BEKİR HAZAR

İsrail’e paspas olanlar

AMERİKA'NIN Teksas eyaletinde Evanjelist Hristiyan Mega Kilisesi kurucusu John Hagee bir vaaz verdi. Bu vaaza katılan isimler sıradan kişiler değildi.
Amerikan kongre üyeleri Ted Cruz, Tom Cotton, Tom Emmer, İsrail'in BM büyükelçisi Gilad Erdan oradaydı. Hatta bir dönem CIA Başkanlığı ve Amerika Dışişleri Bakanlığı görevini yürüten Pompeo bile bu vaazda en ön saftaydı. Bir Hristiyan ayinine gelen isimleri anlayabilirdik. Misafirler dindar Hıristiyan olabilirdi. Ancak İsrail'in BM büyükelçisinin orada ne işi vardı. Bunun cevabı vaazın içeriğinde veriliyordu. Evanjelist papaz Hagee misafirlerinin gözünün içine bakarak şunları söylüyordu; "İsrail, Tanrı'nın seçilmiş topluluğudur. Kıyamete yakın Tanrı, ne Washington'a, ne Berlin'e inecek.
Tanrı Kudüs'e inecek. İsrail'e ne yaparsanız Tanrı da size onu yapacak. İsrail'e yardımı keserseniz Tanrı da Amerika'ya yardımı kesecek." Hristiyanlık yüzyıllar önce yayılmaya başladığında Yahudiler bunu önlemek için birbirinden farklı 100 İncil yazarak bozmak için harekete geçmişti. O yazılan bozuk İncillerden bugüne gelindiğinde Hıristiyanlar artık bir insanın Tanrı olduğuna inanıyordu.
Hz. İsa Aleyhisselam'a, bir yaratılmışa "Tanrı" diyebilecek bir akıl tutulmasına giriyordu.
Katolikler Hıristiyan dünyasına egemen olduğunda, parayla oynayan banker ve tefeci Yahudiler gücü ellerinde tutuyordu. Bir sıkıntıları vardı. Katolikler "Faiz haram" diyordu. Yahudiler İngiltere'yi finans ve faiz merkezi yapmak istiyordu. Ancak Katolik baskı canlarını sıkıyordu. Bu defa oturdular yeni bir mezhebin kitabın yazdılar. O "Faize helal" diyen Protestanlıktı. Böylece Londra finans merkezinin yolu, insan eliyle kuralları oluşturulan yeni Hıristiyan mezhebi ile açılıyordu. Hıristiyanlıkta mezhepleri çıkarları doğrultusunda dizayn eden Yahudiler için bir de sığınılacak bir liman ve koruma lazımdı.
Gelecekte bankerlerin ve dünyanın en zengin ailelerinin kuracağı İsrail'e kalkan olacak yeni bir Hıristiyan mezhebe ihtiyaçları vardı.
Koruma merkezi olarak ABD'yi seçtiler. Orada da Evanjelizm adı altında yeni bir Hıristiyanlık mezhebinin doktrinlerini yazdılar. Hızla bu inancı yaydılar. Başlangıçta "Protestanlığın içindeyiz" demelerine rağmen, bundan saptılar. Tıpkı bugün İngilizlerin kurduğu Vehabilerin "Sünniyiz" deyip bambaşka yollara sapmaları gibi. Yeni mezhep Evanjelizm ABD'de hızla yayıldı ve 1 numaraya yerleşti.
80 milyonla 132 milyon arasında üyesi olduğu söyleniyor. Amerikan seçimlerinde artık en önemli etkendi. Yahudileri sevmeyen diğer kilise mensuplarına Siyonizm ve Yahudilerin desteklenmesi gerektiğini anlatmayı görev edinen bir mezhep doğurdular. "Tanrı cennetin krallığını Hıristiyanlara verdi. Ancak buna ulaşabilmek için dünyada Yahudilere hizmetçi hatta paspas olmamız lazım. Çünkü Tanrı dünyadaki krallığı da Yahudilere verdi. Bize de cennetin krallığına ulaşmak istiyorsanız dünyadaki kralın yani Yahudilerin emrinde olun şartını koştu" şeklinde inanca sahip milyonlarca Hıristiyan vardı artık.
Amerika'daki Yahudi lobisinin büyük desteğiyle, ülkede her yere sızdılar. Paralel bir devlet haline getirildiler. "Güçlünün yani para kimdeyse onun yanında oluruz" mantığıyla bir asalaklar ordusu haline geldiler. Şu anda ABD Başkanı Biden da Hıristiyan olmasına rağmen "Ben Siyonistim. Bunun için illa Yahudi olmaya gerek yok" demesi, siyasette yükselmesi ve bugün çocuk katliamlarına, savaş suçlarına ortak olacak gözü dönmüşlüğe kapılmasında hep Yahudi eliyle yazılmış Evanjelizm etkileri vardır. Bugün yeryüzünün tanıklık ettiği barbarlık, insanlık dışı savaş suçu işlenmesinde ve bu caniliğe kalkan oluşturulmasında, bu nakış gibi dokunarak oluşturulan Haçlı-Siyonist ittifakı vardır. ABD dahil tüm Batı'da Hıristiyanlar Başkanlık koltuğuna oturuyor ancak İsrail'e hizmeti tamamı borç biliyordu. Çünkü sistem hem inançlar üzerinden hem de PARANIN gücü aşkına böyle işliyordu. Kim devletin başına geçerse İsrail'i kuran ailelerin bankalarından borç alıyor, ülkeyi ancak böyle yönetebiliyordu.
Hiç kimse ana borcu ödeyemiyor, sadece faizlerini ödeyerek idare edince borçlar dağ oluyor, İsrail'i kuran ailelere tamamı her geçen gün daha da gebe kalıyordu. Bugün sadece ABD'nin bu ailelerin bankalarına borçları 35 trilyon doları geçiyordu. Hepsi ruhları ile birlikte satın alınmış, çocukları öldüren bir terörist devletin hizmetçisi ve paspası haline getirilmişti. O yüzden Başkan Erdoğan'ın "İsrail katliamlarının ardında Batı var. Çünkü onların borçları var. Bizim yok" demesi çok anlamlıdır. Ruhlarını şeytana satan paraya tapanlarla, ilahi adalete inananlar hiç bir olur mu? O aşağılık Batı bugün çocuk katliamlarını alkışlayacak hale getirilmişse tek nedeni satın alınmaları. O çocukların çığlıkları artık 7 kat göklerde... Belalarını bulacaklar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.