Hazımsızlık…

NATO zirvesindeki diplomatik zaferimiz dışarıda ve içeride hazımsızlıklara sebebiyet verdi. İsveç ve Finlandiya'nın hazımsızlıkları şımarık davranma alışkanlıkları ile ilgili. İçimizdekilerin hazımsızlığı, kronik... İki tür hazımsızlığın tedavisi de zor…

Ülkemizi yönetmeye aday Kılıçdaroğlu, Akşener ve benzerlerinin diplomatik zaferimizi kirletme çabalarının nereden kaynaklandığı, merak konusu. Liderlerinin sürecin başında söyledikleri ile şimdi söyledikleri arasındaki tezatların farkında olmaları gereken CHP ve İP taraftarlarının ne düşündükleri de…

İnsani değerler ve benzeri bazı alanlarda dünyada başa güreşen iki İskandinav ülkesinin, Türkiye'yi rahatsız ettiği bilinen terör örgütlerine sempatisini anlayabilmek, hakikaten zor…

İsveç ve Finlandiya, çoluk çocuk demeden insanları öldüren, yurtlarını terke zorlayan PKK/PYD/YPG ve vatandaşı oldukları ülkeye ihanet eden FETÖ'yü himaye konusunda anlamsız denebilecek kadar ısrarlı.

İki ülke de istikballeri açısından 'olmak ya da olmamak' meselesi olan NATO üyeliklerinin Türkiye'ye verdikleri sözleri tutmalarına bağlı olduğunun farkında. Ancak, hangi akla hizmet ettikleri belirsiz bazı yöneticilerinden hala çatlak sesler gelebiliyor.

Demokrasi ve bazı değerlerde zirvede bulundukları söylenen iki ülkeyi yönetenlerin, özellikle Türkiye ile ilgili empati yoksunu olmaları, ihtimal. Ancak iki ülkenin terör örgütlerini ve mensuplarını himaye edip, terörden canı yakan Türkiye'yi anlamazdan gelmelerinin daha derin sebepleri olmalı.

İsveç Parlamentosundaki dengeyi PKK lehine kullanan PKK'lı milletvekili Kakabahev'in atraksiyonları ve NATO zirvesi sonrası Finlandiya'da ülke vatandaşlarına saldıran PKK'lılar, işin bir yönü.

İsveç'i ve İsveçlileri zerre kadar umursamayıp, mensup olduğu örgüte sağlanacak kanunsuz desteği bu ülkenin varlığından önemli gören bir milletvekiline nasıl tahammül edecekleri, ciddi bir soru işareti.

NATO'ya girme çabalarından duydukları rahatsızlıkları sokakta Finlandiya vatandaşlarına saldırarak demokratça 'ifade eden' PKK/PYD'liler, besledikleri yılanın onları da sokacağının ispatı.

Bunlar ve başka bazı emareler, iki ülkenin ülkemizin terör problemine duyarsız kalmalarının bir tür bedel ödeme ile ilgili olup olmadığı sorusunu akla getiriyor.

Besledikleri yılanın kendilerini sokmasına nasıl mani olacakları, NATO sürecinin zorlu yönlerinden. İki ülkenin, Türkiye'nin de dahil olduğu başka ülkelerdeki huzursuzluklar pahasına elde ettikleri huzur ve istikrarı korumaları, zorlaşacak.

İsveç ve Finlandiya için kötü haber, NATO'ya üyelik süreçlerinin daha yeni başladığı ve netice alana kadar epey ter dökmeleri gerekeceği…

Cumhurbaşkanımızın liderliğinde kazandığımız diplomatik zaferi kirletmeye çalışan Kılıçdaroğlu ve Akşener'e kötü haber ise milletimizin olup bitenlerin farkında olduğu…