müdahil oldu. Olurlardı zaten... Bu kez sert geliyorlardı. Türkiye'nin AVRUPA ile yürümesini, ufka yelken açmasını isteyenler bu rotadan şikayetçiydi.
Bu nedenle CHP lideri Kılıçdaroğlu DOSTLAR grubunu oluşturuyordu.
AK PARTİ'nin karşısında olan her isim, her siyasi figür TÜRKİYE'nin rotasını değiştirmek isteyecekti. Ancak TÜRK DEVLETİ ABD-İNGİLTERE ittifakıyla yürümek istiyordu... İşaretler de ortadaydı...
AYASOFYA'nın ibadete açılmasıyla muhalefetin birleşmesi temelde aynı nedenlere dayanmaktaydı... Ama bizler olayları kitleleri gıdıklamak için LAİKLİK üzerinden tartışırdık.
Korkuları büyütüp öne çıkarırdık.
İnsanları kamplara ayırırdık... Yine öyle oldu. Oysa gerçek TÜRKİYE'nin aldığı pozisyondu... Bundan rahatsız olanlar birleşiyor, arkalarına AVRUPA'yı alıyor, Türkiye de kendi gücünü keşfederek Londra-Washington çizgisinde adım atma niyetini ortaya koyuyordu...
Türkiye'nin tercihi o kadar önemliydi ki 5 kıta bundan etkileniyordu...
Konu budur...
Ve aradaki gerilim sürecektir.
AYASOFYA'da gösterilen kılıç da şaklayacaktır... İzleyin görün...
NOT: Bütün bunları doğrulayan gelişmeler de CHP'de yaşandı... Zaten CHP'yi doğru gözlükle izlemek yeterliydi.
Kemal Bey ya da taban İNGİLTERE'ye göz kırpan isimleri kadro dışı bıraktı...
AVRUPA ağırlıklı kadro oluşturuldu...
İmamoğlu'nun "Kemal Bey iyi ama etrafı kötü" çıkışını da böyle okumak gerekir.
Fransa-Almanya milli maçı oynanırken PARİS'i kana bulayan DEAŞ saldırısını hiç unutmayın... Paris'i titreten terörü sakın aklınızdan çıkarmayın... Atatürk Havalimanı saldırısı gibi... Bunun gölgeleri her yerde var... DERİN AMERİKA mı? AKDENİZ'de kimin galip geleceğini görüp sonrasında yeni masa kurmak için hareket edecektir...
Herkes kartını sahaya sürmüş durumda... Hatta Buğra Kavuncu'nun İYİ Parti İstanbul İl Başkanı seçilmesini de bu parantezden okuyun. Tesadüf yok.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.