BEKİR HAZAR

Futbolcu

Trump ve Erdoğan kişilik olarak birbirlerine çok benziyorlar. Her ikisi de çok güçlüler, dışa dönükler. Sporla tarif etmek gerekirse; Erdoğan Kasımpaşalı futbolcu, Trump ise boksör gibi.
Boksör Trump, Erdoğan gibi futbol oynamıyor. Futbol uzun devreleri olan bir spor... Boksta ise kısa rauntlar vardır, sert yumruklar atarsınız. Biri size yumruk yapıştırdığında, yumrukla karşılık verirsiniz. Her ikisinin de savaşcı yönü var.
Erdoğan tam 14 yıldır devam eden bir güce sahip. Trump ise sadece 150 gündür koltukta. Biri tecrübeli, diğeri tecrübesiz... Dünyanın en önemli ülkelerinden biriyle, dünyanın en güçlü ülkesi bir araya geldiğinde ne olacak? Her ikisi de savaşçı liderlerle yönetiliyor. Yukarıda yer verdiğimiz sözlerin tamamı Washington'un Türkiye uzmanı Joshua Walker'e ait.
Erdoğan'ın Trump'ı ziyaretinden bir gün önce "Amerika'nın Sesi"ne yaptı bu açıklamaları. Joshua, bizde hala birilerinin göremediği konunun altını çiziyor, Türkiye'yi dünyanın EN ÖNEMLİ ülkelerinden biri olarak konumlandırıyor. Bizde hala birileri yıllardır olduğu gibi içeride kısır tartışmaların içinde kalırken, Joshua "Erdoğan dışa dönük" diyor. 30 yılımız bu ülkede sadece "Türban tartışmaları"nın içinde kalıp, dışarıya kafasını çıkaramayan liderlerle geçti. Dile kolay, tam 30 yıl... Maalesef hala bu ülkede dışa bağımlı, dışarıdan kontrol edilen ve dışarısı hakkında hiçbir bilgisi, mücadelesi, projesi olmayan liderler mevcut. Ve dahası 100 yıldır bu ülke "Aman Avrupa'yı, Amerika'yı, Batı'yı kızdırmayalım" diyen ve okullarımızda dağıtılan dış yardım süt tozuna kadar karışan BATI'ya "Emredersiniz" çeken GÜÇSÜZ liderlerle yönetildi. CIA masalarında belirlenen DARBELER sonrası Başbakan olacağından haberi bile olmayan milletvekilleri ile "LİDER" olarak tanıştırıldık. Elçiliklerde belirlenip, bir gecede "LİDER" olarak karşımıza çıkarılan zayıflar tarafından yönetildik. Aydınlar, yazarlar, siyasiler, enteller, danteller "Yahu bu lider bir gecede nasıl ortaya çıktı?" diye sormadı. Üstelik hiç tanımadıklarına sonuna kadar destek verdiler. Neyse biz tekrar dönelim Joshua'ya...
Türkiye uzmanı Joshua hem Trump'ı, hem de Erdoğan'ı birbirine benzetiyor ve "İkisi de GÜÇLÜ ve SAVAŞÇI" diyor.
Bugün dünyada en büyük saldırı ve eleştiri bombardımanı "Trump-Erdoğan-Putin" üçlüsüne yapılıyor. Peki ama neden? Tüm dünya bu üç liderin adını ezberledi. Nijerya, Hollanda, Belçika veya Tanganika liderini bilen, tanıyan yok. Niçin? Bu soruların cevabı Joshua'nın "Güçlü ve savaşçı, dışa dönük lider" tanımlamasında yatıyor.
Bugün küresel güçlerin yerinden indirmek istediklerinin başında Putin geliyor. Erdoğan defalarca indirilmek istendi. Ancak Joshua'nın deyimiyle futbolcuydu, uzun süreli bir sporun kaptanıydı ve savaşçıydı. 15 Temmuz'da bile savaş uçakları ile bombalayarak indiremediler.
Trump'a gelince 150 günlük liderdi ve Joshua'ya göre boksördü. İyi yumruk atardı.
Ancak bugünlerde sürekli yumruk yiyordu ama ayaktaydı. En son kendisine sert kroşe vuran FBI başkanı Comey'i aparkart ile yere indirip ringten kovmuştu. Şimdi Amerika bu sert geçen yumruk düellosuna kilitlendi.
FBI Başkanı Comey'in elinde tutanaklar olduğunu öne süren küresel güçlerin tetikçisi siyasetçiler ve medya "Trump bitti" diye bağırıyor. Kovulan FBI Başkanını kongreye ifadeye çağırıyor, "Trump'ın darbe yoluyla Comey tarafından indirileceği" hayaliyle yaşıyor. Michael Flynn Trump'ın ulusal güvenlik danışmanıydı ve "Rusya bağlantıları var" denip linç edilerek daha göreve başlamadan uzaklaştırıldı.
Flynn aynı zamanda da Türkiye dostuydu.
Trump da "Rusya-Flynn ilişkisine ait FBI soruşturmasını engelliyor. Bunun için FBI Başkanını kovdu." suçlaması ile tahtından indirilmek isteniyordu. Küresel baronların tetikçisi New York Times önceki gün "Ringte son gülen umarsızca kovulan FBI eski Başkanı Comey olacak." diyor, BBC'den "Trump'a ölümcül Comey yumruğu inmek üzere" yorumu geliyordu. Senatör Angus King gibi isimler de "Trump görevinden azledilecek" diye bağırıyordu. Evet yeryüzü ringlerinde yumruklar, yeşil sahalarda tekmeler konuşuyor. Ancak GÜÇLÜ ve SAVAŞÇI olanların ayakta kalabileceği kora kor bir mücadele devam ediyor. Hep düşünüyorum... Ya Erdoğan değil de Kemal Bey veya Meral hanım ya da saz çalanlar olsaydı sahada... Nerede ne halde olurduk acaba? Cevabını da siz verin. Zorluyorum kendimi ama... Benim aklıma nedense hep 8-0'lık mağlubiyetler geliyor!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.