BEKİR HAZAR

Süper ahmak 2

AMERİKA'DA garip olaylar oluyor. İsrail'e bağımlı, köleleşmiş dış politikası ve desteği yüzünden dünyada yalnızlaşırken, içeride de tüm zamanların en ağır bedelini ödüyor. Artık "Neden dış politikamız İsrail'in işgali altında" sorusu sorgulanıyor. İsrail'e uşaklık, ABD'yi uzun vadede bedel ödemeye doğru hızla itiyor.
Gelin bu garip olaylardan birine gidelim.
Harvard Üniversitesi'nde tam 34 öğrenci derneği bir araya geldi. Ortak açıklama yaparak "Filistin'de yıllardır devam eden işgalin ardından ortaya çıkan tüm şiddet olaylarından tamamen İsrail rejimini sorumlu tutuyoruz" şeklinde suçlamada bulundu. Bakın 34 öğrenci derneğinin yaptığı açıklama gayet net ve açık. Bunda tek bir Yahudi karşıtlığı yok. Bir devlet terörünün dünyaya ilanı var. Benzer açıklamalar başka üniversitelerden de gelince panik ve sonrasında ahmaklık yarışı hızlandı. Beyaz Saray yetkilileri ve çok sayıda Kongre üyesi, Harvard Üniversitesi, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) ve Pensilvanya Üniversitesi rektörlerini toplantıya çağırdı. Temsilciler Meclisi'nde düzenlenen oturumda, kampüslerinde Yahudi karşıtlığıyla yeterince mücadele etmedikleri gerekçesiyle kongre üyeleri rektörleri ağır eleştirilerle linç etmeye kalktı. Çünkü onlar için İsrail'i eleştirmek Yahudi karşıtlığıydı. Rektörler önce kongre üyeleri ile şiddetli bir tartışma içine girdiler.
Kimi de özür dileyerek Yahudi karşıtlığını yeterince lanetleyemediği için özür dilemek zorunda bırakıldı. İşin en ilginç yanı Harvard Üniversitesi'nde İsrail'i suçlayan 34 dernek içinde Yahudi olanlar da vardı. "Özgürlük İçin Harvard Yahudileri" ve "Afro- Amerikan Direniş Örgütü" gibi Musevi ve siyahi öğrencileri bir araya getiren gruplar da İsrail'i suçlayan o açıklamaya imza atıyordu.
Yani Harvard'daki Yahudi öğrencileri bile "Yahudi karşıtı" olmakla suçlayacak kadar ahmaklaşan bir Amerikan yönetimi ve kongre üyeleri vardı ortada. Durum hem komik hem de zevzekliğin dik alasıydı. Bu derece geri zekalı duruma düşmelerinin nedenini en basit olarak Pensilvanya Üniversitesi'nin bağışçılarından Ross Stevens'ın girişimi anlatıyordu bizlere. Ross Stevenson üniversiteye gönderdiği mektupta, Rektör Liz Magill'in yerine başka bir rektör getirilmediği takdirde, "Kampüsteki Yahudi karşıtlığı" nedeniyle 100 milyon dolarlık bağışını geri çekeceğini söylüyordu. Bingo... İşte bu ABD'nin içinde bulunduğu durumu anlatan en küçük örneklerden biriydi. Amerika demek "PARAYLA SATIN ALINANLAR" ülkesi demekti. Okullardan tutun kongre üyelerine kadar herkes bağış topluyordu. Ülkenin en zenginleri İsrail'i kuran, ölümüne destekleyen aileler ve şirketlerdi. Üstelik ABD'nin tam 35 trilyon dolar borcu vardı. Beyaz Saray'daki koltuğa seçilen her başkan, borç batağındaki ülkeyi yönetmek için avuç açmak, İsrail'i kuran 8 ailenin sahibi olduğu Merkez Bankası'ndan trilyonlarca dolar borç almak zorundaydı. İstemeye gittiklerinde, o zengin ailelerin ilk sorusu "İsrail için ne yapacaksın"dı. Hatta bu sualler seçilmeden önce, İsrail destekçisi zenginlerin evlerinde diz çökmeyle başlıyor, "Başkan olursam İsrail için sonuna kadar kendimi her şeyimle adayacağım"a kadar giden yeminlerle devam ediyor ve yalvararak destek isteniyordu.
Türkiye'nin dış borcunun 460 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Bunun yüzde 80'ine yakını özel sektörün aldığı krediler nedeniyle var olan borcu. Devletin oranı çok az. Buna rağmen bizde muhalefet ve bazı dünyadan bihaberler "Battık" edebiyatı yapıyor.
"Hayran olduğunuz ve medet umduğunuz, darbelerini desteklediğiniz Amerika'nın borcu 35 trilyon dolar leyn" diyesi geliyor insanın. Paçayı tamamen İsrail'i kuran ailelere kaptıran ABD'nin yavşak kadar cücük bir İsrail'e teslim olup, uşaklık etmesi, onun bu muazzam borç ve bebek-çocuk katliamlarına ortak olmasıyla birlikte YOK OLUŞU hızlandırıyor. Bu nedenle sık sık "Süper Ahmak, Hem batacak, hem de parçalara ayrılacak." diye boşuna yazmıyoruz.
Biden yönetimi alel acele milyonlarca dolarlık tank mermisinin İsrail'e gönderilmesini onayladı.
Beyazsaray'ın resmi yayın organına konuşan bir yetkili, "Söz konusu mermi satışının ABD'nin, İsrail'in güvenliğine olan BAĞLILIĞINI gösteriyor" dedi. 35 trilyon dolara satın alınan bu BAĞLILIK, ABD'yi olduğu kadar çocuk katili soykırımcı İsrail'i de bitirecek.
ABD artık içeriden de kaynıyor. Harvard'da İsrail'e bayrak açan o çocuklar yarın ülke yönetimine talip olacak. Daha Gazze katliamları başlamadan aylar önce okulda "Antisemitizm komitesi" kurmasına rağmen "Yahudi karşıtı" olmakla suçlanan Üniversite rektörü dün istifa ettirilse de ABD "İsrail'e uşak olmaktan yok oluşa tırmanmayı" asla durduramayacak.
Çünkü ABD artık bu İsrail katliamlarına hizmet nedeniyle bölünüyor.
Senatör Sanders bile "Nettanyahu hükümetinin yaptığı ahlak dışıdır, uluslararası hukuku ihlal etmektedir ve ABD bu eylemlerin suç ortağı olmamalıdır." çağrısı yaptı. ABD'de artık kendi ülkesini bile çocuk-bebek-kadın katliamlarının suç ortağı olduğunu söyleyen senatörler var.
Kartopu çığa dönüşüyor. Onun altında kalacaklar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.