17 Ağustos depreminin 26'ıncı yılı! Şehitler dualarla anıldı
Takvimler 17 Ağustos 1999’u gösterdiğinde, Türkiye unutulmaz bir felaketle sarsılmıştı. O gece yaşanan 7.4 büyüklüğündeki deprem, binlerce hayatı kararttı; meclis araştırmalarına göre 18 binden fazla vatandaşımız hayatını kaybetti. Her yıl olduğu gibi, bu yıl da depremi yaşayanlar, yakınlarını kaybeden aileler ve tüm Türkiye, sessiz bir hüzünle Gölcük’te anma programına katıldı.
17 Ağustos 1999'da Türkiye, unutulmaz bir felaketle sarsıldı. Gölcük merkezli depremde 18 binden fazla vatandaşımız hayatını kaybetti. Depremi yaşayanlar ve yakınlarını kaybeden aileler, her yıl olduğu gibi bu yıl da sessiz bir hüzünle anma programına katıldı.
TBM BAŞKANI KURTULMUŞ DA ANDI
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde hayatını kaybedenleri rahmetle anarak, "Geride kalan ailelerinin acısını yürekten paylaşıyorum. Rabbim, ülkemizi ve milletimizi her türlü felaketten korusun, bir daha böyle acılar yaşatmasın." ifadesini kullandı.
TBMM Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Kurtulmuş, Marmara Depremi'nin 26'ncı yılına ilişkin, şunları kaydetti:
"17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin acısı, aradan geçen onca yıla rağmen yüreklerimizde hala taptaze. O kara günde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle anıyor, geride kalan ailelerinin acısını yürekten paylaşıyorum. Rabbim, ülkemizi ve milletimizi her türlü felaketten korusun, bir daha böyle acılar yaşatmasın."
BAŞKAN ERDOĞAN'DAN MESAJ
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 17 Ağustos 1999'da meydana gelen Marmara Depremi'nde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına bir kez daha başsağlığı diledi.
Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti:
"26 yıl önce, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde vefat eden vatandaşlarımızın acısını bugün halen yüreğimizde hissediyoruz. Bu büyük acının yıl dönümünde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet niyaz ediyor, ailelerine ve yakınlarına bir kez daha başsağlığı diliyorum."
KOCAELİ’DE 17 AĞUSTOS DEPREMİ’NİN “SESİ” OLUŞTURULDU
17 Ağustos 1999’da meydana gelen ve 45 saniye süren 7.4 büyüklüğündeki Marmara Depremi, Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü Araştırma Görevlisi Dr. Hamdullah Livaoğlu tarafından sese dönüştürüldü. Livaoğlu, çalışmanın amacını “Toplumsal hafızayı canlı tutmak” sözleriyle açıkladı.
Marmara’yı derinden sarsan ve 17 bin 480 kişinin hayatını kaybetmesine, 43 bin 953 kişinin yaralanmasına yol açan depremin titreşim frekansları özel bir yöntemle işitilebilir hale getirildi.
Dr. Livaoğlu, çalışmasına ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Dijitalleşmenin hızla arttığı milenyum çağına girerken Türkiye, 17 Ağustos 1999’da büyük bir yıkımla sarsıldı. Yüzyılın en büyük felaketlerinden biri olan Marmara Depremi, ülkemize acı dersler verdi. Bugün ise sismoloji ve deprem mühendisliği alanında daha ileri adımlar atılıyor. Bu projeyle 26 yıl önce yaşanan o yıkıcı depremin titreşimlerini ses formuna dönüştürdük. Depremin sesi olmaz; frekansları işitilebilir hale getirilir. Bu, sismik dalgaların yeryüzüne ulaşmasının farklı bir biçimde tezahürüdür.”
Çalışma, hem bilimsel bir araştırma hem de 17 Ağustos felaketini unutturmamak için sembolik bir adım olarak değerlendiriliyor.
DEPREMDE HAYATINI KAYBEDENLER SAKARYA’DA ANILDI
17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin 26'ncı yılı dolayısıyla Sakarya'da gerçekleşen programda eller semaya açılarak, hayatlarını kaybeden vatandaşlar anıldı. Depreme ilişkin gösterilen kısa filmde bazı vatandaşlar gözyaşlarına hakim olamadı.
17 Ağustos 1999 Marmara Depremi anma programı Sakarya Demokrasi Meydanı'nda gerçekleştirildi. Deprem şehitleri için saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan program, Kur'an-ı Kerim tilaveti, ilahi ve kasidelerin okunması ile devam etti. Depremin ardından kaydedilen görüntülerden hazırlanan kısa film ile vatandaşlara o gece yeniden hatırlatıldı. Duygusal anların yaşandığı gösterimde birçok kişi gözyaşlarına hakim olamadı.
"HAZIRLIKLI VE TEDBİRLİ OLMAK ZORUNDAYIZ"
Anma programında konuşan Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, "Unutmadık, unutturmayacağız. 17 Ağustos 1999 depremi bölgemizde ve ilimizde on binlerce canımızı aldı. Yüzbinlerce kişi yaralandı ve milyonlarca insanımızı evlerinden etti. Başka hayallerle sabaha uyanmayı beklerken, beklemediğimiz bir felaket ile karşı karşıya kaldık. Ve bugün 26 yıl geçti. Bir kısmımız geçmişi hatırladıkça, o günü hatırladıkça kaybettiğimiz canların hüznünü, yaralılarımızın o günkü acılarını ve insanımızın korku, endişe ve kaybolan psikolojisini hatırlıyoruz. Hep ifade ettiğimiz gibi deprem, afetler öldürmez. Eğer biz geleceğe emin adımlarla yürümek, sağlam ve güvenli ortamlarda yaşamak istiyorsak tedbir almalıyız. Yaşadığımız bölgenin hem zemini hem de bina yapısını hem de doğal afetlere karşı dayanıklılığını iyi bilmemiz lazım. Bizler afet bölgesindeyiz, bu bölgede yeni depremlerin olma ihtimalini aklımızdan çıkarmayacağız. Onun için biz, her afet olmadan tedbirli ve hazırlıklı olmak zorundayız. 26 yıl önce yaşadığımız felaketin ardından hem şehrimizde hem ülkemizde çok ciddi çalışmalar oldu. Bu çalışmalar bir taraftan dirençli binaları oluşturmak diğer taraftan yaşanabilir şehirler oluşturmak ve afetlere hazır hale gelebilmek için devletimizin her kurumu üzerine düşeni yapıyor. Bizde şehrimizde bir taraftan dönüşüm için çalışırken diğer taraftan vatandaşlarımızı afet öncesi, sonrası ve anına hazırlamaya çalışıyoruz. Şehrimizi ve binalarımızı hazırlamaya çalışıyoruz. Yine bu bölgede afetlerle karşı karşıya kalacağımızı biliyoruz. Yine on binlerce canımızı yaralı ve milyonlarca insanımızı evsiz bırakmamak için bu şehrin dönüşümünü mutlaka başarmalıyız" dedi.
"DEPREM, TÜRKİYE’NİN EN ÖNEMLİ GERÇEKLİĞİDİR"
Sakarya Vali Yardımcısı Dr. İsmail Altan Demirayak ise, "Bu anma etkinliği vesilesi ile aynı zamanda deprem karşısında, toplumumuzda bir dayanışma anlayışını pekiştirmeyi ve bir afet bilinci oluşturmayı da amaçlıyoruz. Bu etkinlik vesilesi ile şunun altını çiziyor ve vurguluyoruz; deprem, Türkiye’nin en önemli gündemi ve gerçekliğidir. Deprem karşısında toplumumuzda en üst düzeyde farkındalık, hassasiyet ve duyarlılık gösterilmesi büyük önem arz etmektedir. Ülkemiz coğrafyasının yüzde 92’i deprem fay hattının etkisi altındadır. Ve Türkiye nüfusunun yüzde 95’i deprem riski altındadır. Onun için toplum ve devlet düzeyinde bir afet bilincini oluşturmak mecburiyetindeyiz. Sakarya’mız 1999 depreminden önemli dersler çıkarmış durumda, yatay mimariyi ve yapılaşmayı önemli bir şekilde uygulamakta. İnşallah Büyükşehir Belediye Başkanımızın da ifade ettiği gibi kentsel dönüşüm de başarıldığı takdirde bu depremler karşısında risk azaltma anlamında hazırlıklı olmuş olacaktır. Tabi bu tür etkinliklerle bu acıları hatırlamak önemli ama bundan ders çıkarmakta önemli" diye konuştu.
YALOVA’DA 17 AĞUSTOS ANMASI
Yalova'da, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin 26. yıl dönümünde hayatını kaybedenler anıldı.
Marmara Depremi'nin en çok etkilediği kentlerden biri olan Yalova'da felaketin 26. yıl dönümü nedeniyle anma programı düzenlendi. 2 bin 504 kişinin hayatını kaybettiği kentteki anma programı sessiz yürüyüşle başladı. 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı'ndan başlayan yürüyüş 17 Ağustos Deprem Anıtı'nda sona erdi. Anma programı Deprem Anıtı'nda düzenlenen etkinlikle devam etti. Anıt içinde yer alan deprem fotoğraflarının sergilendiği 03.02 ve 45 saniye salonları vatandaşlar tarafından ziyaret edildi. Ardından deprem eğitimin verildiği programda Yalova Müftülüğü görevlileri ise Kuran-ı Kerim ve ilahiler ve dualar okudu.
Saatler depremin yaşandığı 03.02'yi gösterdiğinde ise depremde yakınlarını kaybeden vatandaşlar sevdiklerinin isimlerinin yazılı olduğu mermer blokları karanfil bıraktı.
Anma programına Vali Hülya Kaya, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Yalova Milletvekili Ahmet Büyükgümüş, AK Parti Yalova Milletvekili Meliha Akyol, Yalova Belediye Başkanı Mehmet Gürel, Karamürselbey Eğitim Merkezi ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mehmet Tahir Göncüoğlu da katıldı.
ALİ ERBAŞ'TAN "17 AĞUSTOS DEPREMİ" PAYLAŞIMI
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin 26. yıl dönümü dolayısıyla anma mesajı yayımladı.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş,17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin 26. yıl dönümü sebebiyle sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu. Erbaş paylaşımında, şu ifadelere yer verdi:
"17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin 26. yıldönümünde depremin hüznü ve acısını halen yüreğimizde hissediyoruz. Vefat eden kardeşlerimize Allah'tan rahmet, geride kalan kederli ailelerine ve aziz milletimize bir kez daha başsağlığı diliyorum. Yüce Rabbimiz milletimizi her türlü afetten, musibetten ve felaketten muhafaza buyursun."
"TÜRKİYE ÇOK MESAFE KATETTİ"
En uzun 45 saniye olarak bilinen 17 Ağustos 1999 depreminin vurduğu bir diğer bölge Yalova'ydı. Burada düzenlenen programa A Haber Muhabiri Özgür Yıldız katılarak son gelişmeleri aktardı.
Yalova'da saat 03.02'de gerçekleştirilen anma programına AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Büyükgümüş de katıldı. Büyükgümüş yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"Çok özel bir mekândayız, burası bir anıt niteliğinde. Biz her 17 Ağustos'ta saat 03.02'de burada bir araya geliyoruz. 2000 yılından beri bu program devam ediyor. Burada hem depremde kaybettiğimiz kardeşlerimizin ruhlarına dualar ediyor hem de onları yâd ediyoruz. Çünkü hepimizin ailesinden, eşinden, dostundan birini bu depremde kaybettik.
O günden bugüne kadar Türkiye'de çok mesafe alındı. Depremin hemen ardından Yalova'da çalışmalar hayata geçirildi. Şu anda da Yalova'yı dirençli bir kent haline getirmek için var gücümüzle mücadele ediyoruz. Hâlihazırda şehrimizin merkezinde önemli bir kentsel dönüşüm projesi devam ediyor ve birçok noktada da yenilerini eklemek için arkadaşlarımızla birlikte çalışıyoruz.
Tabii Kahramanmaraşlı kardeşlerimiz ve o depremlerden etkilenen vatandaşlarımızla birlikte acımız geçtiğimiz yıllarda bir kez daha katlandı. Rabbim bunların tekrarını yaşatmasın."
A HABER DEPREMİN VURDUĞU O NOKTADA
A Haber Muhabirleri depremde hayatını kaybedenler için yapılan anma törenlerine katılarak bölgeden son durumu aktardı.
Gölcük'te saat 03.02'de düzenlenen törende Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer'e mikrofon uzattan Gül, o gece neler yaşandığını sordu. Sezer ise depreme ilişkin şu ifadeleri kullandı:
17 AĞUSTOS'TA NELER YAŞANDI?
"1999'da yaşamış olduğumuz deprem anına kadar biz depremin ne kadar yıkıcı olduğunu yalnızca Gölcük olarak değil Türkiye olarak da bilmiyorduk. 99 depremi Türkiye'de bir milat oldu. 6 Şubat 2023 yılında yaşanan depremle 99'da yaşanan depremi mukayese ettiğimizde, biz sadece vatandaşlarımızın arama kurtarma faaliyetlerinde bulunduklarını görüyorduk ama 2023 yılında ise gerek AFAD gerekse Sivil Arama Kurtarma timleri sayesinde vatandaşlarımızı çok daha organize bir şekilde depreme müdahale ettiklerini gördük.
EN TEMEL FARK ARAMA KURTARMADA
1999 ve öncesinden sonra imar ve yönetmeliklerinde ve özellikle binaların sağlamlığı konusunda gerek zemin etüdü gerek betonarme hesaplarında yönetmeliklerde yapılan değişikliklerden sonra çok daha sağlam binalar yapılmaya başlandı. Ama en temel fark hangisidir dediğimizde arama kurtarma ve AFAD şuan deprem sonrası anında yapılan müdahale bir çadır kent kurulması ihtiyacı bile olmaksızın anında konteynerlerin kurulması ve arama kurtarma faaliyetlerine derhal başlanabilmesidir.
Gölcük depremden çok büyük hasar aldı. Gölcük'te belli mahalleler tamamen yıkıldı. Aslında zeminden kaynaklanan ağır hasar nedeniyle çok fazla deprem şehidimiz var.
GÖLCÜK'TE DEPREM ŞEHİTLERİ ANILDI
17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi'nin üzerinden 26 yıl geçerken, acılar tazeliğini koruyor. Merkez üssü Gölcük'te düzenlenen anma programında deprem şehitleri dualarla yad edilirken, kentsel dönüşüm ve afet hazırlığının önemi vurgulandı. Şehircilik Politikaları Başkanı Sevilay Tuncer, Türkiye'nin dört bir yanında riskli yapıların yenilendiğini 3.3 milyon konutun dönüştürüldüğünü ve 12 milyon kişinin güvenli yuvalarına kavuştuğunu dile getirdi.
17 Ağustos 1999 tarihinde saat 03.02'de 45 saniye süren Kocaeli merkezli depremin üstünden 26 yıl geçti. 18 bin 373 kişi hayatını kaybederken, 48 bin 901 kişi yaralandı, yüzlerce kişi de sakat kaldı. Merkez üssü Gölcük'te deprem şehitlerini anmak ve deprem gerçeğine dikkat çekmek için program düzenlendi.
Programda Kavaklı Sahili'nde kurulan stantta vatandaşlar bilgilendirildi. Kuran-ı Kerim tilaveti ve dualar ile başlayan programdan konuşan Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, kaybedilen canların geri gelmeyeceğini vurgulayarak, "Yıkılan binalar gayretle tekrar yapılabiliyor ancak kaybettiğimiz canlar bir daha geri gelmiyor. 26 yılda çok şey yapıldı, kentsel dönüşüm devam ediyor. Hükümet konağı ve yeni devlet hastanemiz tamamlanıyor. Depremde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza rahmet diliyorum. Allah bir daha ülkemize böyle acılar yaşatmasın" dedi
DEPREM UYKUDA YAKALADI
Duanın ardından açıklama yapan Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, "17 Ağustos 1999 depreminin üzerinden 26 yıl geçti. Ama gördüğünüz gibi acılar hala taze. 7.4 büyüklüğünde çok büyük bir depremdi. Merkez üssü Gölcük olmakla birlikte çevrede de çok sayıda yerleşim yeri etkilendi. Hatta biliyorsunuz, İstanbul'da Avcılar'da da çok ciddi yıkıma neden olmuştu. O günden bugüne baktığımızda bazı değişikliklerin yaşandığını, özellikle bu akşamki anma programında da net bir şekilde gördük. 03.02'de insanların uykuda oldukları bir anda deprem meydana geldi. Dışarıya çıkabilen ve hayatta kalanlar, hemen enkazda kalan yakınlarını, eşini, dostunu kurtarmak için çalışmak zorunda kaldı" diye konuştu.
"TÜRKİYE OLARAK DA BU KONUDA HAZIRLIKLI DEĞİLDİK"
2023 yılında meydana gelen deprem ile 1999 depremi arasındaki en temel farkı açıklayan Başkan Sezer, "2009 yılında kurulan çok güçlü bir kurum olan AFAD'ın varlığıdır. Bunun dışında yüzlerce arama kurtarma ekibinin ve akredite olmuş çok sayıda birimin kurulmuş olmasıdır diyebiliriz, temel farklılık budur. 1999 depremine kadar bu derece yıkıcı bir felaketin etkileri konusunda toplum olarak da psikolojik açıdan da bir farkındalığımız yoktu. Türkiye olarak da bu konuda hazırlıklı değildik. Deprem sonrasında alınması gereken önlemlerden ziyade, deprem öncesinde alınması gereken tedbirlerin neler olması gerektiği gündeme geldi. İşte bu süreçte kentsel dönüşüm kavramı Türkiye'nin gündemine girdi" şeklinde konuştu.
"1999 DEPREMİ TÜRKİYE İÇİN BİR MİLAT"
Konuşmasını sürdüren Başkan Sezer, "Biz, örneğin 2023 yılında meydana gelen 6 Şubat Depremi'nden önce, Gölcük merkezde kentsel dönüşüm çalışmalarına başlamıştık. Şu an itibariyle önümüzdeki sene bu zamanlarda tamamen vatandaşlarımızın oturabileceği noktaya gelecek, tamamlanan bloklar var. 36 dönümlük bir alanda, iki katı yerin altında otoparkı bulunan projeler tamamlanmak üzere. Şehre baktığımızda yönetmeliklerde çok önemli değişiklikler görüyoruz. 1975 yönetmeliğine göre yapılmış, zayıf ve dayanıksız binalar vardı. 1999 depreminden sonra ise binaların sağlamlığı noktasında çok ciddi adımlar atıldı. Zemin etüdü, yapı denetim sistemi gibi pek çok düzenleme getirildi. Aslında o büyük felaketten sonra şehircilik anlamında önemli değişiklikler yapıldı. 1999 Depremi, Türkiye için bu anlamda bir milat oldu" ifadelerini kullandı.