CIA'nın Cemal Kaşıkçı cinayeti raporunda 3 isim neden çıkarıldı?
Güncelleme:01.03.2021 18:29
ABD'de CIA tarafından hazırlanan 2018 yılında işlenen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti raporunun metin bölümünde herhangi bir değişikliğin olmadığı ikinci versiyonda, ilk raporda yer alan Abdulla Mohammed Alhoeriny, Yasir Khalid Alsalem ve İbrahim Al-Salim adlı kişilerin isimlerinin silindiği ortaya çıktı.

RAPORDAN 3 İSİM NEDEN ÇIKARILDI?
Orhan Sali, "Bu isimler Türkiye'ye gelen tim içerisinde değildi ancak Cemal Kaşıkçı cinayetinin beyin takımında yer alıyorlardı. Bu isimler Veliaht Prens Muhammed bin Selman'a en yakın isimler olarak karşımız çıkıyor. ABD medyasının iddiası bu yönde." bilgilerini paylaştı.

"ABD BASKI UYGULAYACAK"
Sali, ABD'nin Cemal Kaşıkçı cinayeti üzerinden Suudi Arabistan'a baskı kuracağını ve ne isterse yaptırabileceğinin altını çizdi.
RAPORDA NELER YER ALIYOR?
ABD istihbaratının hazırladığı raporda, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda katledilen gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesini onaylayan kişinin Veliaht Prens Muhammed bin Selman olduğu belirtildi.

ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü (DNI), 2018 yılında hazırlanan ancak Donald Trump yönetiminin kamuya açıklamadığı "Kaşıkçı istihbarat değerlendirme raporunu" yayımladı.

Başta Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) olmak üzere ilgili istihbarat kurumlarının katkıda bulunduğu raporda, Kaşıkçı cinayetini onaylayan kişinin Veliaht Prens olduğu kaydedildi.
Raporda, "Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın, Suudi Arabistanlı gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın, Türkiye'nin İstanbul kentinde yakalanması ya da öldürülmesine yönelik operasyonu onayladığı sonucuna ulaştık." ifadesi yer aldı.
Ayrıca raporda, "Bu sonuca, Prens Muhammed bin Selman'ın, ülkede karar alma mekanizmalarını kontrol ettiği, cinayette Prens'in önemli bir danışmanının ve güvenlik ekibinin yer aldığı, Prens'in Kaşıkçı da dahil yurt dışındaki muhalifleri susturmak için şiddet içerikli adımlar attığı gerçeklerini baz alarak ulaştık." bilgisi verildi.
RAPORDA CİNAYETİ İŞLEYENLERİN PRENS'İN BİLGİSİ DIŞINDA HAREKET ETMEDİĞİ BELİRTİLDİ
Kaşıkçı cinayetinin işlendiği dönemde Muhammed bin Selman'ın yakınındaki kişileri kovma ve tutuklama ile korkuttuğuna işaret edilen raporda, "Bu durum, Prens'in yardımcılarının, Muhammed bin Selman'ın emirlerini sorgulayamadıklarını ve Prens'in onayını almadan önemli adımlar atamadıklarını göstermektedir." tespitinde bulunuldu.
Raporda, Kaşıkçı'yı öldüren 15 kişilik ekibin 2 Ekim 2018'te İstanbul'a gittiği ve bu ekipte Muhammed bin Selman için çalışan kişilerin olduğunun altı çizildi.
Cinayeti işleyen ekipte yer alan Saud el Kahtani'nin ise Muhammed bin Selman'ın izni olmadan hiçbir adım atmadığına işaret edildi.
"ÖNCEDEN PLANLI OPERASYON" VURGUSU
Yine aynı şekilde ekipteki 7 kişinin de doğrudan Muhammed bin Selman'ın korunmasından sorumlu kişiler olduğu ve bu kişilerin de Prens'in emri olmadan hareket etmediği vurgulandı.
Raporda, "Veliaht Prens, Kaşıkçı'yı ülkesine karşı bir tehdit olarak gördü ve gerekirse onu susturmak için şiddete başvurulmasını destekledi. Suudi Arabistanlı yetkililer, Kaşıkçı'ya yönelik önceden planlı bir operasyon yürütmüş olsalar bile ona zarar vermeyi ne kadar süredir düşündüklerini bilmiyoruz." değerlendirmesi yapıldı.
Kaşıkçı cinayetinde yer aldığı düşünülen 21 Suudi Arabistanlı kişinin isminin de yayımlandığı raporda, bu kişilerin yürüttükleri operasyonun Kaşıkçı'nın ölümüyle sonuçlanacağını bilip bilmediklerinin henüz belirlenmediği kaydedildi.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'a yönelik eleştirileriyle bilinen ve Washington Post gazetesinde köşe yazarlığı yapan Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim 2018'de gittiği Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğundan bir daha çıkmamıştı. Kaşıkçı'nın, konsoloslukta öldürüldüğü ve cesedinin parçalandığı ortaya çıkmıştı.
ABD, SUUDİ ARABİSTAN'LA İLİŞKİLERİ KOPARMAK YERİNE YENİDEN DEĞERLENDİRMEYE ÇALIŞIYOR
ABD istihbaratı tarafından açıklanan Cemal Kaşıkçı raporuyla Suudi Arabistanlı 76 yetkiliye yaptırım kararı alan Washington yönetimi, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'a dokunmadı.
ABD istihbaratı tarafından açıklanan Cemal Kaşıkçı raporuyla Suudi Arabistanlı yetkililere yaptırım kararı alan Washington yönetimi, cinayeti onaylayan Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı yaptırım listesine dahil etmeyerek, Riyad'la tarihi ilişkilerini tamamen koparmadan revize etmeye çalışıyor.
ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü (DNI), 26 Şubat'ta, 2018 yılında hazırlanan ancak Donald Trump yönetiminin kamuya açıklamadığı "Kaşıkçı istihbarat değerlendirme raporunu" yayımladı.
Başta Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) olmak üzere ilgili istihbarat kurumlarının katkıda bulunduğu raporda, Kaşıkçı cinayetini onaylayan kişinin Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman olduğu kaydedildi.
"Bu sonuca, Prens Muhammed bin Selman'ın, ülkede karar alma mekanizmalarını kontrol ettiği, cinayette Prens'in önemli bir danışmanının ve güvenlik ekibinin yer aldığı, Prens'in Kaşıkçı da dahil yurt dışındaki muhalifleri susturmak için şiddet içerikli adımlar attığı gerçeklerini baz alarak ulaştık." bilgisi verilen raporda, Selman'ın bilgisi ve onayı olmadan bu operasyonun yapılamayacağına işaret edildi.
Bu yönüyle rapor, kesin delillerden ziyade çıkarımlara dayandırıldı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da raporun açıklanmasının ardından başta Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı olmak üzere Suud yönetimine muhalif kişileri tehdit ettikleri belirlenen 76 Suudi Arabistan vatandaşına yaptırım uyguladıklarını söyledi.
PRENS SELMAN'A YAPTIRIM GETİRİLMEDİ
ABD istihbaratının raporunun yayımlanmasından kısa süre sonra ABD Dışişleri ve Hazine Bakanlıkları, aralarında üst düzey isimlerin de bulunduğu 76 Suudi Arabistanlı yetkiliye karşı, cinayete karıştıkları gerekçesiyle vize kısıtlaması getirdi.
Ancak Biden yönetimi Prens Selman'a yönelik herhangi bir yaptırım kararı almadı.
Selman'a Biden yönetiminden doğrudan bir yaptırım uygulanmaması ABD basınında tepki çekti.
Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, Kaşıkçı cinayetinde Prens Selman'a yaptırım getirmemelerini savunarak, Kaşıkçı cinayeti dolayısıyla Suudi Arabistan'ı sorumlu tutmanın "Muhammed bin Selman'a yaptırım uygulamaktan daha etkili yolları olduğunu" ileri sürdü.
Bu yönüyle Washington, Riyad'la ilişkileri koparmak yerine ilişkileri koruyarak yeniden değerlendirmeye çalışıyor. İlişkilerin ABD'nin değerleri ve çıkarlarıyla uyumlu olarak yeniden düzenlenmesini istiyor.
ABD'li yetkililer, istihbarat raporunun yayınlanmasının gelecekte güvenlik, istihbarat, bilgi paylaşımı, terörle mücadele ve İran'ın tehditlerine karşı iş birliği alanlarında Suudi Arabistan'la ilişkileri olumsuz etkilemesinden endişe duyuyor.
Birkaç hafta önce ABD'li askeri yetkililer, Tahran'la olası bir askeri çatışmada bölgede ABD güçlerinin ihtiyaten konuşlanabileceği Suudi Arabistan'ın batı kesimlerindeki üsleri değerlendirmek için Riyad'ı ziyaret etti.
Biden yönetimi, Washinton'un, İran'la ya da İran'a müttefik güçlerle olabilecek herhangi bir çatışmada Riyad'a ihtiyaç duyacağı ihtimalini göz önüne alarak Suudi Arabistan'la ilişkilerinde dikkatli davranıyor.
BIDEN, TRUMP'IN AKSİNE KRAL SELMAN'LA İLETİŞİM KURUYOR
ABD istihbaratının raporu, ABD Başkanı Joe Biden'ın Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz'le yaptığı telefon görüşmesinden bir gün sonra yayımlandı.
Biden'ın, doğrudan Veliaht Prens'le iletişime geçen eski başkan Donald Trump'ın aksine Kral Selman'la iletişime geçmesi dikkati çekiyor. Biden, Veliaht Prens'le doğrudan iletişimden uzak duracak gibi görünüyor.
YENİ ABD YÖNETİMİ İNSAN HAKLARI DOSYALARI ÜZERİNE EĞİLİYOR
Yeni ABD yönetimi, Suudi Arabistan'a yönelik dış politikasında ve dünya ülkeleriyle ilişkilerinde insan hakları dosyalarına öncelik verecek gibi duruyor.
Kaşıkçı raporundan bir gün önce yapılan Biden-Kral Selman görüşmesinde, ABD'nin Suudi Arabistan'daki insan haklarına önem verdiği mesajı verildi.
Görüşmeye ilişkin Beyaz Saray'dan yapılan yazılı açıklamada, Kaşıkçı cinayetine değinilmezken, Suudi kadın aktivist Luceyn el-Hezlul'un serbest bırakılmasından duyulan memnuniyet dile getirildi.
Açıklamada, ABD'nin Suudi aktivistlerin salıverilmesini olumlu karşıladıklarına işaret edildiği aktarılarak, "Başkan Biden, ABD'nin evrensel insan hakları ve hukuka üstünlüğüne verdiği önemi bir kez daha vurguladı." bilgisi yer aldı.
Biden'ın Kral Selman'a, ikili ilişkileri güçlü ve şeffaf yapmak için çalışacağının sözünü verdiğinin belirtildiği açıklamada iki liderin ortak çıkar ve endişe konularında birlikte çalışılması için mutabık kaldığı kaydedildi.
İki liderin, bölgesel güvenliği ele aldığına işaret edilen açıklamada, bu kapsamda Yemen'deki iç savaşın bitirilmesi için Birleşmiş Milletler ve ABD tarafından yürütülen yenilenmiş diplomatik çabaların ve İran destekli grupların saldırılarına karşı Suudi Arabistan'ın korunması konusunda ABD'nin kararlılığının vurgulandığı aktarıldı.
ABD, Suudi Arabistan'ın bölgede ve dünyada güvenlik ve istikrarı güçlendirmek için karşılıklı saygı ve ortak koordinasyon temellerinde yaklaşık 80 yıldır Washington'un bölgedeki stratejik ortağı olduğunu sürekli vurguluyor.
Washington, Riyad'la gelecek yıllarda da ilişkilerini korumaya çalışıyor. Biden yönetimi, güvenilir müttefik olan Suudi Arabistan'la geçmişi uzun yıllara dayanan ilişkileri yeniden revize ediyor.
Ülkesinin Suudi Arabistan'la ilişkileri korumaya bağlı olduğunu ifade eden Biden, Riyad'la ortaklığın Suudi Arabistan'ın muhalifler, aktivistler ve gazetecilere karşı bölgesel sınırlarını aşan saldırılar ve tehditlerin sona ermesi yönünde ABD'nin önem verdiği değerlerin dikkate alınması gerektiğini belirtmişti.
Suudi Arabistan, insan hakları ihlalleri ve muhaliflere yönelik baskıcı tutumu nedeniyle uluslararası örgütler ve kamuoyu tarafından eleştiriliyor. Bu Prens Selman'ın veliaht olarak tayin edilmesinden ve ülkedeki çoğu güvenlik birimlerinin başına geçmesinden bu yana muhaliflere karşı izlediği bir politika.
Hala yüzlerce aktivist, hukukçu, düşünür, davetçi Suudi Arabistan hapishanelerinde "yolsuzluk, yabancı kesimlerle iletişim, sosyal medyada yönetimin ya da veliahtın politikalarını eleştirme" gibi suçlamalarla tutuklu bulunuyor.
SUUDİ ARABİSTAN SUÇLAMALARI REDDEDİYOR
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili ABD'nin yayınladığı raporu kesin bir dille reddettiğini açıkladı.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "Suudi Arabistan yönetimine yönelik hakaret içerikli asılsız sonuçların yer aldığı söz konusu raporun hiçbir şekilde kabul edilmesinin mümkün olmadığı ve Suudi Arabistan hükümeti tarafından kesin bir dille reddedildiği" kaydedilerek, ABD raporunun gerçeklerle bağdaşmayan birtakım bilgi ve sonuçlar içerdiği ileri sürüldü.
Suudi Arabistan ile ABD arasındaki ortaklığın güçlü ve sarsılmaz olduğuna işaret edilen açıklamada, bahsi geçen güçlü ilişkilerin 80 yıl boyunca karşılıklı saygı çerçevesinde devam ettiği ve aynı temel üzerine sürdürülmesinin temenni edildiği belirtildi.
SUUDİ ARABİSTAN: ABD'NİN RAPORUNU REDDEDİYORUZ
ABD'NİN CEMAL KAŞIKÇI RAPORUNDA SKANDAL!