BEKİR HAZAR

1987’de 2020’li yıllar

RAHMETLİ Mustafa Necati Özfatura uzakları keşfeden derin bir kalemdi.
Vatanını seven, öngörüleri ile bugünlere ışık tutan usta bir yazardı. 1987'de bir yazı kaleme aldı. Yani 35 yıl önce bugünün Türkiye'sinin nasıl olacağını satırlara döktü. "Fesat çemberi" başlığı ile bakın o muhteşem öngörülerinde nelere dokundu. Haydi gelin hep birlikte göz atalım; "Türkiye yakın bir gelecekte, en geç 2020'de şayet bir savaşa sürüklenmez ve 12 Eylül 1980 öncesi bölücü terör olayları olmazsa dünyanın en güçlü 5 ülkesinden biri olacaktır. Hatta Avrupa'nın hem nüfus hem de ekonomik açıdan en güçlü ülkesi olacağımız konusunda da dünya strateji, dış politika ve ekonomi uzmanlarının raporları mevcuttur." Bu raporlar Amerikan, İngiliz ve tüm batı istihbaratlarına ve oradan ülkeleri yönetenlere taşındı. O yüzden içeriden adamlar satın alıp devşirdiler. O yüzden uçaklarla Meclis'imizi bombalattılar, darbe girişiminde bulunup, ülkemizi parçalara ayırmaya kalktılar. O yüzden etrafımızda hep savaş çıkardılar.
Sınırlarımızın her yerinde gerilimi sürekli tırmandırdılar. Suriye'deki kaosun faturasını Türkiye'ye çıkardılar. Teröre 40 yılda trilyon dolara yakın para harcamamıza neden oldular. Bize bunları yaşatmasalardı şimdi geldiğimiz noktanın ne olacağını bir düşünün... Adamların kitabında "Türkler güçlenirse mutlaka müdahale edilip sopa indirmeli" yazıyordu. Mustafa Necati Özfatura tam 35 yıl önce "Güçlü bir Türkiye yalnız Anadolu'ya değil, bütün Ortadoğu, Akdeniz, Balkanlar hatta İslam dünyasında barış ve refaha vesile olacaktır. Süper ve emperyalist güçlerin, Ortadoğu ve İslam dünyasını sömürü ve birbirleriyle boğuşturma (Parçala ve yut, böl ve yönet) politikaları iflas edecektir.
AB, ABD ve Rusya Ortadoğu'da istedikleri gibi at oynatamayacaklardır. Süper ve emperyalist güçlerin bölücü terör faaliyetleri kendi aleyhlerine dönecektir" diyordu.
Nitekim bugün baktığımızda, Rusya dehşetini yaşayan komşuları Finlandiya ve İsveç PKK terör örgütüne kucak açmalarının bedelini ödeyecek duruma gelmiştir. Can havliyle NATO kalkanına sığınma feryatları Türkiye'nin onayına kalmıştır. Terör örgütü, bu iki ülkeyi Rusya işgali ve tehdidi ile karşı karşıya bırakmıştır. Dönelim ustanın 35 yıl önceki yazısına; "Papandreu'nun Ege'nin yüzde 97'sini ele geçirme macerası ile Türk- Yunan savaşı için senaryolar hazırlanmıştır.
Türkiye çok dikkatli, sabırlı ve soğukkanlı davranmak ve hissi davranmamak zorundadır.
Ortadoğu ve Afrika'da bazı pazarlarını Türkiye'ye kaptıran AB ülkeleri, Türk-Yunan savaşı ile bu iki ülkenin yıpranmasını gizli olarak istemektedirler. ABD'ye gelince... 27 Mart 1987 Ege krizinde Türk-Yunan savaşını önlemede bir gayret göstermiştir. Fakat bu gayreti NATO'yu düşündüğü için değil, Yunanistan'ın hezimete uğramaması içindir.
ABD uzun vadede Yunanistan'ın yenileceğini bilmektedir. Fakat Arap-İsrail savaşında, İsrail'im 1956'daki "6 gün" savaşında olduğu gibi Yunanistan'ın Türkiye'ye bir saldırı ile darbe vurmasından yanadır. Asıl hedef Türk savunmasını zaafa uğratarak, Yunanistan'ın saldırısı için Askeri dengeyi Atina lehine çevirmektir. ABD'ye asla güvenilmemeli ve Türk savunması başka kaynaklarla da takviye edilmelidir." Evet 35 yıl önce ve bugün daha fazlası... Ege adalarının Yunanistan tarafından Lozan'a aykırı olmasına rağmen silahlandırılmasına, ülkenin her karışının ABD üsleri ile donatılmasına bugün de şaşırdık mı?
21. Asır başında Türkiye'nin dünyada en başta yer alan Turizm merkezlerinden biri olacağı vurgulanan ve 1987'de kaleme alınan yazı bakın nasıl devam ediyor. "Güçlü bir Türkiye ayrıca Avrupa'da İslamiyet'in yayılmasında manevi bir faktör olurken, Rusya'da hızla çoğalan Türk ve Müslüman nüfusun güçlü bir Türkiye ile daha tehlikeli hale geleceği endişesi yaygındır. Halihazırda NATO'nun 2. Büyük gücüyüz. 21. Asrın başlarında Türk savunma sanayii ile Türkiye Ortadoğu'nun silah fabrikası olacaktır. Ve batılı uzmanlara göre 2020 yılında Ortadoğu ve Afrika ülkelerinin yüzde 70 savunma silah ve malzemesini Türkiye temin edecektir." Mustafa Necati Özfatura bu satırları 35 yıl önce yazarken CHP'den "SİHA üreten Bayraktar'ı yargılayacağız" diyenlerin de çıkacağını biliyordu. O yüzden taa o zamanlarda finalde şöyle uyarıyordu; "Türkiye'nin güçlenmesini önlemek isteyenler dışında kuşatmaya ve içeride pek çok gailelerle istikrarı bozmak peşindedirler. Düşmanlarımızın oyununu karşı oyunlarla bozalım, düşmanların oyununa gelmeyelim." Rabbim Mustafa Necati abimizin mekanını cennet eylesin.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.