BEKİR HAZAR

Türkiye ekseni

ZE neden taşeronlarla saldırıyorlar?
Cevabı gayet basit. Türkiye, dünyanın en ücra köşelerine kadar gidiyor. Zengin-fakir ayırımı yapmaksızın tüm sömürülen ülkelere gerçekleri anlatıyor. "Gelin beraber hareket edelim" diyor. BM'nin artık bir oyuncak haline geldiğini haykırıyor. "Sorunlarınızı tüm dünyada duyurmaya, ortak hareketle çözüm bulmaya hazırız." çağrısı yapıyor.
"Sesiniz olalım, mazlumları birlikte koruyalım, tüm problemlerde tek yumruk olalım" diyor. Yani aslında sessiz sedasız YENİ bir Birleşmiş Milletler topluluğu oluşturuyor. Başkan Erdoğan'ın öncülüğünde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan yer yüzünde ayak basmadık yer bırakmıyor. İşte bu sessiz ve derinden girişim, mevcut çarpık, kanlı ve adaletsiz sistemi kuranları, çıldırtıyor. Ezilen halkların uğradığı tüm zulümlerde mazlumların sesi olan Türkiye, sürekli "Dünya beşten büyüktür" diye haykırdı. Bu çağrı çok sayıda devlette ve ezilen halkların gönüllerinde muazzam bir yer buldu. Ankara ile ortak hareket etmeye başlayan ülkeler kartopundan çığa dönüşüyor. Balkanlardan, Kafkaslara, Ortadoğu'dan, Afrika ve Asya'ya kadar akın akın, Türkiye Eksenine gelen ülkeler topluluğu, birilerinin zulüm tarlalarına ve ocağına ot tıkıyor. AB ülkesi Macaristan bile "Türkiye bizim güvenliğimizin garantörü" ilanını dünyaya yapıyor. Nerede kriz varsa, orada kurulan tüm masalarda Türkiye yer alıyor. Bu manzara, Batı'nın kandan beslenerek refahı yaşayan zalimlerini şizofrene çeviriyor.
CIA'ya raporlar yazan düşünce kuruluşları bile "Türkiye Erdoğan öncesi KÜÇÜK bir ülkeydi. Şimdi her yerde ve söz sahibi.
Oyun kuran Küresel bir GÜÇ. Artık Askeri gücünü de gösterebilen MERKEZ bir ülke konumunda üstelik" diye sayfalarca ağıtı hükümetlerine sunuyor.
Tabii iş bununla da bitmiyor. Türkiye artık savunma ve silah sanayiinde son dönemde devrim yaptı. Türkiye eksenine yönelen ve ortak harekete "Evet" diyen sayısız ülke ürettiğimiz silahları satın almak için sıraya girdi. Böylece Batı'ya bağımlı ve kukla olmaktan kurtulmak anlamını taşıyan bu görüntü birilerine kalp krizi geçirtiyor.
Onların cebine giden milyarlarca dolar, Türkiye'ye yönelince kahırlarından mide spazmları geçiriyorlar. Afrika'da, Asya'da çok sayıda ülke silah bağımlılığından dolayı teslim bayrağı çektiği Batı'ya şimdi "Defol.
Artık sana ihtiyacım yok" diyor. Batı basını Afrika ülkesinde Amerikan darbesini Türk SİHA'larının önlediğini bile manşetlerine taşıyor. Yeni Türkiye'nin küresel alanda artan gücünün durdurulmasını isteyenler ise belli. Bunlar Gazze'de onbinlerce kadınçocuk- bebek katliamını destekleyen kan emici zalimler güruhu. Dünyadaki kansömürü- zulüm sistemine başkaldıran ve en büyük tepkiyi veren tek ülke Türkiye.
Ankara'nın gür sesi, bugüne kadar korkuyla yaşayan ülkelere de hem cesaret verdi hem de "Zulme hayır" çığlıkları dünyanın her köşesinde sayemizde yankı bulmaya başladı.
Washington'da dün onbinlerce kişi "İsrail katliamlarına hayır" diye Beyaz Saray'a yürürken, göstericilerle yapılan röportajlarda ilk önce "Mazlumların sesi olan Türkiye'ye teşekkür ediyoruz" cümlesi vardı. Günlerdir burada "Amerikan dış politikası İsrail tarafından esir alınıp işgal edilmiş durumda" diye yazdık.
Washington'daki yürüyüşe katılan Demokrat Parti Senato Seçimleri adayı da verdiği röportajda "Amerika'yı, İsrail'in çıkarlarını korumak için ülkemizde kurulan AIPAC satın aldı. İsrail, kongreyi ve Washington işgalini sonlandırmadan zulüm bitmez" diyordu.
Dünyanın en SÜPER AHMAK ülkesi haline gelen İsrail işgali atındaki ABD, şu anda da terörist PKK'nın da komutanı. Türkiye'nin çığ gibi büyüyen KÜRESEL GÜCÜ'nü durdurmak için bu taşeronun patronu olduklarını artık açık açık söylüyorlar. Eski Türkiye'yi inşa etmek için tam 20 yıldır deli danalar gibi ter döküyorlar.
Ancak bir türlü başaramadıkları için gözlerini kan bürüyor. Komutanlık yaptıkları kuklaları sahaya sürüyorlar. Şehitlerimize saldıranlar İsrail işgali altındaki ABD'dir.
İçimizdeki saftiriklerden bazıları da "Batının, yani kazananın yanında yer almalıyız.
Yoksa terörle tabii ki saldıracaklar" mealinde açıklamalar yapıyorlar. Terörist PKK yeni kurulmadı ki? Amerikan elçilerinin kapı tekmeleyerek bakanlar kurulu toplantımızı basıp hesap sorduğu günlerde de PKK vardı.
Avrupa Başkentlerinin tamamı, Amerikan mandasına döndüğümüz 90'larda da PKK ofisleri ile donatılmıştı. ABD ve Avrupa'nın kıçını yaladığımız Eski Türkiye zamanında bu alçak teröristleri kullanıp en şiddetli şekilde saldırmıyorlar mıydı bize? İçimizdeki bu zavallılara da "Allah akıl versin" diyorum.
Başkan Erdoğan önceki gün Türkiye'nin asıl eksenini bulduğunu söyledi. "Bu Türkiye Ekseni'dir" dedi. Bu gerçeğe Batı'nın köpekleri kuduruyor. Kuduz enikleriyle saldırıyorlar. Ve kudurmaya devam edecekler.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.