Ülkesindeki doktorlar birkaç ay ömür biçmişti! Cezayirli minik Amir Türkiye’de hayata tutundu
Cezayirli minik Amir Aubabas, 7 ay önce lenf sisteminden kaynaklı sol akciğerinin tamamını kaplayan büyük bir tümör ile dünyaya gözlerini açtı. Nefes almakta zorluk çeken Aubabas’a ülkesindeki doktorlar, tümörün kalbin hemen yanında olması ve büyük damarlara yakın durduğu için ameliyat etmeye cesaret edemedi. Tümör, kalbe iyice baskı yapmaya başladığı için birkaç aylık ömrü kalan minik Amir'in ailesi son çare olarak İstanbul'a geldi. Dünyada nadir olarak gerçekleştirilen 6 saatlik bir operasyonla sağlığına kavuşan minik Amir, 20 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra taburcu edildi.
Cezayirli Amir Aubabas'ın akciğerleri henüz anne karnındayken gelişimini tamamlamamıştı. Doğduğunda nefes almakta zorluk çeken Amir'e kendi ülkesinde sol akciğerinin tamamını kaplayan lenfanjiom (lenf sisteminden kaynaklı büyük bir tümör) teşhisi konuldu. Ailesi birçok doktora başvurdu ancak tümör kalbin yanında ve büyük damarlara yakın olduğu için ülkesindeki cerrahlar operasyona cesaret edemedi. Bunun üzerine doktor arayışına giren aile, Cezayir'deki bir sağlık kurumuna başvurdu. Türkiye'de başarılı hekimler olduğunu öğrenen aile Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Murat Çakar'a ulaştı ve İstanbul'a geldi. Yapılan tetkikler sonucu Op. Dr. Murat Çakar ve Çocuk Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Melih Akın tarafından operasyona alınan Amir bebek, 6 saat sonra boynundaki, sol akciğerindeki ve göğüs kafesindeki kitleden kurtuldu. Ancak bu ameliyattan sonra da şilotoraks (lenfatik damarların hasarlanması sonucu oluşan sütümsü sıvı) denilen bir durumla karşılaşan 7 aylık Amir bebek ikinci kez ameliyata alındı. Bu kez de 4 saat süren operasyonun ardından sağlığına kavuşan Amir, 20 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra taburcu edildi.

"ONLARIN SÖYLEDİKLERİNİ DİNLEYİP HİÇBİR ŞEY YAPMADIK"
Baba Sofiane Aubabas, bebeğinin akciğerleri gelişmeden doğduğunu ifade ederek, "Ülkemizdeki doktorlar Amir'in akciğerinde bir kist saptadı, hem akciğerinde hem de boğazında bir kist olduğunu söylediler. Bazı doktorlar çocuğumun akciğerindeki kistin normal olduğunu ve bu kist ile normal bir hayat sürdürebileceğini söyledi. Onların söylediklerini dinleyip hiçbir şey yapmadık. Bu bizim yaptığımız en büyük hataydı. Çünkü birkaç ay sonra kist daha da büyüdü ve kalbine baskı yapmaya başladı. Başka hastanelere tekrar başvurduğumuzda oradaki doktorlar da şimdilik müdahale edilmesine gerek olmadığını söyledi. Bazıları ise böyle bir vakayı ilk kez gördüklerini söyledi" şeklinde konuştu.

"TÜRK DOKTORLARINA ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM"
Kendi ülkelerinde bu konuda uzman cerrahi hekimlerin bulunmadığını söyleyen Aubabas, Türkiye'ye uzanan tedavi sürecini şu şekilde anlattı:
"En son görüştüğümüz cerrah çocuğun ameliyatı kaldıramayacağını düşündü. Çünkü çocuğumun boynunda, akciğerinde, akciğerinin altında ve makatında kistler büyümeye devam ediyordu. Boynundan akciğerinin altına kadar açılıp kistlerin alınması gerektiği için doktor bunu çocuğun kaldıramayacağını düşündü ve bunun için yapacak pek bir şey olmadığını söyledi. Bunun üzerine, eşim araştırma yapmaya başladı. Sonra kendi ülkemizdeki bir sağlık kurumuyla görüştük. Sağlık kurumu bize Türkiye'de bu konuda başarılı cerrahlar olduğunu söyledi. Oradan da Türkiye'de Medical Park Hastanesi'nden Murat hoca ile irtibata geçtik. Murat hoca ameliyat sürecinin nasıl olacağı konusunda form ile bilgilendirme yaptı. Görüşmelerimiz sonrasında hemen vize işlemlerine başvurduk. Olabildiğince hızlı bir şekilde Türkiye'ye geldik. Geldiğimiz ilk gün hoca ile görüştük. Sonra da ameliyat için planlar yapıldı. Çocuğumun ameliyatı başarılı bir şekilde gerçekleştirildi. Çocuğum şu anda gayet sağlıklı görünüyor. Türk doktorlarına özellikle Murat hocaya ve ameliyatı gerçekleştiren ekip arkadaşlarına, Ferhat hocaya çok teşekkürlerimi iletiyorum. Onlara çok minnettarım. Çocuğumun hayatını kurtardılar" dedi.



