Son dönemin en çok konuşulan diyetlerinden biri olan ketojenik diyet, düşük karbonhidrat ve yüksek yağ içeriği ile dikkat çekiyor. Bu beslenme modelinin yalnızca hızlı kilo verme amacıyla değil aynı zamanda bazı nörolojik hastalıkların tedavisinde de kullanıldığı biliniyor. Ancak ketojenik diyetin herkes için uygun olup olmadığı ve uzun vadeli etkileri hala merak konusu. Peki, ketojenik diyet tam olarak nedir? Kimler için uygun, kimler için risk taşıyor?
Sağlıklı kilo verme süreci yalnızca egzersizle değil aynı zamanda doğru beslenmeyle de mümkündür. Diyetisyen Asya Naz Al, sağlıklı kilo verme yöntemlerine dair ahaber.com.tr'ye özel açıklamalarda bulunarak bilinmeyenleri paylaştı.
İşte kilo verme yolculuğunda dikkat edilmesi gereken önemli adımlar...
Ketojenik Diyet Nedir ve Kimler İçin Uygundur?
Ketojenik diyet, karbonhidrat alımını neredeyse sıfıra indirerek yağ ve proteinden zengin bir beslenme modeli olarak öne çıkıyor. Diyetisyen Asya Naz Al, bu yöntemin nörolojik hastalıklarda olduğu kadar tip 2 diyabet, insülin direnci ve hızlı kilo verme süreçlerinde de kullanıldığını belirtiyor.
Diyetin temel mekanizması, vücudun enerji kaynağı olarak karbonhidrat yerine yağları kullanmasını sağlamak. Bu süreçte vücut, karbonhidrat metabolizmasından yağ metabolizmasına geçiş yapar ve enerji ihtiyacını yağlardan karşılar.
Keto Gribi: Adaptasyon Sürecinin Zorlukları
Diyetisyen Asya Naz Al, ketojenik diyet sırasında bazı bireylerin "keto gribi" olarak bilinen semptomlar yaşayabileceğini ifade ediyor. Bu semptomlar arasında baş ağrısı, mide bulantısı, baş dönmesi ve kas krampları bulunuyor. Bu belirtiler, vücudun yeni enerji kaynağına adapte olmaya çalıştığı süreçte ortaya çıkıyor.
Asya Naz Al, ketojenik diyetin kısa süreli kullanıldığında zarar vermediğini ancak 2 aydan uzun süreli uygulamada vitamin ve mineral eksikliklerinin ortaya çıkabileceğini vurguluyor.
Protein Tüketimini Artırmak
Sağlıklı bir şekilde kilo vermek için vücudun ihtiyacı olan proteini yeterince almak çok önemlidir. Diyetisyen Asya Naz Al, "Günlük aldığımız proteini yüzde 50 oranında arttırırsak zaten sağlıklı kilo vermeye başlamış olacağız. Bunun dışında lif içeriği yüksek sebzeler, meyveler, kuru baklagiller ya da tam tahılları beslenmemize eklediğimiz zaman yine kilo vermeye başlamış olacağız." diyor.
Protein, kas yapısının korunmasına yardımcı olurken, uzun süre tok kalmanızı sağlar ve böylece gereksiz atıştırmalıkların önüne geçer.