Pitbull

Robert Dole Amerika'nın ünlü senatörlerinden biriydi.
Cumhuriyetçiler'in başkan adayıydı, Clinton'a karşı yarışta kaybetti. "Siyasi Nükteler" adı altında Amerikalı meşhur politikacıların hatıraları ile süslenmiş ilginç bir kitap yazdı. Bu kitaptaki en çarpıcı nüktelerden biri de eski başkan yardımcılarından birine aitti.
ABD Başkan yardımcısı Washington'a seçilerek gelen senatör ve milletvekillerine şu önemli tavsiye ila bakın nasıl çağrıda bulunuyordu:
"Washington'a asla KÖPEKSİZ gelmeyin. Çünkü bu dünya başkentinde asla Köpekten başka dost bulamazsınız." Güç savaşlarının, çıkar ilişkilerine döndüğü, herkesin zaman zaman kaos ortamında birbirini yiyor görünüp, söz ülke çıkarlarına gelince ne yapıp edip uzlaştığı Washington'dan bahsediyoruz. Robert Dole "Köpeğiniz varsa buraya gelin" diyor.
"Sadakat ve bağlılık bekliyorsanız sadece köpeklere başvuracaksınız" diye ekliyor... İngilizler, Robert'in bahsettiği bağlılık ve sadakat gösterisini yıllarca kullanan ve ekol olan öncelikli ülkedir. Güney Afrika madenlerinin sömürülmesinde isteklilerdi...
Karşılarına Hollanda çıktı daha Güney Afrika adı konulmadan önce o elmas ülkesinde.
Dünya o dönemde yıllarca G.Afrika'da İngiliz- Hollanda savaşını konuştu. Ancak sahada, savaş meydanında ölenler sadık köpeğe dönen yerlilerdi. İngiliz hayranı yerliler ve Hintliler bir tarafta, Hollanda hayranı yerliler diğer tarafta yıllarca savaştılar. İngiliz ve Hollanda aşkına sadakat göstererek ölüme gittiler. Yunanistan da sürekli Türkiye'ye karşı kullanılmadı mı? Çanakkale'de bize İngiliz adına mermi sıkarken ölenlerin çoğu da Anzak ve Hintli değil miydi? Bugün İngiliz modeli sadık köpekler sistemini artık Amerika kullanıyor. Mesela "DEAŞ'ı Obama kurdu" diyen ABD Başkanı Trump.
Ama o sadık DEAŞ Kobaniye saldırdığında, PKK ve HDP de Türkiye'de saldırdı. DEAŞ, PKK'lıları boğazladı Suriye'de ve hatta kesti.
PKK da DEAŞ'lı öldürdü. DEAŞ'ı pitbulla benzetiyorlar... Malum pitbull yabancıyı boğazlar ama zaman zaman sahibini de ısırır. PKK ağzından salyalar akan sokak köpeğine benziyor. Ama ne olursa olsun ikisi de Amerika'ya bizlerin anlayamayacağı kadar sadık ve bağlı... ABD bayrağı altında yaşıyor bugün PKK. Havlayabiliyorsa bunu Washington'a borçlu. Kobani'de PKK boğazlayan Pitbull DEAŞ ile, Rakka'da DEAŞ'lı ısırmaya hazırlanan PKK önceki gün CIA tarafından Suriye'de masaya oturtuldu.
Eee sahipler "Otur" diyorsa eğitilmiş köpekler hemen oturur. Rusya da buna fena sinirlenmiş, tasma takmaya çalıştığı PKK ile görüştürülen DEAŞlılara dönüşte füze gönderip 120'sini halletmiş. Ölenler hep havlayarak sahipleri adına ölüyor. Mesela Karzai diye bir adam vardı... Dün bombaların da partladığı ve 80 kişinin öldüğü, Türk Büyükelçiliği'nin de hasar gördüğü Afganistan'da yakın geçmişte Devlet Başkanı'ydı. O Karzai, Afganistan'da terör faaliyeti yürüten DEAŞ üyelerinin hepsinin yurtdışından bazı hedefler için getirildiğini ve terör örgütünün ABD tarafından desteklendiğini söylüyor. "ABD Afganistan'da terör faaliyetlerinin bitmesini istemiyor, buradan bölge ülkelerine terör ihracatı yapmak istiyor" diyor... Peki DEAŞ'ın ABD köpeği olduğunu söyleyen Karzai kim? Gelin bir de ona bakalım... Dış köpekler konusunda ihtisas sahibi, sömürgeciliğin kitabını yazan İngiltere'nin Uzakdoğu'da yıllarca büyükelçisi olarak görev yapan Craig John Murray bakın ne diyor; "ABD Başkanlarından Bush'un yöneticilerinden biri Amerikan UNOCAL petrol şirketinin yönetim kurulundaydı. Bush destekli UNOCAL, Özbekistan'dan başlayıp, Kazakistan ve Afganistan'a varıp Hint Okyanusu'na kadar boru hattı inşa ettirdi. Bush'un yöneticisi tarafından UNOCAL'a danışman olarak atanan Karzai, daha sonra Afganistan Devlet Başkanı yapıldı. Boru hattının güvenliği için..." "Afganistan'da DEAŞ'ı Amerika destekliyor" diyorsa işte bu Karzai'ye yüzde yüz inanırım. Çünkü Karzai'yi destekleyen de Amerika... Amerika'nın bir numaralı adamı yalan mı söyleyecek? Ne olursa olsun, sonunda hep karlı çıkan Amerika oluyor...
Bizde kırmızı fularlı kızcağız vardı Gezi'de, övgüler yağdırıldı, hatta canlı yayınlara sürülüp alkışlandı, öpüldü. Sonra PKK'lı olduğu ortaya çıktı. Hatta terörist lider Karayılan ile fotoğrafları bile servis edildi. Şimdi Amerika'nın kurduğu DEAŞ'ı halletmek için, Amerikan bayrağı altında Rakka yollarında öldürülmüş. Önlerine kemik konanlar işte böyle telef oluyor maalesef.